Taştir, bir gazelde her beytin iki mısrasının arasına iki veya üç mısra ekleyerek manzume meydana getirmektir. Divan edebiyatı nazım şeklidir. Kelime, Arapça "bir şeyin yarısı, iki cüzünden bir cüzü" anlamındaki şatr kökünden gelir.
Taştir, divan edebiyatında kullanılan bir nazım biçimidir. Arapça kökenli bir sözcük olan taştir ''şatr'' kökünden türetilmiştir. ''Şatr'' bir şeyi bölmek, ayırmak anlamına gelir. Taştir Özellikleri Nelerdir? 1- Taştir iki beytin arasına üç satır konularak yazılan bir nazım biçimidir.
Kelime anlamı, ''onlama'' demek olan ta'şir *, bir gazelin her bir beyti önüne aynı vezin ve kafiyede sekizer mısra ekleyerek yapılan nazım şeklinin adıdır.
Uyak düzenine bakıldığında, aaaaa, bbbba, cccca ve dddda biçiminde olduğu görülür. Diğer nazım şekillerine göre daha az kullanılan bir türdür. Divan edebiyatında, XVIII. yüzyıldan sonra birtakım taştir örneklerine rastlanılsa da genellikle pek tercih edilmediği görülür. Çoğunlukla, Arap ve Fars edebiyatında kullanılır.
Dörtlüklerden kurulan musammat da denebilir. Murabbaya benzer. 5 ya da 6 dizelik bentlerden de oluşabilir. Üçüncü dizeye miyan, dördüncü dizeye nakarat denir. Aşk, sevgili, ayrılık, içki ve eğlence konularında yazılır.
İlgili 24 soru bulundu
MEYANHÂNE – MİYANHÂNE. (ﻣﻴﺎﻧﺨﺎﻧﻪ) i. (Fars. miyān “orta” ve ḫāne “ev, yer” ile miyān-ḫāne) Mûsikîmizde besteli eserlerin daha çok tiz seslerde dolaşılan, geçkiler yapılan, sonra mülâzime, nakarat veya terennüme geçilen orta hânesi, meyan, miyan.
Miyan kelimesinin Türk dil kurumuna göre sahip olduğu anlam şarkı ve bestelerin üçüncü mısrası olarak ifade edilebilir. Miyan kelimesi aynı zamanda şarkıların en güzel ve dokunaklı bölümü olarak da bilinmektedir.
Nazım birimi dörtlük olan nazım şekillerinden biridir. Kafiye düzeni "aaaa/bbba/ccca"dır. Genellikle 4 ile 8 dörtlükten oluşur. Her konuda murabba yazılabilir.
1. On parça olan veya on parçaya bölünen, onlu, onluk. 2. Onda biri, öşrü vergi olarak alınmış.
Divan edebiyatında beş dizelik bentlerden oluşan musammat türüdür. Aruzun "Mef'ûlü, Mefâilün, Feûlün" vezniyle yazılır. Muhammesten ayrılan yanı, ilk bend dâhil, beşinci dizelerin kendi arasında uyaklı olmasıdır.
Divan edebiyatı nazım şeklidir. Kelime, Arapça "bir şeyin yarısı, iki cüzünden bir cüzü" anlamındaki şatr kökünden gelir. Taştirde, aynı vezin ve kafiyede, araya iki mısra girerse terb-i mutarraf, üç mısra girerse tahmis-i mutarraf olur.
Mushaf yazımında Kur'an âyetlerinin onarlı gruplara bölünmesi. Kur'ân-ı Kerîm'in bir cemaat içinde sesli olarak okunan ve genellikle orta uzunluktaki on âyet kadar olan bölümlerine Türkler arasında verilen ad. Kur'ân-ı Kerîm âyetlerinin iki kapak arasında toplanmasından oluşan kitap.
Sözlükte “kısım, parça, bölük; silâh” gibi anlamlara gelen hizb (çoğulu ahzâb), maddî ve mânevî birtakım maksatların gerçekleşmesi için tertiplenmiş, sûfîler ve tarikat ehli, bazan da tarikat mensubu olmayan dindar kişiler tarafından okunan duaların genel adıdır (Kāmus Tercümesi, I, 198).
Günümüzdeki adı satirik şiir iken divan edebiyatında hicviye olarak bilinir. Dörtlükler halinde yazılır. Genellikle toplumun aksayan yönleri eleştirilmek ya da alay edilmek için yazılır.
Müfred kelimesi divan edebiyatında terim anlamında kullanılır. Diğer beyitlerle anlamca ilişkisi bulunmayan , bu nedenle tek başına okunduğunda da anlamlı gelen beyitlere müfred denir.
Bir fincan için bir tatlı kaşığı Tahmis Osmanlı Kahvesi boşaltın. Bir fincan için bir fincan suyu cezvenize ilave edin. Dilediğiniz miktardaki şekeri ilave ederek cezveyi ocakta hafif ateşe bırakın. Tahmis Kahvesini hafifçe karıştırın, Kahve köpürmeye başlayınca köpüğü her fincana eşit miktarda bölüştürün.
[1] Kahve vb. şeyleri kavurma. [2] Kavrulmuş ve öğütülmüş kahve satan yer. [3] (edebiyat) Divan edebiyatında bir gazelin her beytinin başına üç dize katılması durumu, beşleme.
--> Sözlükte "işittirmek" mânasındaki tesmî', fıkıh terimi olarak namazda rükûdan doğrulurken "semiallahü li-men hamideh" (Allah hamdedenin hamdini kabul eder) cümlesini söylemeyi ifade eder. Sözlükte "övmek, şükretmek" anlamına gelen tahmîd ise tesmîin ardından ayakta iken, "Rabbenâ leke'l-hamd" (Ey rabbimiz!
Maşuk, sevilen erkek anlamına gelir. Divan edebiyatı örneklerinde de âşık ile maşuk ikilemesinin yaygın olarak kullanıldığı görülür. Bu eserlerde âşık olana âşık, âşık olunan kişiye ise maşuk denilmiştir. Dizelerin ifade gücünü artırma adına bu ikilemeden istifade edilmiştir.
Klasik Türk Edebiyatında aruzun fâilâtün fâilâtün fâilün kalıbıyla yazılan dört dizelik milli bir nazım biçimidir. Tek dörtlükten oluşur. Kafiyelenişi rubaiyle aynıdır: aaxa. Genellikle lirik tarzda olan ve aaaa şeklinde kafiyelenen tuyuğlara "Musarra Tuyuğ" denir.
Muhammes, beş dizelik bölümler halinde söylenen nazım şeklidir. Bir muhammesin ilk beşliğindeki son dizenin, aynı beşlikteki diğer dört dize ile kafiyeli olması şart değildir. Beşlik sayısı bir kayda bağlı değildir. Bend sayısı 4-8 arasında değişir.
Mersiye kısaca, “Ölmüş bir kimse üzerine yazılmış manzume”2 olarak ifade edilir. Divan edebiyatında mersiye “ölen birinin ardından duyulan üzüntüyü dile getirmek, o kişinin iyi taraflarını anlatmak ve ölene karşı şairin ilgisini ifade etmek üzere yazılan lirik”3 şiirlerdir.
Bir şey anlatmaya başlamadan önce sözü asıl konuya getirmek için söylenen giriş sözleri, söz başlangıcı. 2. edeb. Kasîdelerde maksada giriş beyti. ѻ Girizgâh yapmak: Söylenecek şeyle uzaktan ilgili sözlerden başlayıp sözü ustalıkla asıl konuya getirmek.
Kargış kelimesi bir kişiye yapılacak olan lanet ve beddua olarak bilinir. Aynı zamanda kargıma işi olarak da bilinmektedir. Yani bir kişinin örneğin işinin rast gitmemesi ya da başına kötü bir şey gelmesi üzerinden yapılan lanet odaklı cümlelerdir.
Yapılan aramalarda kelimenin sözlük anlamı tanrı olarak geçmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri