Türkiye edebiyatında, modern şiirin çeşitli anlamlarda kurucusu olarak kabul edilen, Nâzım Hikmet'in "ülkeye yaptığı muazzam hizmetin" altını çizdiği Fikret, Aşiyan'da inşa ettiği evi itibariyle, mimarlık tarihinin nadir rastlanan amatör mimarlarından biri aynı zamanda.
Tevfik Fikret, evinin projelerini kendisi çizmiş, Farsça "yuva" anlamına gelen aşiyan kelimesini de buraya isim olarak koymuştur.
Yeni Türk Edebiyatımızın en önde gelen, ileri düşünceli ve en ünlü şairlerinden birisi, şüphesiz ki Tevfik Fikret'tir. O, ileri düşüncelerini ve yenilikçiliğini, edebî çalışma ve hizmetlerinde olduğu kadar, meslek hayatı boyunca içinde bulunduğu eğitim ve öğretim alanında da göstermiş olan üstün bir öğretmen-şairdir.
Fikret, 1888'de Galatasaray Lisesi'ni birincilikle bitirdi. Uslu, duygulu, caliskan bir ogrenciydi. Hocalari arasinda Muallim Naci, Recaizade Ekrem gibi gunun seckin ogretmenleri vardi. Siire lise ogrencilik yillarinda baslamis ve ilk siirini 1883'te yayimlamistir.
Tevfik Fikret, parnasizm akımından etkilenmiştir. Parnasizm akımı şiirde realizm demektir.
İlgili 38 soru bulundu
Bu isimlerin başında Servet-i Fünun akımının kurucusu Ahmet İhsan ve Tevfik Fikret geliyor. Bu isimler Parnasizm akımının kurallarına bağlı kalarak birçok şiir yazmış ve başta Divan Edebiyatı olmak üzere gelenekçi tüm şiir türlerine karşı çıkmıştır.
Tevfik Fikret'in edebi hayatı 1880-1896 ve 1896 sonrası olarak ikiye ayrılır. İlk döneminde parnasizmin etkileriyle yazdığı şiirlerinde Sanat için sanat anlayışını, ikinci döneminde toplum için sanat anlayışını benimsedi; şiirlerinde uygarlık ve özgürlük gibi konuları işledi.
İlk olarak İtalyan Edebiyatı'nda görülmüş, Dante, İlahi Komedya'yı bu nazım biçimiyle yazmıştır. Türk edebiyatında Terza Rima'yı ilk kez Tevfik Fikret Şehrâyîn adlı şiirinde denemiş, ancak 1908'den sonra pek kullanılmamıştır.
Kitapyurdu.com'da kayıtlı 82 eseri vardır.
bütün inkılâpların kaynağıdır" değerlendirmesini Atatürk, büyük bir coşku içinde yapmıştır¹3. 13 16 14 Atatürk'ün öğrencilik yıllarında Tevfik Fikret'i okuduğu ve ondan daha bu genç yaşlarındayken büyük ölçüde etkilendiği bilinmektedir.
Böyle bir dönemde Tevfik Fikret'in babası Hüseyin Efendi uydurma bir gerekçe ile Saray'a şikâyet edildi ve sonrasında babanın on yedi yıl süren ve ölümüne kadar devam eden sürgün hayatı başladı. Tevfik Fikret için ikinci bir yıkımdı bu, çünkü annesinden sonra babası da yoktu artık.
En son yazdığı şiir kitabı Tevfik Fikret'in çocuk kitabıdır.
Tevfik Fikret'in 1906-1915 yılları arasında yaşadığı ev olan Aşiyan; 1940 yılında İstanbul Belediyesi tarafından şairin eşi Nazime Fikret'ten satın alındı.
Ayrıca "Aşiyan" Farsça bir kelime olup "ev, yuva" anlamına gelmektedir.
Tevfik Fikret, Türk edebiyatında genellikle Sis, Yağmur, Han-ı Yağma, Tarih- Kadim veya Rübab-ı Şikeste'nin şairi olarak bilinir.
Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Tevfik Fikret (1867-1915), Servet-i Fünûn döneminin şairi olarak anılmakla birlikte nesir türünde de eserler kaleme almıştır.
Şermin, Tevfik Fikret'in 1914 yılında çocuklar için yazdığı şiirlerden oluşan ve aynı yıl yayımlanmış olan kitabı.
Galatasaray Sultanisi'nde öğrenci olduğu sıralarda on beş-on altı yaşlarında iken şiir yazmaya başlayan Tevfik Fikret'in buradaki edebiyat hocaları Muallim Naci ve Recaizade Mahmut Ekrem, bir önceki şair kuşağının önde gelen temsilcileriydi. 1883-1885 yıllarında yazdığı ilk şiirlerinde Divan şiiri özellikleri görülür.
Servet-i Fünun Dönemi özellikleri şunlardır: - Sanat sanat içindir anlayışı benimsenmiştir. - Sembolizm ve parnasizm akımından etkilenmiştir. ,- Sosyal konular ele alınmıştır.
Serbest müstezatı ilk defa aruzla ile deneyen şair Tevfik Fikret olmuştur. Aruz ölçüsü kullanılmaktadır. Kafiye belli bir düzen içerisinde değildir. Serbest müstezat nazım biçiminde uzun ya da kısa dizeler düzenli ya da düzensiz bir şekilde yazılabilmektedir.
Nedim ve Nâbî gibi şairler İstanbul'u yüksek bir medeniyet ülkesi olarak tasvir ederken Tevfik Fikret, Abdülhamit'in istibdat yönetimi altındaki dış dünya ile derin bir ümitsizlik ve yalnızlık ruh hali içerisinde bulunan kendi iç dünyasını birleştirerek ''Sis'' şiirini yazar.
Bu çalışma yukarıda değindiğimiz ontolojik yöntem çerçevesinde Servet-i Fünûn şiirinin en önemli temsilcisi olan Tevfik Fikret'in “Ramazan Sadakası” şiirini incelemeyi amaçlamaktadır.
Edebiyatta klasisizm
Konusu eski Yunan ve Roma mitolojisinden alınmıştır. Mükemmeliyetçidir ve ana dil esas alınmıştır. "Sanat, sanat içindir." anlayışı benimsenmiştir. Sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlemişlerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri