Tatlandırıcılar elde edildikleri maddelere göre suni ve doğal olarak sınıflandırılmaktadırlar. Doğal tatlandırıcılar sakkaroz, glukoz, früktoz, galaktoz, maltoz, laktoz, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve
Ayrıca şekerleme, bisküvi, kahvaltı gevrekleri, çikolatalar, naneli şekerler, meyveli içecekler, düşük kalorili besinler, baklava, reçel, helva, sütlü tatlılar, konserve bezelyeler, gazlı içecekler, sakızlar, meyveli yoğurtlar, dondurmalar, diyabet ürünleri ve sporcu içecekleri de tatlandırıcı içerebiliyorlar.
Doğal tatlandırıcılar,bitkilerin çeşitli bölümlerinden elde edilirler. Şeker alkolleri, doğal olarak meyvelerde ve sebzelerde bulunan karbohidrat türevleridir, ancak mono ve disakkaritlerden kimyasal olarak da üretilmek- tedirler.
'Yapay tatlandırıcılar mı şeker mi daha sağlıklı?' sorusunun cevabı yıllardan beri tartışılan konular arasında yer alıyor. Bilim insanlarının çalışmalarına göre yapay tatlandırıcılar şekerden daha sağlıklı.
Tatlandırıcılar, aynı miktarı şekerden daha az enerji içeren ve şeker tadı verilen maddelerdir. Diyabet hastalarının veya obezite diyetinde şeker miktarının kısıtlanması gerekliliği nedeniyle şeker yerine kullanılan, şeker tadı veren maddelerdir. Bunlara tatlandırıcı denir ve 2 grupta toplanır.
İlgili 34 soru bulundu
Uzun sürecek bir diyette ya da şeker hastalığı gibi durumlarda ise tatlandırıcılar iştahın kontrolden çıkmasına neden olabilmektedir. Bazı çalışmalar bazı tatlandırıcıların karbonhidrat daha hızlı emilmesine neden olarak kilo alımına neden olduğunu göstermiştir.
Doğal Tatlandırıcılar
Yaygın doğal tatlandırıcıları bal, stevia, agave şurubu, akçaağaç şurubu, hurma suyu ve Hindistan cevizi şekeri olarak sıralayabiliriz.
STEVIA: Brezilya'da yüzyıllardır bilinen ve kullanılan stevia, Türkiye'deki sağlıklı beslenme eğilimine cevap vererek, piyasaya girdi. Tadı şekerden farklı olmasına rağmen tümüyle doğal, sıfır kalorili, lif içerikli, kan şekerini düzenleyici etkili olduğundan tercih ediliyor.
Günde 10 Adet Kullanmanızda Sakınca Yok
Sağlığa zararı olmadığı bilinen aspartam, sakkarin ve asesulfam-K gibi enerji içermeyen tatlandırıcılar yeterli ve dengeli bir beslenme kapsamında yiyecek ve içeceklerin tatlandırılmasında belirli ölçülerde tüketilebilir.
Araştırmalar, aspartam türü tatlandırıcıların ise hafif unutkanlıklara neden olabileceklerini ortaya çıkarmıştır.
Kullandığımız çeşide ve kullandığımız miktara göre tatlandırıcının zararları farklı sınıflandırılabilir. Son dönem bilimsel çalışmalarda, sakarin türü tatlandırıcıların tüketim limiti aşılırsa ve uzun süreli kullanılırsa mesane kanseri riskini arttırabileceği ortaya kondu.
Bununla birlikte tatlandırıcı içeren sakızlarda bulunan beş karbonlu şeker, bakteriler tarafından besin olarak kullanılamaz ve ayrıca bakteri üremesini de azaltır. Bu yönleriyle şekersiz veya tatlandırıcılı sakızlar ağız ortamı için faydalıdır diyebiliriz” dedi.
Tatlandırıcılar gıdalara şeker tadı vermek veya tadını artırmak ama- cıyla katılan gıda katkı maddeleri içerisinde bir grup katkı madde- sine verilen isimdir.
Tatlandırıcılar günlük yaşamda kullandığımız şekerin yerini almak üzere üretilen, aynı miktardaki şekerden daha tatlı olan ve daha az enerji içeren kimyasal maddelerdir.
1984 yılında bu yana yapılan bağımsız araştırmalarda, maddenin bir çok kalıcı nörolojik yan etkisi olduğu ortaya çıktı. Aspartamın bazı insanlarda baş ağrılarına, ani ruh hali değişimlerine, unutkanlığa, depresyona ve hatta felce neden olabileceği belirtildi.
Tatlandırıcılar, pankreasta insülin salgılanmasına yol açarak aynı zamanda vücutta yağ birikmesine neden olur. Fazla tatlandırıcı kullanmak daha çok yemeye yol açar. Bu da kilo almaya yol açar.
Rafine şeker, aspartam, sukraloz, sakarin gibi yapay tatlandırıcılar diyette asla yer almamalıdır. Yapay tatlandırıcılar tıpkı şeker gibi bağımlılık yapabilen kimyasallardır.
Kalori sağlamaz. Sofra şekerinden 200 kat daha tatlıdır. İdrarla değişikliğe girmeden atılır.
Diyetisyen Zeynep Çapay yazdı. pancar şekeri, akçaağaç şurubu, agave şurubu, pekmez, bal, hurma şekeri, mısır şurubu ve esmer şeker kıyaslanmış, hangisi daha faydalı diye araştırılmış. Bu kıyaslanan doğal şeker gruplarında en faydalı ve en yüksek antioksidana sahip şeker türünün hurma şekeri olduğu anlaşılmış.
"İnsanlar geçmiste asırlar boyunca, hurma, üzüm, elma ve armut gibi yogun sekerli meyvelerin suyunu sıkarak "seker" niyetine kullanmıslar.
Elbette şart değil ama bazı durumlarda kullanmak gerekiyor. Özellikle diyabet, hipoglisemi, insulin direnci olanlar için şart ama şekersiz hayata geçen herkes yine de bazı noktalarda tatlandırıcılardan yararlanabilirler. TATLANDIRICI KULLANANLAR DİKKAT!
Balın bir kaşıktan fazlası zarar bile verebilir demek, bir kaşıktan azı yararlıdır anlamına gelmez. Denetlemenin olduğu ülkelerde bal ambalajlarında hatta satıcılarının internet sitelerinde dahi günde bir kaşıktan fazla alınmaması önerilir. Sebebi çok basit; ŞEKER SAĞLIĞA ZARARLIDIR.
Yoğun şeker tüketimi insülin direncini tetikleyerek tip 2 diyabet riskini artırır. Bu durum da obeziteyi beraberinde getirir. Medicine enstitüsü raporuna göre şeker kan trigliserit ve LDL kolesterolü yükselmesine neden olarak kalp hastalığı riskini, fazla trigliserid birikmesi ise karaciğer yağlanmasını artırmaktadır.
Şekerin her türlüsü zararlı ama kan şekerini adeta jet hızıyla fırlatan nişasta bazlı şeker, şekerin en zararlı formudur. İçeriği fruktozdur ve fruktoz, sağlık açısından en zararlı olan şeker türüdür. Karaciğer yağlanmasına, iç organ yağlanmalarına ve yüksek trigliserid oranına sebep olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri