Yaparak-Yaşayarak Öğrenme İlkesi (İş, etkin katılım,Aktivite) Bu ilke, öğrencinin öğrenme-öğretme ortamında aktif rol almasını, öğrenme sorumluluğunu üstlenmesini ve yaparak-yaşayarak öğrenmesini vurgulamaktadır. Öğrenme-öğretme sürecine öğrencinin etkin katılımını sağlamaya çalışır.
Yaparak yaşayarak öğrenme, öğrencilerin somut deneyimler yoluyla bilgi edinmelerine odaklanan bir öğrenme yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, öğrencilerin aktif olarak katılımını teşvik eder ve bilginin anlamını ve önemini gerçek dünya uygulamalarıyla ilişkilendirir.
Yaparak-yaşayarak öğrenme ilkesi:
Öğrencilerin yaşamlarının eğitim sürecine dâhil edilmesi yoluyla öğrenmenin gerçekleşmesidir. Etkinliklerde öğretmenin değil öğrencinin aktif ve merkezde olmasını kapsar. Öğrenci materyallerle ve uygulamalarla ne kadar çok ilişkide olursa, duyu organları o kadar çok uyarılmış olur.
Açıklamalardan da anlaşıldığı gibi Dewey, eğitimi pragmatist bir yaklaşımla açıklamaya çalışmış ve eğitim alanında “yaparak öğrenmek” onun temel felsefi görüşünü oluşturmuştur.
Öğrenme modelleri nedir? Öğrenme modelleri, öğrenme mekanizmasını tanımlayan herhangi bir çerçevedir. Temel olarak, ''Bir öğrenme modeli, yeni beceriler veya bilgiler öğrenmenin herhangi bir şeklidir. Bu modeller, çeşitli öğrenme stillerine ayrılan alt kategorilere sahiptir.''
İlgili 20 soru bulundu
Görsel, İşitsel, Kinestetik Öğrenme! Sınıfta gerçekten başarılı olmanın yolu, Fleming'in VAK (görsel, işitsel, kinestetik) modeline göre üç farklı öğrenme stillerini iyi kavramaktır.
Tam öğrenme modeli, Bloom tarafından ortaya atılmış olup okuldaki öğrenci başarısını %90'a çıkarmayı hedefleyen bir öğretim sürecini ele alır. Eğitim bilimleri sınavında öğretim yöntem ve teknikleri dersi içerisinde yer alan bir konudur.
Yaparak ve yaşayarak öğrenme sürecinde çocuklar öğrenme sürecinin sorumluluğunu taşır, süreçte karar alma fırsatı bulur ve zihinsel yeteneklerini kullanır. Böylece teorik bilgiyi pratiğe dönüştüren, bilgiyi kalıcı hale getiren ve bilgiyi nerelerde kullanacağını bilen nesiller yetişir.
Dolayısıyla öğrenme döngüsü modeli; giriş, keşfetme, açıklama, derinleştirme ve değerlendirme olarak beş aşamadan oluşan “5E öğrenme döngüsü” olarak ifade edilen bir öğrenme modelidir (Bybee v.d., 2006).
Bu çalışmada, ünlü pedagog John Dewey'nin eğitim anlayışı, Türk eğitim sistemi ile ilişkilendirilerek değerlendirilmektedir. Dewey pragmatist felsefeyi eğitime uygulamıştır. Ona göre; eğitim, yaşam boyu süren bir eylemdir. Bu yüzden en etkili öğrenme, yaparak ve yaşarak edinilir.
En kalıcı öğrenme tekniği, bilgi ve beceri kazanımını etkili öğrenme yöntemleriyle desteklemek ve hafızaya doğru yerleştirmektir.
Yaşantısal öğrenme modeline göre öğrenme deneyimler yoluyla gerçekleştirilir ve kalıcı bir hale getirilir. Kolb öğrenmenin yaşantıya bağlı olduğunu ve öğrenmelerin yaş, cinsiyet, kültür gibi bileşenlere göre değişiklik gösterdiğini savunur. Ancak bu bileşenler kişinin öğrenmesiyle uyum içindedir.
Öğrenme çeşitleri, temel olarak ilişkisel öğrenme ve ilişkisel olmayan öğrenme olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. olayla daha önceden karşılaşmış olması gerçeğine bağlıdır. İlişkisel olmayan öğrenmenin, “alışkanlık” ve “duyarlılaştırma” olmak üzere iki çeşidi vardır.
Tam Öğrenme modeli (Benjamin Bloom) Ek olanaklar verildiğinde her öğrenci öğrenebilir. Bireysel öğrenmeden ziyade grupla öğrenmeye vurgu yapar. Ek öğrenmeler yapılacaksa homojen gruplara bölünerek yapılabilir. Tam öğrenme için her öğrenci hedeflerin en az %70'ine ulaşması gerekir.
Bloom Taksonomisine göre öğrenme kazanımları yazılmasına yönelik bilişsel, duyuşsal ve psikomotor olmak üzere üç öğrenme kazanımı alanı belirlenmiş olup bu alanlara yönelik gerekli bilgiler aşağıda sunulmuştur. Hatırlama Gerçeklerin, terimlerin, temel kavramlar ile gerçekleşen öğrenmenin sergilenmesidir.
Tam öğrenme modeli grupla yapılan bir öğretimdir. Öğrencinin nitelikleri, öğretimin nitelikleri ve öğrenme ürünleri. Öğrenme etkinliğinin %90'ın üzerine çıkarılabileceğini savunur. Öğretimin iyi sonuçlar doğurabilmesi için etkili ve iyi nitelikte olması gerektiğini vurgular.
Aktif öğrenme (interaktif, etkin, deneysel) öğrenme, yaparak yaşayarak öğrenme anlamına gelmektedir. Aktif öğrenme, öğrenenlerin seyredip dinlemekle yetinmeyip, sürece etkin olarak katılmaları, bağımsız olarak hareket etmeleri ve araştırmalarıdır.
Özeğitimcilik (veya otodidaktisizm), herhangi bir ustanın (hoca veya öğretmen gibi) rehberliği olmadan gerçekleştirilen eğitim şeklidir. Genel olarak bir otodidakt, çalışacağı konuyu, çalışma materyallerini ve çalışma sıklığını ve çalışma zamanını kendi belirleyen kimsedir.
Basamaklı öğretim programı; öğrencilerin bilgiyi edinme, edinilen bilgileri problemlerin çözümünde kullanma ve veriler ışığında olayları analiz etme, eleştirel düşünme, yeni düşünceler ortaya koyma anlayışıyla öğretimi düzenleme yoludur (Başbay, 2005a, s.239).
Kuantum öğrenme yaklaşımı belirsizlik, olasılık ve bütünsellik ilkelerine dayanmaktadır. Kuantum öğrenme, sonuçları kesin ve net ifadeler yerine olasılıklar ile ortaya koyar. Olaylara holistik bir bakış ile yaklaşarak olayların birbirini etkilediğini ve birbirinden ayrılmayacağını vurgulamaktadır.
Disiplinlerarası tematik öğrenme yaklaşımı, kendi içinde her konuya uygulanabilecek, yetenek ve ilgi merkezli grupla öğrenmeye dayalı bir yöntem olarak sunulmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri