almost never adv neredeyse hiç z. I almost never eat ice cream, but I enjoy it two or three times a year.
you'll never have to work again expr. never again! expr. bir daha asla!
never ever adv
hiç ama hiç z. asla z.
teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı iyi i asla!
hiç, hiçbir zaman. asla, kat'iyen, bir daha.
İlgili 25 soru bulundu
İngilizce never kelimesi asla, hiçbir zaman ve asla gibi anlamlara gelmektedir. Asla diyeceğiniz zaman never kelimesini kullanabilirsiniz. Örnek Cümle; İngilizce: I never watch horror movies in the cinema.
Never say never kelime grubunun Türkçe karşılığı "asla asla deme" şeklinde çevrilir. Bu söz esasında Türkçemizde yaygın olarak kullanılan "büyük lokma ye büyük söz söyleme" sözüne benzer bir anlama sahiptir.
better late than never expr. geç olsun güç olmasın.
I'm very well, very well. Çok iyiyim, gayet iyi.
"well said!" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç well said! ünl. iyi dedin!
never-ending teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
Tek başına değişim, sürekli, sonsuz ve ölümsüzdür. - Change alone is eternal, perpetual, immortal.
It's "Never Have I Ever." Bu 'Ben daha önce hiç' oyunu.
It's now or never, sir. Şimdi yada asla, Efendim.
Never give up tam olarak asla pes etme şeklinde Türkçeye çevrilebilir. Bir motivasyon sözcüğüdür. Asla bırakma ya da asla havlu atma şeklinde Türkçeye çevirisi de yapılması mümkündür.
İngilizce dilinde sıklıkla ve yaygın olarak kullanılan never give up cümlesi, iki anlam ifade etmektedir. İlk olarak " never " kelimesi hiç ya da asla anlamına gelir. İkinci olarak " give up " pes etmek anlamına gelmektedir. Never give up ise asla pes etme, asla vazgeçme olarak kullanılmaktadır.
Bir daha böyle yapma, tamam mı? Okay, never do that again. Peki, bir daha asla yapma bunu.
I'm doing fine, thank you. Ben iyiyim, teşekkür ederim.
"I'm better than you" metninin Türkçe çevirisi. And more importantly, I'm better than you. Ve en önemlisi de, ben senden daha iyiyim.
ünl. sakın vazgeçme! never say die expr.
İçten olmasa bile, sadece söyle. If you can't help, just say it. Bana yardımcı olamayacaksan, sadece söyle.
you don't say so! expr. deme ya!
No, don't say that. It's not true. Böyle söyleme, bu doğru değil.
Seni asla terk etmem, bunu biliyorum. I'll never leave you, Tom. Seni asla terk etmeyeceğim, Tom.
i. özellikle yolcu taşımaya mahsus büyük kızak. sleigh bell kızağa veya onu çeken ata takılan çıngırak. sleigh'ing i. kızakla gezme; kızakla gezmeye elverişli karlı zemin. i. el çabukluğu; hüner .
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri