Bu durumda akîde “gönülden bağlanılan şey” anlamına gelir; bir terim olarak da “inanılması zaruri olan ilke” (iman esası, mü'menün bih) diye tarif edilebilir. Buna göre akaid, “İslâm dininin temel kaideleri, inanılması zaruri hükümleri” mânasına gelir. Bu temel kaidelerden bahseden ilme de akaid ilmi denilmiştir.
Akaid ilmi;
Allah'ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, fiillerini, yaratmada ve hükmetmede eşsizliğini, ahiretle ilgili konuları, meleklere, kitaplara ve peygamberlere imanı, kaza ve kaderle ilgili konuları ele alır.
İslam dininin inançla ilgili hususlarının ilmi olan akâid, bütün diğer İslamî ilimlerden önde gelir ve İslamî ilimlerin dayanağı ve temelidir. İnsanın hayata bakışı, dünya görüşü ve davranışlarının tümü inancıyla ilgilidir.
Akaid; İslam dininin temel esasları, inanılması zaruri hükümleri manasına gelir. Akaid aynı zamanda bu temel esaslardan bahseden ilmin de adıdır.
“İslam inancının esaslarını konu eden ilme de “akâid ilmi” denilmiştir. Akâid ilmi, genel olarak iman esaslarından bahseden ilmin genel adıdır.
İlgili 41 soru bulundu
İslâm akaidinin ilk ve en önemli kaynağı Kur'ân-ı Kerîm, daha sonra da sahih hadislerdir. İslâm akaidini oluşturan esaslar, Kur'ân-ı Kerîm'de ve hadislerde hiçbir yoruma mahal bırakmayacak şekilde açık, yalın ve sade olarak yer almıştır.
İslam Akaidi (Ömer Nasuhi Bilmen) Fiyatı, Yorumları, Satın Al - Kitapyurdu.com.
Akîde, Akâid veya İtîkâd (Arapça: عقيدة); İslam'da inanç olarak bağlanmayı gerekli kıldığına inanılan inanç esaslarının bütünü olarak bilinir. Akîde kelimesi Arapça "a-k-d" (عقد) kökünden gelip, "bağ", "bağlama/bağlanma", "düğümleme/düğümlenme" ve aynı zamanda "bağlılık" ve "sözleşme" anlamlarına da gelir.
Akaid, İslam dininin inanç esaslarından herhangi bir tartışmaya girmeden söz eden bir ilimdir. Bu akaid ile kelam arasında bir farkın olduğunu göstermektedir. Akaidin sadece Tanrı ve Tanrı ile ilgili sorunları konu edindiği halde, kelamın ise hem Tanrı hem de var olan ve bilinen her şeyi konu edindiği bilinmektedir.
1. Akaid ilmi, iman esaslarını öğrenmenin ve iman hakikatlerini kavramanın en önemli zeminidir. 2. Akaid İlmi, kulluk yolunun ilk azığı ve öğrenilmesi her Müslüman üzerine farz olan en önemli mükellefiyettir.
Bu doğrultuda Temel İslam Bilimleri Bölümü Tefsir, Hadis, Kelam, İslam Hukuku, İslam Mezhepleri Tarihi, Tasavvuf ve Arap Dili ve Belagatı olmak üzere dini ilimlerin temel yedi alanını kapsayan anabilim dallarından oluşmaktadır.
Bunların birincisi "Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü." demektir. İkinci anlamı ise "Bu kuralları toplayan kitap." anlamına gelmektedir. TDK'ya göre akait 1. anlamı : Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü.
Diğer bütün esaslar Allah'a imana dayandığı, O'na iman edilmedikçe diğer esaslardan bahsedilemeyeceği için Allah'a iman “aslü'l-usûl” (dinin temel direği) olarak bilinmiştir.
Akâid; ibadeti değil, inancı; yani ameli değil, imanı esas alan İslâmî kâîde ve hükümlerin tümüdür. Kısaca akâid, Kur'an ve Sünnet ışığında İslâm Dini'nin iman esaslarından sistemli bir şekilde bahseden düstûrlardır.
Üç ana grupta toplanan İslâm inanç esaslarının ilkini oluşturan, Allah'ın zâtı ve sıfatlarıyla ilgili konuların genel adı. İslâm inancının üç ana esası ve akaidle kelâm kitaplarının içeriğini oluşturan üç temel bölüm anlamında tabir.
Akaid ilminin konusu, âmentüde ifadesini bulan iman esaslarıdır. Gayesi, iman esaslarının felsefesini yaparak kişilerin imanını taklitten kurtarmak, doğru yolu arayanları irşad etmek, bâtıl ve bid'at ehlinin görüş ve itirazlarını aklî ve ilmî delillerle çürütmek suretiyle iman esaslarını savunmaktır.
İslam'ın inanılması gereken temel inanç esaslarını konu edinen ilmin de adı olan İslam ʿAḳāidi'nin konusu, Kur'ân ayetleri ve sahih haberlerle sabit olmuş itikat/iman esaslarıdır.
Terim olarak ise, kalbin tasdik etmesi ve nefsin huzurla kabul etmesi gereken hususlardır, tâ ki hiçbir şüphenin yer almadığı ve hiçbir tereddüdün karışmadığı kesin bir yakîn olabilsin. Akîde, inanan kimse nezdinde hiçbir şüphe ve tereddüt sözkonusu olmayan kesin inanç demektir.
Kur'ân-ı Kerîm'de, eşyadaki nizamı anlama gücüne sahip olan akla, aynı zamanda ilâhî hakikatleri sezme, anlama ve onların üzerinde düşünüp yorum yapma görev ve yetkisi de verilmiştir. Nitekim, “Allah âyetlerini akledesiniz diye açıklamaktadır” (el-Bakara 2/242) âyetiyle aklın bu fonksiyonuna işaret edilmiştir.
Sünniler günümüzde inanç açısından Maturidilik ve Eşarilik, fıkhi açıdan da Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbelî ve bazen ise Caferi mezheplerine bağlıdırlar.
İnanç: İslam dininin inanç esaslarını "İslam itikadı" oluşturur. İslam itikadını delilleriyle savunan ilme ise Kelam denmektedir.
Şîrâzî'nin akâid ve kelâm ilmine dair eserleri günümüze kadar gelmiştir. Bu bağlamda Şîrâzî'nin el-İşâre ilâ mezhebi ehli'l- hak ve Akîdetü's-selef isimli eserleri akâid ve kelâma dair günümüze ulaşan kitaplarıdır. Bu eserlerden el- İşâre ilâ mezhebi ehli'l-hak klasik akâid metinlerini anımsatmaktadır.
İslâm hukukunun amelî-tatbikî bölümünü ve miras hukukunda alt soy hısımları ifade eden fıkıh terimi. Geniş anlamıyla fıkhın ibadetler dışında kalan kısmını, dar anlamıyla daha çok mal varlığına ilişkin hükümleri ifade eden terim. Fıkhın kaynaklarını ve bunlardan hüküm çıkarma yöntemlerini inceleyen bilim dalı.
Cuma Hutbesi: “İslam'ın İki Ana Kaynağı: Kur'an Ve Sünnet”
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri