Varsağı, Varsak Türkleri'nin kendilerine özgü bir ezgiyle söyledikleri türkü biçimidir. Semâiye benzer, hece ölçüsünün en çok sekizli kalıbıyla yazılır. 4+4 duraklı veya duraksız olur. Kafiye şeması şöyledir: xaxa bbba ccca Semâiden ezgi yönüyle ayrılır.
Şiirin son dörtlüğü genellikle şairin mahlasını içerir. Kafiye şeması bbba, axaxa, ccca şeklinde olur. Karacaoğlan ve Dadaloğlu en önemli varsağı temsilcileri olarak sayılır. Örnek: Karacaoğlan'dan "Bre Ağalar" varsağı örneği olarak gösterilebilir.
Varsağı: Güney Anadolu'da "Varsak" boyu halkınca özel bir ezgi ile söylenen nazım türlerinden biridir. Dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişmektedir. Varsağı, biçimce semaiye benzemekte olup semai gibi hece ölçüsünün sekizli kalıbıyla söylenmektedir. Aralarındaki fark söyleyiş biçimlerinde ve ezgilerindedir.
b. Aşık Edebiyatı nazım birimi sınıflandırılması
Varsağı: 8 li hece ölçüsü ile söylenir. Semai ile benzerlik gösterir. Varsağı nın Semai den farkı Varsağı da erkekçe yiğitçe bir söyleyiş vardır. Bre – hey gibi ünlemler kullanılır.
Varsağı, diğer nazım biçimlerinden farklı olarak adını Anadolu'da yaşayan bir boydan alır. Varsak boyuna özgü olan bu şiir türü Semai ile benzer özellikler taşır. Varsağı türündeki şiirlerin semaiden en önemli farklı, bu şiirlerin ''Hey'', ''Bre'' gibi ünlemlerle başlamasıdır.
İlgili 45 soru bulundu
Memlûk kaynaklarında, Oğuzların Üçok boyuna mensup olduğuna dikkat çekilen Varsaklar, bu kaynaklarda “Varsak Türkmenleri” veya “Tarsus Türkmenleri” olarak zikredilmiştir (el-Kalkaşandî, H.1409, 7/s. 209, 305; el-Makrizi, 1997, 5/s. 454, 6/s. 375, 7/s. 305; Münis, 1987, s. 358; İbni Tagrıberdi, 2013, s. 316).
1250'lerde Ramazanoğulları Beyliği'ni oluşturan 7 Türkmen boyundan biri olan Varsaklar, 1517 yılında Ramazanoğulları ile birlikte Osmanlı himayesine girmişlerdir. Kuzey Çukurova'ya doğru göç eden Varsaklar, 17. yüzyılın sonlarından (1690) itibaren Kozanoğulları'nın piyade askerleri olmuşlardır.
Varsağı yiğitçe bir havayla okunur. Çoğunlukla "bre", "hey", "hey gidi", gibi ünlemler yer alır. Bu ünlemlerin bulunmadığı varsağılar ise genellikle ezgisiyle fark edilebilir.
gelenekte özelde ise divan şiiri geleneğinde varsağı, kimi özel tema ve konu içerme dışında farklı bir üslup özelliği olarak da anlaşılmaya müsaittir.
Karacaoğlan, halk şiirinin geleneksel yarım uyak düzenini ve yer yer de redifi kullanmıştır. Hece ölçüsünün 11'li (6+5) ve 8'li (4+4) kalıplarıyla yazmıştır.
Semai, sözlü halk edebiyatı ile birlikte 11. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Birçok ozan cönklerinde mani, koşma, taşlama ve güzelleme türündeki eserlerle birlikte semailere de yer vermiştir.
Tapşırma, halk şiiri geleneğine ait bir terimdir ve "şiirin son dörtlüğünde ozanın mahlasını söylemesi" olarak tanımlanabilir. Şairin ad veya mahlas kullanması sadece halk edebiyatına mahsus bir gelenek değildir.
UYARI: Müzikte kullanılan makam ve tür adları büyük harfle başlamaz: acemaşiran, acembuselik, bayati, hicazkâr, türkü, varsağı, bayatı vb.
almıştır. 3 4) DESTAN Aşık edebiyatının en uzun nazım şeklidir. Nazım birimi dörtlüktür, yüzlerce dörtlükten oluşabilir. • Uyak örgüsü koşmaya benzer. •Toplumu derinden etkileyen "savaş, göç, doğal felaketler" gibi konular işlenir. Not: Anonim destanlar ile karıştırılmamalıdır.
Birçok halk ozanı, ezberlenmesi ve okunması çok daha kolay diye redifli semailer de yazmıştır. 1- Semailerde konu sınırlaması yoktur. Bu tür şiirlerde ilahi ve beşeri aşk dışında, göç, ayrılık acısı, memleket özlemi gibi konulara da yer verilmiştir. 2- Semailerin büyük çoğunluğu hece ölçüsüyle yazılmıştır.
Halk edebiyatı nazım türlerine bakıldığında mani, türkü, ağıt, ninni, koşma, semai, varsağı, destan ilahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye ve deme karşımıza çıkmaktadır. Son olarak batı kaynaklı nazım türleri sone, terza rima, triyole, balad ve servest müstezad olmaktadır.
Şiirsel söyleyişinin önemli bir özelliği de, halk şiiri türü olan mani söylemeye yakın oluşudur. Koşmalar, semailer, varsağılar ve türküler şiirleri arasında önemlice yer tutar.
Hece veya aruz ölçüsü kullanılır. Semailerin son kıtasında şairin mahlası olur. Sade bir dil kullanılır. Genel olarak uyak düzeni ise aaab – abab – aaba – abcb şeklindedir.
Halk şiirinde 11′li kalıpla söylenen mani biçimindeki şiirlere de tuyuğ denir. Aruzun yalnız "fâilâtün - fâilâtün - fâilün" kalıbıyla yazılır. Rubaide işlenen konular tuyuğda da işlenir. 14. yüzyıl şairi Kadı Burhanettin bu türün kurucusu sayılır.
Biçimi şiirin dış yapısı, yani nazım birimi, ölçü, uyak (vezin) ve hacim (mısra, beyit ya da dörtlük sayısı) oluşturur. Türü ise şiirin içeriği (muhtevası) yani ana duygusu (teması) ve şiirin anlamı üzerinde etkili olan mecazlar oluşturur.
Koşma, konularına göre dörde ayrılır. Bu türler koçaklama, güzelleme, ağıt ve taşlama olarak bilinir.
Göç hareketini gerçekleştiren Türk ırkının Oğuz Boyunun Üçok Kolu'na mensup olan Varsak Türkmenleri Anadolu'ya göç ederek konar-göçer yaşam tarzlarıyla önce Güneydoğu Anadolu bölgesinde yerleĢime baĢlayıp ilerleyen zamanlarda çeşitli bölgelere yayıldılar.
Bugünkü Varsak'ın adı 13. yy başında yöreye gelen Üçok boyundan Tatar Serdarı Baçu Han'ın 6 oğlundan biri olan Varsak Bey'den gelir: O gün bu gündür bölgenin adı “Varsak”tır.
bu hali federasyon sistemi ile benzerlik gösterir. 14. yy'da iran coğrafyasından federasyon şeklinde teşkilatlanmış bir şekilde göç edip karamanoğullarının hizmetine girmişlerdir. neredeyse 20.yy'a kadar yörük yaşam tarzını sürdürmüş olan varsaklar avşarlarla birlikte benliğini yitirmemiş yegane oğuz boyudur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri