Süluk, bir yola, bir mesleğe girmek demektir. Meslek aynı kökten gelir ve gidilen yol anlamına gelir. Yola girene salik denir. Özel manada seyri süluk, tasavvuf yolculuğu veya manevi yolculuk anlamına gelir.
TDK sözlük sitesinde salık kelimesinin anlamları şu şekilde yer alıyor: - Tavsiye. - Olmuş veya olacak bir olay, bir olguyla ilgili verilen haber ya da bilgi.
Talip: Bu kelimenin sözlük anlamı “talep eden kişi” demektir. Terim olarak sırat-ı müstakimi talep eden kişi, yola, edebe, erkâna istekli olan anlamına gelir. Alevîler içerisinde Evlâd-ı Resûl olmayanların tamamına talip denilir (Yaman, 1998a:49).
Meczûb-i sâlik ise tarikata ilk defa giren mübtedîlerin hali ve durumudur. Bunda istikamet üzere bulunup kararlı davranırlarsa faydalanırlar. Aksi halde asla bir istifadeleri olmaz.
İlgili 40 soru bulundu
Çiy, şebnem,(Divan edebiyatımda sevgilinin yanak ve dudağındaki ter için kullanılan benzetme). Sālik: Bir yola girmiş olan, bir yol tutup onu takip eden kimse. Yola koyulmak, sülük gitmek.
Sözlükte “kendine çekmek, yaklaştırmak” anlamındaki cezb (cezbe) kökünden türeyen meczûb kelimesi tasavvufta, bir daha kendine gelmemek üzere Allah'ın âniden kendine çektiği, dost edindiği ve dâimî surette huzurunda bulundurduğu velîleri tanımlamak için kullanılmıştır.
Taliban (Peştuca: طالبان, öğrenciler veya bilgi talep edenler), Afganistan'da yönetimi elinde bulunduran Diyubendi İslamcı hareket ve askeri organizasyondur. Kendilerine Afganistan İslam Emirliği demekte olup ülke içinde bir savaş (veya cihat) sürdürmüştür.
Sözlükte “seven, dost” anlamına gelen muhib (muhibb) kelimesi, başlangıçta sevgi üzerinde fazla duran ilk sûfîler tarafından “âşık” mânasında kullanılmıştır. Bu dönemde aşk yerine hub ve mahabbet (muhabbet), âşık yerine muhib terimleri görülmektedir.
Mürid, irade ve talep eden, isteyen, arzu eden anlamına gelir. Tasavvufta, kendisi için Allah'ın irade ettiğinden başka bir şey istemeyen, Allah'ın iradesi karşısında teslim olan; tarikate giren ve şeyhe bağlanan, derviş, bende demektir. Sözlükte anlamı, “dileyen, irade ve istek sahibi olan” diye verilmektedir.
Tâlibin bir mürşidin gözetiminde yaptığı mânevî yolculuk anlamında tasavvuf terimi.
Tasavvufî bir terim olarak vârid, kul irade etmeden, kendi katkısı bulunmadan, kalbine gelen bir mânâ demektir. Allah'tan gelen ilhama, feyze vârid-i Hak, ilimden (şeriattan) gelen vâride, vârid-i ilim denir.
Birincisi talim şeyhi; tasavvufî konularda bilgi veren öğretmen konumundadır. İkincisi sohbet şeyhi; sohbetine herkesin katılıp sözlerini dinlediği hal ve hareketleriyle örnek olan kimsedir. Üçüncüsü tarikat şeyhi; mürid veya müntesiplerini bir annenin yavrusunu eğittiği gibi yetiştirmeye çalışan şeyhe denir.
Tasavvuf ve tarikatlardaki eğitim ve terbiye işine seyr u sülûk denilir. Seyr u sülûk “Arapça, gitmek, girmek, seyahat etmek, yol almak ve iler- leme demektir. Bir şeyhin nezaretinde, Allah'a vuslat için çıkılan manevî yol- culuk” (Cebecioğlu 2004: 237; Mutçalı 2012: 463) olarak tanımlanır.
Asım, 1305:487) Levm kelimesinden türetilen mimli mastarlar olan melâm ve melâmet, sözlükte “kınamak, ayıplamak, azarlamak, serzenişte bulunmak, korkmak, rüsvaylık” anlamlarına; melâm(et)î ise kınanmaya konu olan anlamına gelmektedir.
Seyir fillah (Allah'tan seyir): Hakk'ın sıfatları ile sıfatlanmak, isimlerini tahakkuk ettirmek ve ahlâkı ile ahlâklanmak, böylece ufuk-ı a'lâ'ya ulaşmaktır.
3. Kelimenin yaygın anlamı, “en çok sevilen, sevgili”dir.
Muhâdara, Hakk'ın zikrinin hâkimiyeti altında olan kalbin O'nun huzurunda bulunmasıdır. Muhâdara, Allah'ın var ve bir olduğunu gösteren delillerin sâlikte oluşturduğu mânevî halin neticesinde gerçekleşir. Mükâşefe delillere ihtiyaç kalmadan kalbin Hakk'ın huzurunda bulunmasıdır.
MÜSEBBİHAT SURELER Müsebbihat, 'sübhâne, sebbeha, yüsebbihu, sebbih' kelimeleriyle başlayan sûreler demektir. Bunlar yedi sûredir: İsrâ, Hadîd, Haşir, Saff, Cuma, Teğâbün ve A'lâ sûreleridir.
1. Bir şeye tâlip olan kadın. 2. Kız öğrenci.
Bazı kaynaklarda ''matlup'' olarak geçen matlap sözcüğü, istenen şey demektir. Talep etmek ise bir şeyin gerçekleşmesini istemek anlamına gelir. Kelimenin sıfat hali ''talepkar'' ve ''talip'' şeklinde yazılır.
sıfat,halk ağzında Talip olan, talip. Talibi bulunan.
Deli, divane. Allah tarafından yüksek mertebelere eriştirilen ve ermiş sayılan kimse. Tasavvuf yolunda ve Allak aşkı ile aklını ve diğer düşüncelerini kaybetmiş kişi, aklını yitirmiş kimse. Aklını kaybetmiş kişi, deli.
Melun kelimesinin sözlük anlamı lanetlidir. Bu kelime halk arasında, pis, alçak ve mundar manasında da kullanılır. Kime Melun Denir? Melun kelimesi İslam literatüründe genellikle şeytan için kullanılır.
Sey-u Suluk yolunda en yüksek mertebeye erişmiş olan, dünya nimetlerinden tamamen vazgeçip Allah'a yönelen insanlara ermiş denir. Tasavvufta ermişler için insan-ı kamil ve gavs olarak adlandırılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri