Toplumda ırsi saç dökülmesi olarak adlandırılan genetik saç dökülmesinde dihidrotestosteron (DHT) denilen erkeklik hormonunun bir türü yüksektir. Yüksek testosteron androjeni tetikler ve yüksek androjen seviyesi saç dökülmesine neden olur. Bu nedenle genetik saç dökülmelerinin %90'ı erkeklerde görülür.
Testosteron kelliğe sebep olmaz hatta düşük testosteronun kortizol hormonunu arttırıp kelliğe sebep olduğuyla ilgili bulgularımız var. Yüksek testosteronun kelliğe sebep olduğu bilinmiyor. Ama daha yüksek testosteron seviyeleri genetik olmakla beraber DHT hormonunun daha fazla üretimini sağlayıp kelliğe sebep olabilir.
Kel erkekler dominant ama daha az tehditkâr olarak görülüyor. Kelliğe yol açan şey, testosteron hormonunun etkili bir şekilde parçalanmış dihidrotestosteron (DHT) adlı yan ürünüdür.
Saç dökülmesinde en önemli rolü hormonların oynadığına dikkat çeken Günay, şunları kaydetti: "Testosteron güçlü saç tellerini zamanla ince tüylere dönüştürerek saçın büyümesini engelleyip saç kökünün işlevlerini olumsuz etkiliyor.
Testosteron Fazlalığı da Erkekleri Etkileyebilir
Testosteron fazlalığı akne oluşumu, sinirlilik hali, ergenliğe erken girme, vücut kıllarında artış, yüksek tansiyon, cinsel dürtülerde artış ve yine erkek kaynaklı infertilite gibi semptomlara yol açabilir. Testosteron azlığı gibi fazlalığı nedenleri de çeşitlidir.
İlgili 39 soru bulundu
Fizyolojik bir bozukluk olmadıkça mastürbasyon yapmanın testosteron seviyelerine, ejakülasyondan hemen sonra olan artış haricinde herhangi bir önemli etkisi yoktur. Yani kas gelişimine olumlu ya da olumsuz bir etkisi yoktur.
Seks ve mastürbasyon testosteron seviyelerini kısa süreli olarak etkileyebilir ancak bu durum kas gelişimine muhtemelen etki etmez. Antrenmandan hemen önce mastürbasyon ya da seks yapmak performansınızı etkileyebilir bu durum da dolaylı yoldan kas gelişiminizi etkileyebilir.
Yüksek testosteron androjeni tetikler ve yüksek androjen seviyesi saç dökülmesine neden olur. Bu nedenle genetik saç dökülmelerinin %90'ı erkeklerde görülür.
Vücut tarafından salgılanan hormonlar saç büyüme döngüsünün düzenlemesinde büyük bir rol oynar. Östrojen hormonu kadınlarda daha çok salgılanan ve saç tellerinin büyümesine yardımcı olan bir hormondur.
Bazen sağlık sorunlarına kimi zaman da mevsim gibi çevresel etkenlere bağlı olarak saç dökülmeleri gözlenebilir. Bu problemle karşılaşan bireylerin aklında tek bir soru yatar: “Dökülen saç tekrar çıkar mı?” Evet, genellikle dökülen saçlar tekrar çıkar. Çünkü saç, zayıfladığı için dökülür.
Testosteron fazlalığı adet düzensizliğine, kısırlığa ve adetten aşırı kan kaybına neden olur. Testosteronun ileri derecede yükselmesi kadınlarda sesin kalınlaşmasına, vücudun kaslı, yüz hatlarının sert görünmesine neden olur.
DHT hormonu sebebi ile erkeklerde aşırı saç dökülmesi genetik bir faktör olmaktadır. Genelde 15-20 yaş arasında DHT hormonu aktif hale gelir ve saç diplerine zarar vermeye başlar. Eğer bu sorun ile karşılaşan kişiler herhangi bir çözüm yolu aramazlarsa 2 ya da 3 yıl içinde kellik problemleri baş gösterecektir.
Testosteron erkek tipi kıllanma ile yakından ilişkilidir. Erkeklerde kıl köklerinde kerotinosit denilen yapılar vardır. Ergenlikte vücuttaki testosteron seviyesi artınca testosteron bu yapıyla etkileşime geçer ve DNA ve RNA yapımını artırarak erkek tipi kıllanma denilen kıllanmayı sağlar.
Hepimizin saçı her gün dökülür ve normalde dökülen saçın aynısından, aynı kalınlıkta yeni saç yerine geri gelir. Normal bir insanın ömrü boyunca ortalama 20 kez saçı dökülür ve yerlerine yenileri çıkar ve buna saçın büyüme döngüsü denir.
9) Steroidler – Testosteron ve progesteron
Depo-Provera (medroksiprogesteron) enjeksiyonları, Provera veya Prometrium tabletleri gibi progesteron içeren ilaçlar, bazı kişilerde saç dökülmesine neden olabilir.
Yorucu egzersizler saç dökülmesine neden olabilir. Bu yüzden vücut geliştirme sporuyla ilgilenenlerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri saçlarının dökülmesidir. Genetik sebeplere bağlı olmayan, yorucu spora dayalı egzersizlerden kaynaklanan saç dökülmesi çoğu zaman geçicidir.
Öncelikle şunu vurgulamak gerekir ki, özellikle 30'lu veya 40'lı yaşlardan sonra saçlar incelir ve bir miktar sıklığı azalır. Bu süreç yaş ilerledikçe daha da artar, ancak çoğu zaman belirgin saç dökülmesi veya belirgin kellik durumuna gelmez.
Çay ağacı, lavanta, dulavrat otu ve ozon yağları saç köklerinizi besleyerek dökülmeleri engeller. Kullanıcılar tarafından sıklıkla tercih edilen ürünler; yumurta, yoğurt, çilek ve lavanta maskeleri olarak sıralanabilir. Yumurta, limon suyu, süt ve zeytinyağını karıştırarak maske elde edebilirsiniz.
DHT hormonu, büyük oranda testosteron'un çevre dokularda 5- Alfaredüktaz enzimi aracılığı ile dönüşümünden oluşur. Testosteron hormonunun etkin hale gelebilmesi ve dokular üstünde androjenik etki gösterebilmesi için 5 Alfa Redüktaz isimli enzimle DHT hormonuna dönüşmesi şarttır.
Aşırı testosteron salınmasının tehlikeleri nelerdir? Erkeklerde anormal yüksek testosteron düzeyleri şu sorunlara yol açabilir: Sperm sayısının azalması ve testislerin küçülmesi. Kalp krizi riskinde artma.
Genetik olarak yatkın kişilerde DHT hormonunun yüksekliği saçların incelmesi, dökülmesi ve minyatür hale gelmesinden sorumlu tutulmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
DHT hormonu testosteron hormonuyla ilişkilidir. Fazla testosteron saçın yapısına zarar verir, DHT hormonu yapısı saçları güçsüzleştirir ve kelliğe sebep olurken testosteron sakallar için aktif bir hormon etkisi gösterir. Sakalların yapısı için önemlidir, dolayısıyla sakal ve testosteron ilişkisi ortadadır.
Testosteron hormonu ilaç kullanımının dışında; düzenli egzersiz, dengeli beslenme, ideal vücut ağırlığını korumak, düzenli uyku, sigarayı bırakmak ve stresi kontrol altına almak gibi noktalara dikkat edilerek artırılabiliyor.
Sürekli ve yüksek düzeyde yaşanılan stres, yoğun sigara ve alkol kullanımı, damar rahatsızlıkları, aşırı kilo, hareketsiz yaşam, diyabet, böbrek hastalıkları ve metabolik sorunlar testosteron salınımını ciddi düzeyde düşürmektedir. Yaşın ilerlemesi de düzenli bir azalmaya yol açar.
Cinsel ilişki yaşamak isteyen çiftlerden, 30'lu yaşta olanlar haftada 2 kez, 40'lı yaştakiler haftada 1 kez, 50'li yaştakiler 15 günde bir kez, 60 ve üzeri yaş grubundakiler ise ayda bir kez ilişkiye girmeliler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri