İyi hesap edilerek verilen su miktarı, yemeğin pişme süresince yetecek ve piştikten sonra da kendine yetecek miktarda suyu olacaktır. Bir nedenle yemeğe ilave su vermek gerekirse, kaynar su verilmelidir. Pişen yemek içerisine ve pişmiş yemek içerisine soğuk su ilavesi yapılmaz. Çünkü, soğuk su yemeğin tadını bozar.
Kısık ateşte pişen yemekler daha lezzetli olur. Bunun sebebi; sebzelerin içten dışa doğru kendi içindeki suyu ile pişmesidir. Yüksek ateşte pişen yemekler ise dıştan içe doğru piştiği için su ilave etmek zorunda kalırsınız. Oysa; kendi suyu ile pişen yemekler her zaman daha leziz sonuçlar verir.
Yemek pişirirken tencerenin kapağını mutlaka kapalı tutun. Bu sayede tencere içindeki buhar kaybolmaz. Bu şekilde de yemeğin pişme süresi kısalır. Özellikle de işiniz aceleyse tencere kapağının kapalı olmasına daha çok dikkat etmelisiniz.
Patatesler lifli yapıları sayesinde tuzlu suyu hemen içlerine çekecektir. Sirke ve limondan da faydalanabilirsiniz çünkü asit tuzu keser. 1 yemek kaşığı sirke veya 3-4 damla limon suyuyla da tenceredeki tuzun yoğunluğunu dengeleyebilirsiniz.
İlgili 41 soru bulundu
İyi hesap edilerek verilen su miktarı, yemeğin pişme süresince yetecek ve piştikten sonra da kendine yetecek miktarda suyu olacaktır. Bir nedenle yemeğe ilave su vermek gerekirse, kaynar su verilmelidir. Pişen yemek içerisine ve pişmiş yemek içerisine soğuk su ilavesi yapılmaz. Çünkü, soğuk su yemeğin tadını bozar.
Sulu yemeklerin lezzetini ve kıvamını belirleyen en önemli etmenlerden biri soğandır. Yemeğe soğanla başlanır, yani yemeğin ilk lezzet vericisi soğandır. Soğanı olması gerektiği gibi kavuramazsanız yemeğin lezzeti de olması gerektiği gibi olmayacaktır.
Salça ve soğanın kavrulma sırası
Sarımsak, soğandan hemen sonra kavrulur ve ardından salça eklenirse, sarımsağın kavruk ve hafif yanık tadı yemeğinize özel bir baharatmışçasına tat verir.
Yemek yaparken, domates sosu ve salça gibi sosların fazla kaçması, mutfakta sıkça karşılaşılan sorunlardan biridir. Domates ve domatesten yapılan soslar ve salçalar içerdikleri askorbik asit ( C vitamini) nedeniyle asidik yapıya sahiptir. Bu nedenle, domates veya domates salçası yemeğe ekşi bir tat verir.
Pişmiş yemek buzdolabına girmeden önce oda sıcaklığına ulaşana dek hele ki üzeri de kapalı değilse pek çok mikrobu üzerine çeker ve bu mikroplar burada çoğalır. Buzdolabından çıkan yemekleri tekrar ısıttığımızda tatlarının yeni pişmiş yemeğe kıyasla farklı tadının nedeni de bu mikroplardır.
Uzun süre saklamak istediğiniz her yemeğinizi derin dondurucuda muhafaza edebilirsiniz; çorbalar, sebze yemekleri, pilavlar, makarnalar, hamur işleri, etler, etli yemekler, baklagiller… Aklınıza gelebilecek her yemeği derin dondurucuda uzun süre saklayabilirsiniz.
Bu hem aniden gelen soğuk hava ile sıcak yemeklerin lezzetini ve yapısını bozabilir, hem de sıcak yemek miktarına da bağlı olarak buzdolabının iç ısısını düşürerek diğer yiyeceklerin bozulmasına ve buzdolabının yıpranmasına neden olabilir. Dolaba koymak için yemeğin ılınmasını bu sebeple beklemek gerekiyor.
Sos ve çorba yaparken az miktarda un ekleyin
Neden: Un, sos ve çorba gibi yiyeceklere kıvam verir.
Acısı fazla kaçmış yemeğin tadını dengelemek ve acıyı azaltmak için limondan yardım alabilirsiniz. Çay bardağının dörtte birine denk gelen limon suyu bu noktada yeterli olacaktır. Pişen yemeğinize limon suyunu ekledikten sonra artık içiniz rahatlayabilir.
Yemeğin acılığını almak için, bir fincan sıvı yağ ekleyebilirsiniz. Yağ, yemeğin yüzeyine çıktığında acıyı içine hapsedecektir. Bu yüzden kaşık yardımıyla yemeğin üzerindeki yağı almanız gerekir. Limon suyu, yemeklerdeki acılığı giderme konusunda son derece etkilidir.
Salça yemeklere lezzet katan olmazsa olmazlardan biridir. Hele ki tam kıvamında yapılmış olan bir salçanın kullanıldığı yemeklerin tadına doyum olmaz. Özellikle Antep salçasının ününü bilmeyen yoktur. Yöreye has bir yapılış tarzına sahip olan Antep salça tam kıvamında ve mükemmel bir damak tadına sahiptir.
Salçanın küflenmesini önlemek için uygulayabileceğiniz en etkili yöntemlerden biri, salçanın üzerine yaklaşık iki parmak kadar zeytinyağı koymaktır. Çünkü zeytinyağı, kavanozun kapağından hava girse dahi bu havanın salçayla buluşmasını önleyecektir.
Salça yaparken domates seçimi çok önemli; ankon, armut ya da yumurta domates denilen yassı, küçük ve etli domatesle salça yapmak en kolayı. Bu domatesin su oranı az ama eti bol olduğu için az fire ile daha fazla salça elde etmeniz mümkün.
Kırmızı soğan: Mor soğan olarak da bilinen kırmızı soğan, yemeklerin içerisine girdiğinde, piştikçe lezzetini kaybetmesi nedeniyle özellikle çiğ tüketilmesi önerilir. Yemekler ya da salatalar haricinde, az balzamik sirkeyle birlikte fırınlandığında ya da ızgara edildiğinde de daha çok lezzeti ortaya çıkar.
Beyaz soğan kükürt bileşikler, kuersetin ve krom içerdiği için çok sağlıklıdır ancak kırmızı soğan da antosiyaninlere (kırmızı soğan beyaza göre daha yüksek miktarda flavonol ve en az 25 farklı antosiyanin içerir) sahip olan tek soğandır. Soğan, C ve B6 vitaminleri, fosfor, folat ve potasyumun çok iyi bir kaynağıdır.
Grip, soğuk algınlığı vb. rahatsızlıklarınızda soğanı dörde bölüp yatak odanıza koyun. Soğan odanızda mikropları absorbe etmeye yardımcı olabilir. Ayrıca soğanın doğal kokusu solunumunuzu rahatlatabilir. Dünya sağlık örgütü soğanın solunum yollarına yardımcı etkisini kabul etti.
🔷Yemeğe besmele ile başlardı. 🔶Sofrada kendisinden büyük biri varsa önce onun yemeye başlamasını beklerdi. 🔷Yemeği her zaman önündeki tabaktan yerdi. 🔶Yiyebileceği kadar yemek alır, yemeğin israf edilmesini asla uygun bulmazdı.
Uzmanlar iki öğün arasında en az 3 saat zaman bırakılması gerektiği görüşündeler ancak bazı beslenme uzmanları her saat başı bir küçük öğünden oluşan diyet programları da verebiliyorlar. Bu temelde kişinin bünyesine, metabolizma hızına, günlük kalori ihtiyacına ve çok daha fazla değişkene göre belirleniyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri