Namaz kıldıracak kişinin, imamet ehliyetine sahip (dini bilgisi yeterli, Kur'an'ı güzel okuyan, akıl sağlığı yerinde, ergen birisi) olması gerekir. Haramı helal, helali haram saymadıkça büyük günah işlemiş de olsa müslüman bir kişi, namaz kıldırabilir; arkasında kılınan namaz da sahihtir.
* Fâsık ve bid'atçı kimselerin imam olmaları tahrîmen mekruhtur. Çünkü bunlar, dinî amellerde lâubalice davranırlar. Böyle kimselerin arkasında kılınan namazın sevabı ve fazileti de olmaz; sadece borçtan kurtulunmuş olur. İmam Muhammed ile İmam Mâlik'e göre bunlara esasen iktidâ câiz de değildir.
Fasık bir kimsenin arkasında namaz kılmak caizdir. Yani batıl değildir.
Kur'an-ı kerimi teganni ile okuyan, kendinde imamlık şartları bulunmayan ve açıktan günah işleyen imamların da arkasında namaz kılmamalıdır! Hele itikadı bozuk kimselerin arkasında namaz kılmak hiç caiz değildir.
Hanefî mezhebine göre imamın kendileri için imamlığa niyet etmesi ve aynı namazı kılmaları halinde erkeklerin arasında kadın bulunması iktidâya engel olup yanında ve arkasında duran erkeklerin namazı, kadınlar tam bir saf oluşturmuşsa arkada bulunan bütün saflardaki erkeklerin namazı bozulur.
İlgili 23 soru bulundu
el Cevab: 1- İtikadı bozuk olduğundan emin olduğunuz bir imamın arkasında namaz caiz değildir. Abdestli olmadıgını bildiğiniz bir imamın arkasında da namaza durulmaz. İtikad bozukluğundan kasıt; islam dairesi dışına çıkaracak bir inancının olmasıdır.
Der ki, 'Eğer bir imam dai değilse, yani duattan değilse (militan) onun arkasında namaz kılınabilir, militansa kılınmaz'
Camilerde maaşlı görevli bulunmalıdır. Bu caizdir. İmamlık yapma konusunda cemaat bilinçlendirilmeli ama uyutulmamalıdır.
Bu vasıflara sahip birisi varken, fâsık yani açıkça büyük günah işleyen veya küçük günahta ısrar eden kişinin imam olması Hanefi, Şâfiî ve Mâlikî mezheplerine göre mekruhtur (İbnü'l-Hümâm, Feth, I,360; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, II, 298-299; Haraşî, Şerhu Muhtasar, II, 23).
Buna göre büyük günah işleyen kişi Mümin olmaktan çıksa da kâfir de olmaz, iman ile küfür arasındaki bir konumdadır. Bu mertebeye fısk mertebesi denir ve büyük günah işleyen kişiye fasık denir. Eğer kişi büyük günahı için tövbe etmeden ölürse, sonsuza kadar cehennemlik olur yani ahirette sonu kâfirlerinki gibi olur.
Nitekim İslam âlimleri, imamet, müezzinlik, dini öğretme gibi işler karşılığında ücret veya maaş almayı, bu görevlerin sahipsiz kalmaması gerekçesiyle caiz görmüşlerdir (İbn Nüceym, el-Bahr (Ali et-Tûrî'nin Tekmilesi), VIII, 33; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, II, 60, 302).
Hadis-i şerifte belirtilen bu helak ediciler, kişinin ahiret hayatını perişan eden en büyük günahlardır. Şimdi faiz yiyen ve yediren kimseye deriz ki: İnandığın ve iman ettiğin Peygamberimiz, pervasızca daldığın faiz günahına “helak edici” diyor.
Zina işlediği için namazı birakmaz namaz kıldığı icin zinayi bırakır olması gereken budur. Yapılır, kılınır yavrum. Battı balık yan gider diye tümden günahkar olmak yerine, sevapla dengelemek en doğrusudur. Peygamber bile günah işledikten sonra sevap işleyin der.
Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: "İki kişinin namazı başlarından yukarıya çıkmaz: Efendilerinden kaçan köle; tekrar onlara dönünceye dek. Kocasına isyan eden kadın; tekrar evine dönünceye kadar." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat ve's-Sağîr).
Buna göre tevbe zina günahından yapılmalıdır. Zina (nikah olmaksızın cinsel ilişki) henüz başlamamışsa, dokunma temas etme, avrete caiz olmayan bir surette bakma günahı kazanılmış olur. Bütün bu günahlar her iki tarafın rızasıyla ise her iki atarf ta bu günahlardan tevbe etmelidirler.
' 'Bir vakit namazın farzını kaçırmak zina yapmaktan daha büyük günahtır, adam öldürmekten de büyük günahtır. Şirklikten sonra namazın terkinden azam günah yoktur' diyor ulema ittifak ile.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aynı şekilde beş vakit namazIa da Allah günahları siler" buyurdu. İsnadı sahihtir. Müslim, Sahih'te, Kuteybe -Leys kanalıyla nakletmiştir.
İslam'da en büyük günah Allah'a şirk koşmaktır. Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde de Allah'ın şirk dışında tüm günahları affedebileceği yazar. Bu günahı işleyen kişilere ise müşrik denir. Dini yalanlayanlara ve ahiret gününe iman etmeyenlere ise münkir ya da kafir olarak tanımlanır.
Günahlardan dolayı tövbe etmek farzdır. Tövbe, kulluğun Hz. Âdem'le başlayan bir göstergesidir. Günahkâr kimse vakit geçirmeden tövbeye yönelmelidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır: “Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra hemen tövbe edenlerin tövbesidir.
Şurada Paylaş! 2023 EN YÜKSEK VE EN DÜŞÜK İMAM HATİP MAAŞLARI KAÇ TL OLDU? 2023 memur zammı ile imam-hatip emekli memur maaşları 7 bin 476 TL'den 10 bin 513 TL'ye yükseldi. Vaiz maaşları ise 12.752 TL'den 16 bin 615'e yükseldi.
- Hanefi ve Şafi olanlar, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinin, "farklı mezheplere bağlı Müslümanların, birbiri arkasında namaz kılmalarının caiz olduğu ve bu takdirde imamın mezhebine göre sahih olan namazın, cemâat için de sahih olduğu" şeklindeki görüşünü taklit ederek hareket edebilirler.
Yeni bir kanun çıkmalı ve camilere gidenler 140.000 diyanet personelinin maaşlarını onlar ödemeli. Devlet dini kurumlara bütçeden ödenek ayırmamalı.
Vesvese eden imamın arkasında namaz kılmak mekruhtur.
Namaz kıldıracak kişinin, imamet ehliyetine sahip (dini bilgisi yeterli, Kur'an'ı güzel okuyan, akıl sağlığı yerinde, ergen birisi) olması gerekir. Haramı helal, helali haram saymadıkça büyük günah işlemiş de olsa müslüman bir kişi, namaz kıldırabilir; arkasında kılınan namaz da sahihtir. Hz.
İmama tamamen uyan, yani, namazın evvelinden sonuna kadar fâsılasız olarak imama iktida eden, bütün rek`atları imamla beraber kılan kimseye müdrik denir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri