Ten uyumu hissedildiğinde kişide; bir heyecan dalgası, bir ötekine karşı yoğun bir arzu, kalp atışının hızlanması, sürekli göz teması kurma ve dokunma isteği ile kendini gösterir. Aşkların ancak % 10 unda görülmektedir. Bu da sanıldığının aksine tensel uyum= aşk değil anlamına gelir.
Dokunmayı karşı koyulamaz hale getiren feromonlar gibi hormonal, bilinçaltı süreçler gibi psikolojik ve tarafların birbirlerinin cinsel anlayışına hitap eden öğelere sahip olması durumu gibi sosyal çerçevelerde iki kişi arasında meydana gelen olumlu ve çekici etkileşimlere "ten uyumu" denir.
Ten uyumu bir ilişkinin geleceğini belirler. Birbirini çok seven iki kişi birlikte olduğunda tenleri uyuşmayabilir. Tenler uyuşmadığında partnerin birbirine dokunması neredeyse işkence halini alabilir. Tenler uyuştuğunda partnerleri birbirlerine dokunmaya karşı koyamazlar.
Hele ki önceden ten uyumunu yaşamış birisi yeni ilişkisinde bunu bulamadıysa ilişki ciddi zarar görebilir. Ten uyumu yoksa yoktur. Sonradan kazanılması mümkün değildir.
Ten uyumunu sağlamak için yapılacak 6 şey
Erkekte sertleşme sorunu, erken boşalma, cinsel isteksizliğin bulunması, kadında uyarılma güçlüğü, orgazm problemi, cinsel ağrı karşılıklı çekim ve ten uyumunun en büyük düşmanlarıdır.
İlgili 26 soru bulundu
Halim Hattat, “Sertleşmeyi sağlamayı ve devam ettirmeyi sağlayan ilaçlar, enjeksiyonlar, hormon terapileri, penis ütüsü gibi modern yöntemler ile bu problem aşılabilir. Geciktirici medikal tedaviler, boşalma refleksini kontrol etmeyi öğreten ödevler ve alternatif orgazm yöntemleriyle ten uyumu sağlanabilir.
Dolayısıyla ten uyumu başlangıçta hissedilmediyse daha sonradan hissedilir mi sorusu da cevap bulmuş oluyor. Yani ne yazık ki ,eğer ten uyumu yakalanmadıysa sonradan oluşacak ya da herhangi bir yöntemle oluşturulacak bir his değildir.
Aslında aşk ile aynı şey olmaması da bize başka bir şeyi gösteriyor: Kişiler herhangi bir kişiye karşı duygu beslemese bile cinsel çekim duyabilir. Yapılan araştırmalara göre cinsel çekimi sadece hoşlandığımız kişilere değil farklı zaman ve mekanlarda karşılaştığımız kişilere karşı da duyabiliyoruz.
“Tensel çekimi geri kazanmak mümkün mü?” sorusuna gelirsek birçok çiftin karşılıklı çekimi yitirdikten sonra tekrar elde edebildiği görülmüştür. Bunun için yetersiz olmaktan korkmak, anormal olmaktan çekinmek, arzuları ifade edememek gibi engellerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.
FİZİKSEL YAKINLIK
Wilkie'ye göre birinin fiziksel olarak sürekli size yakın olacak şekilde hareket etmesi, size ilgi duyduğunun bariz işaretlerinden birisi. Siz konuşurken size doğru eğilir veya hafifçe dokunabilir. Eğer buna olumlu karşılık verirseniz aranızdaki fiziksel bağ daha da güçlenebilir.
Çiftler arasındaki uyum pek çok faktörün bir araya gelmesinden kaynaklanmaktadır. Sadece ruhsal değil aynı zamanda fiziksel ve cinsel uyum da eşler arasında bir o kadar önemlidir. Kişilerin partnerleriyle uyumlu bir cinsel anlayışta olduğunu gösteren durum ten uyumu olarak tanımlanır.
Hem duygusal hem de tensel bir iletişim kurma biçimidir.
İki kişi arasında uyumlu bir bağlantı, eş zamanlılık ve ortak duygular oluşması ten uyumunu ortaya çıkarabilir. Çoğu çift bunu 'aynı tenden yaratılmak' hissi ile tanımlıyor. Dolayısıyla ten uyumu partnerler arasında sonradan da oluşabilecek bir durumdur.
Bir erkeğin sıkı bir şekilde elinizi tutması, ilişkide baskınlık kurmaya çalıştığına işaret ederken, gevşek bırakılmış kollar, "Seni çok seviyorum, mümkün olduğunca yakın olmak istiyorum ve herkesin bunu bilmesini istiyorum” mesajını verir.
Ruhsal ve fiziksel olarak uyumlu olan çiftlerin ilişkileri sağlıklı olacaktır. Birbirlerine dokunmaktan rahatsız olan, haz duymayan, cinselliğin kabus haline geldiği ilişkilerin temel sorunu olan ten uyumsuzluğu ne yazık ki tedavi edilebilen ya da geçici olan bir durum değildir.
Tüm önyargılarınıza ve ahlak kurallarınıza rağmen onunla ilk fırsatta sevişmek istiyorsanız... Normal şartlar biriyle sevişmeden önce beklemek ya da o kişiyi iyice tanımak ve hatta belki de evlenmek gerektiğine inanırken bu kişiye karşı koyamayacağınızı hissediyorsanız işte bunun adı tensel çekimdir.
Birini arzulamak genellikle cinsel bir çekimle ilgilidir. Bu, kişinin fiziksel olarak çekici bulduğu veya cinsel ilişki yaşamak istediği anlamına gelir.
Ancak cinsel çekim duyduğumuz biri yanımıza geldiğinde tavırlarımız farkında olmadan değişir, deyim yerindeyse garipleşir. Ona dokunduğunuzda vücudu normalden farklı tepki veriyorsa, gerginleşiyorsa ya da heyecanlandığını hissediyorsanız… Aranızda cinsel çekim var demektir!
Ancak ikisi birbirinden çok farklı kavramlardır. Cinsel çekim, biriyle birlikte olmak için yanıp tutuşma halidir. O kişiyle vücutlarınızın birleşmesi için karşı konulmaz bir istek duyarsınız. Fiziksel çekim ise partnerinizin fiziksel görünüşüne, haline, tavrına karşı hissettiğiniz çekimdir.
Sürekli uzun mesafe koşmak damalarınızı genişleterek genital bölgeye giden kanı azaltabilir. Kilo vermek kan bulunan testosteron seviyesini artırır. İstiridye, muz, çikolata, fındık, keçiboynuzu gibi yiyecekler hormonları tetikleyerek cinsel isteği artırmaktadır.
Sürekli dokunmak, o anda kalma isteği, ten uyumunu kişiler için çekici kılıyor.Bir kez yaşandığında bağımlılık yaratan bu uyum, kişide, “acaba aynı tenden mi yaratıldık” gibi bir his oluşturur. Kişilerde coşku, mutluluk, özgüven gibi iyi hisler uyandıran bu uyum, zaman içinde büyüyen ve gelişen bir durum değildir.
İlişki sırasında sizinle göz teması kuruyorsa...
Kesinlikle sizinle ilgileniyor demektir. Böyle bir durumda bir erkek sizinle bir kaç saniyeliğine de olsa göz teması kuruyorsa, sizinle sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da ilgileniyor demektir.
“Bu açık bir cinsel işarettir. “Seni düşünüyorum ve seni istiyorum” anlamına gelir. Siz bir plan yaptınız ve bunu ona söylüyorsunuz. Eşiniz de kabul edercesine kafasını sallıyor ancak ellerini ağzına götürüyorsa bu duruma biraz düşünceli yaklaştığının açık bir belirtisidir.
Bazı bilim insanları hala ruh eşi, ten uyumu gibi kavramların bilimsel açıdan, kesin olarak kanıtlanamadığını söylüyorlar. Arizona Üniversitesi Nöroloji Departmanı Başkanı Dr. David M. Labiner, “Aşık olduğumuzda ya da cinsel olarak arzu duyduğumuzda beyinde ve hormonlarda çarpıcı değişiklikler olduğu doğru” diyor.
Kendi cinsel arzularını, fantezilerini anlaması cinsel ilişkiden beklentilerini belirlemesini sağlar. Cinsel tutku tek bir bireyden ibaret olmadığından partnerinin de kendini keşfetmesi ve iki tarafın da cinsel ilişkide bu arzularını dile getirmesi, birlikte tutkulu bir seks ve doyum sağlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri