Ziya Gökalp, 12 Temmuz 1915'te yayımlanan Köy şiirinde Türk'e seslenmiş, köylünün sahip olduğu değerlerden bahsederken Türk askerine atıfta bulunmuş, onun olağanüstü güce sahip olduğunu dile getirmiştir.
Ziya Gökalp, Türklük bilinci ve Türkçe üzerine çalışmıştır. Vatan şiirinde de Türk vatanını anlatıp sahip çıkılması gerektiğinden bahseder. Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur, Köylü anlar manasını namazdaki duânın.
Lirizmden uzak didaktik şiirler yazmıştır. Dile fazlaca önem vermiştir. Batı dillerinden alınan sözcüklerin yerine Türkçe yeni sözcükler bulmuştur. Türkçe karşılığı olan Arapça ve Farsça sözcüklerin atılması gerektiğini savunmuştur.
Ziya Gökalp'e göre devlet ve millet ancak aile hayatının üzerinde yükselebilir. Kadını ahlaki açıdan daha kuvvetli bulur ve o nedenle ailenin yapıcısı olarak görür.Gökalp, kadının toplumsal hayatını ele aldığı şiirlerinde kadını “aile” noktasından ele alarak değerlendirir.
Ziya Gökalp, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş döneminin Türkçülük düşüncesinin en önemli teorisyenlerinden biridir. O, Türk fikir hayatında adından çokça söz ettiren bir düşünce adamıdır. Birçok eserinde Türkçülük düşüncesini işlemiştir.
İlgili 22 soru bulundu
Türk Ocaklarında görev yapmış ve Türk Yurdu dergisinde yazılar yazmıştır. Bu dergide yazmış olduğu ''Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak'' adlı çalışmalarını kaleme almıştır ve bu üç görüşün birbirlerinin tamamlayıcısı olduklarını ifade etmiştir (Gökalp, 1976: 78).
Üniversite'nin ıslahında ve muhtariyet verilmesinde etkili oldu. Gökalp, daha sonra İçtimaiyat Darülmesaisi”ni (enstitüsü) kurdu. 1914-1915 yılları arasında da İstanbul Darülfünunu edebiyat şubesi'nin ders programlarına İlm-i İçtima-i (Sosyoloji) dersinin konulmasını sağladı.
Ziya Gökalp'in Selanik'te ''Genç Kalemler'' dergisinde yazdığı "Turan" şiirinde geçen "Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." dizeleri Türkiye'deki Turancılık anlayışının temelini oluşturmuştur. Bu düşünce, milli edebiyat anlayışını beslemiştir.
Gökalp'a göre sosyal inkılâp, eski hayatı beğenmeyerek yeni bir hayat yaratmaktır. Yeni hayat demek; yeni iktisat, yeni aile, yeni felsefe, yeni, ahlak, yeni siyaset, yeni hukuk demektir. Eski hayatı değiştirmek, yeni bir yaşayış yaratmakla mümkündür.
Ziya Gökalp (23 Mart 1876, Diyarbakır – 25 Ekim 1924, İstanbul), Türk yazar, toplum bilimci, şair ve siyasetçidir. Meclis-i Mebûsanda ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekilliği yapmıştır. "Türk milliyetçiliğinin babası" olarak da anılır.
Özellikle Gökalp'ın “Türk Medeniyet Tarihi” isimli kitabı Atatürk'ün üzerinde önemli etkiler bırakmıştır (Uyguner;1972). Gökalp, Atatürk'ün yeni Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi ile ilgili düşünce yapısının oluşmasında özel ve önemli bir yere sahip olmuştur.
Di- ğer bir ifadeyle geleneği yaratan, akta- ran ve kullanan asıl kitle Gökalp için halktır. Halkın edebî yaratmaları olan halk edebiyatı ürünleri ananenin kap- samına girmektedir.
*Milli Edebiyat Dönemi şairi, yazar, sosyolog, milletvekili, öğretmen, fikir adamı. *Türk sosyolojisinin, Türkçülük akımının ve "Milli Edebiyat Akımı"nın kurucularındandır. *Türkçülük düşüncesini sistemleştirmiştir.
Mülkiye Marşı, Cemal Edhem (Yeşil) Bey tarafından Nisan 1919'da yazılmıştır. Mekteb-i Mülkiye'nin, günümüzde ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin marşıdır. Sözlerinden dolayı Vatan Marşı olarak da bilinmektedir.
Topun namlusundan görenlerindir. Şair "Bu Vatan Kimin?" şiirini, Bursa'da öğretmenlik yaptığı 1937 yılında gördüğü bir Türk bayrağının rüzgârsız bir havada kendini bırakıvermiş halinden etkilenerek kaleme almıştır. Şiirin konusu vatandır. Türk milletinin milli ve manevi özellikleri vurgulanmıştır.
Orhan Şaik Gökyay denildiğinde akla ilk gelen şiir olan "Bu Vatan Kimin?" isimli şiir milli gün ve haftalarda , birlik ve beraberlik ruhunun hakim olduğu günlerde adından sıkça söz ettiriyor. Bu vatan toprağın kara bağrında, Sıradağlar gibi duranlarındır.
Türk Töresi Kitap Açıklaması
Ziya Gökalp ilk kez 1923 yılında yayımlanan kitabında, Türklerin töreyi ne şekilde tanımladığını, töre anlayışlarının nasıl şekillendiğini, töreyle ilgili bilgilerin hangi kaynaklarda ne ölçüde yer aldığını, kısacası Türk töresinin ne demek olduğunu araştırmaktadır.
Yeni Hayat, Ziya Gökalp tarafından kaleme alınmış manzum bir kitaptır. Dönemin bazı yazar ve aydınları edebiyatta halka yönelmek, halka hitap etmek gibi fikirleri savunuyorlardı.
İlkokuldan sonra, Askeri Rüşdiye (1886-1870) ve Mülkiye İdadi (1891-1894) mekteplerine devam etti. Bu ara- da, amcası Hasip Efendi'den Arapça, Farsça ve İslam felsefesi tedris etti ve hocası Rum doktor Yorgi'den Yunan felsefesi ve doğa bilimleri öğrendi.
Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: Kurtuluş Savaşı'nı, Atatürk'üm, Türkiye'mizin, Fatih Sultan Mehmet'e, Muhibbi'nin, Gül Baba'ya, Sultan Ana'nın, Mehmet Emin Yurdakul'dan, Kâzım Karabekir'i, Yunus Emre'yi, Ziya Gökalp'tan, Refik Halit Karay'mış, Ahmet Cevat Emre'dir, Namık ...
Gökalp'in tema olarak "Turancılık" ülküsünü dile getirdiği "Turan" şiiri (4 Şubat 1326/1910) onun fikirlerinin çevpldiğİ yönü jbelirten bîr dönüm noktası olarak alınabilir; Türkçülüğü bütün programa've 'mefkureleriyle birlikte ortaya koymak düşüncesini güden bu şiirinin tam zamanında yayınlandığını belirten Ziya GÖkalp ...
Halka Doğru dergisindeki Halk Medeniyeti 2/ Resmî Teşkilat başlıklı yazısının (S 19, 28 Ağustos 1913, s. 148-149) konusu da Türk halk kültürüdür. “İşte yazılı kaideleri olmayan ve ancak ağızdan ağıza geçmek suretiyle bir soyda uzayıp giden bu manevi medeniyeti inceleyen ilme halkiyât adı verilir.
23 Mart 1876'da Diyarbakır'da doğdu. Babası Mehmet Tevfik Efendi oğluna Mehmet Ziya ismini verdi. Ancak O, 1911 sonrasında Gökalp ismini Ziya ile birlikte kullanmaya başladı ve bu isimle tanındı. Bu aile, XVIII. yüzyılda Çermik ilçesinden gelip Diyarbakır'a yerleşti.
Millî Edebiyat Dönemi II. Meşrutiyet ile Cumhuriyet'in ilk yılları arasında faaliyet gösteren edebiyat akımıdır. Genellikle Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp'in Genç Kalemler dergisinde savundukları Yeni Lisan Hareketi ile başlatılır.
Kültür bir milleti millet yapan, onu diğer milletlerden ayıran, dinî, ahlâkî, içtimaî yaşantılarının bir bütünüdür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri