Victor Marie Hugo (Fransızca telaffuz: [viktɔʁ maʁi yɡo]; 26 Şubat 1802, Besançon - 22 Mayıs 1885, Paris) Romantik akıma bağlı Fransız şair, romancı ve oyun yazarı.
Fransız edebiyatında Flaubert ile Zola'nın yanı sıra Honore de Balzac, Stendhal, Rusya'da Lev Tolstoy, İvan Sergeyeviç Turgenyev, Dostoyevski, İngiltere'de Charles Dickens ve Anthony Trollope, Amerika'da Theodore Dreiser, Ernest Hemingway, John Steinbeck İrlanda'da James Joyce realizmin önemli temsilcileridir.
Realizmin asıl amacı, günlük yaşamın ve toplumsal sınıfların bilimsel bir nesnellikle incelenmesi ve bir bilim insanının klinik bulguları gibi nesnel bir bakış açısı ile ortaya koymayı amaçlar. Realizm akımının ki başlıca temsilcileri; Coutbert, Millet, Balzac, Tolstoy ve Daumier'dir.
Dünyada bilinen başlıca realizm akımı temsilcileri ise; Stendhal, Honore de Balzac, Eugenie Grandet, Charles Dickens, Jack London, Nikolay Gogol, Turgenyev, Dostoyevski, Tolstoy, Maksim Gorki, Mark Twain, Anton Çehov ve Ernest Hemingway'dir.
Realizmin yaratıcıları Defoe, Balzac ile Tolstoy'dur. Gustave Flaubert, Goncourt Kardeşler bu edebiyat akımına gerçek karakterleri- ni vermişlerdir. Defoe, Stendhal, Balzac, Flaubert, Dostoyevski, Tolstoy ve modernlerden Hemingway realizmin en ünlü kişileridir.
İlgili 26 soru bulundu
Çünkü Dostoyevski, varoluşçu temaları edebiyat alanında ustaca işleyen ender düşünürden biridir. Bu sorunu edebiyat alanında çok etkili bir şekilde işleyen Dostoyevski, aynı zamanda 20. yüzyılda “İnsan Felsefesi” olarak adlandırılan Varoluşçu akımın temsilcileri üzerinde de ciddi izler bırakmıştır.
Klasisizm akımının öne çıkan temsilcileri; François de Malherbe, Pierre Conhielle, Jean de La Fontaine, John Milton ve Moliere olarak ifade edilebilir.
Realistler insanların doğuştan iyiliğe eğilimli olmadığını, daha ziyade bencil ve rekabetçi olduğunu düşünürler. Realistlerin bu bakış açısı insan doğasını “bencil” olmasa bile “ben-merkezli” ve, bir arada var olmanın şartları mümkün olana kadar, çatışmacı kabul eder.
Edebiyatımızda önemli bir yeri olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu Türk edebiyatında gerçekçilik bakımından ünlü Fransız realist yazarların temsilcisi konumundadır.
Realist kavramının ilk anlamı, kelimenin gerçek anlamı olarak kullanılan "gerçekçi olma" anlamıdır. Bu anlama göre realist insan; toplumsal gerçekleri bütün açıklığıyla ve olduğu gibi kabul eder. Realist, bilimsel bilgi ve gözlem gibi objektif bilgi edinme yollarını kullanan ve bilgiyi gerçek haliyle aktaran kişidir.
Her ne kadar Gerçekçilik teriminin ilk görüldüğü yer, kelimenin bir doktrini tanımlamak için kullanıldığı 1826'da Mercure français du XIXe siècle'de olsa da sanat alanında Gustave Courbet, gerçekçi estetiği bilinçli olarak ilan eden ve uygulayan ilk sanatçıydı.
Gerçekçilik olarak Türkçeye çevrilen realizm, genel anlamı itibarıyla zihinde var olanların dışında zihinden ve zihindekilerdeki idelerden bağımsız olarak dış dünyada kendi başına var olan bir mevcudiyetin kabul edilmesidir. Felsefede yaygın biçimde kullanılan bir kavramdır.
Klasisizm akımının önde gelen temsilcileri şunlardır: François de Malherbe. Pierre Conhielle. Jean de La Fontaine.
Ahmet Vefik Paşa, Tanzimat dönemi, birinci kuşak sanatçılarındandır ve klasisizm akımından etkilenmiştir.
Pierre Corneille (6 Haziran 1606 - 1 Ekim 1684), Molière ve Racine'le birlikte 17. yüzyılın en büyük üç Fransız tiyatrocularından biridir. Corneille, “Fransız trajedisinin kurucusu” olarak tanınmış ve kırk yıla yakın bir süre boyunca yapımcılık yapmıştır.
Suç ve Ceza, realizm akımı etkisiyle yazılmış bir kitaptır. Kitapta hiçbir olağanüstülük görülmediği gibi hayallere de yer verilmemiştir. Ayrıca Dostoyevski'de realizm akımının çok önemli isimlerindendir.
Romanda dürüst bir evliliğin mutluluğu ile yasak bir ilişkinin düş kırıklıkları karşılaştırılır; sadakat, tutku, kıskançlık gibi temalar işlenir; bir yandan da o dönemde Rusya'da kadınların durumu, eğitim reformu gibi konular dile getirilir.
Tolstoy, dönemin roman sanatında üstün bir konumda bulunan realizm akımının en önemli temsilcisidir.
1805 ve 1820 arasında geçen, tarihsel bir anlatı özelliği de taşıyan “Savaş ve Barış” Napolyon'un 1812'de Rusya'yı işgalinin hemen öncesinde hayatları tümüyle değişen Rus aristokrasisini konu edinir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri