Isı düşmesi anestezik ilaçların sıcağa ve soğuğa yanıtınızı değiştirerek, ısı ayar mekanizmalarımızı etkilemesi nedeniyle olağandır ancak bunun azaltılması ve de t
Anestezi sıcağa yanıt eşiğinde artış, soğuğa yanıt eşiğinde azalma ile termoregülasyon mekanizmasında bozukluğa sebep olmaktadır. Anestezinin sonlanmasıyla beraber termoregülasyon üzerindeki baskılanma ortadan kalkar ve titreme gerçekleşir.
Geçirilecek operasyonun yarattığı kaygılar, korkular, beklenmedik şekilde ortaya çıkan maddi giderler sonucu umutsuzluğa kapılma, çaresiz hissetme ve yaşama motivasyonunun azalması gibi duygular ortaya çıkabilir. Ameliyat sonrası depresyon oldukça sık görülen bir durumdur.
Genel anestezi den 24 saat sonra başlayan ateş akciğerlerimizde oluşabilecek atelektazi denen yeterli hava alınmamasına bağlı küçülme ve enfeksiyon başlaması nedeniyle istenmeyen olaylardandır.
İlgili 33 soru bulundu
Anestezi sonrası herhangi bir yan etki görülmemişse ortalama 24 saat sonrasında işlem için kullanılan ilaçların tüm kalıntıları vücuttan atılmış olur.
İlaçların istenmeyen etkileri (uyku hali, bulantı-kusma, tansiyon düşmesi vs) sık görülmemekle beraber beklenen etkilerdir. 24 saat içinde tüm anestezi ilaçları vücudunuzdan atılır ve yapılan çalışmalarda vücudunuzda kalıcı hasar bırakacak hiçbir etkileri tespit edilmemiştir.
Isı düşmesi anestezik ilaçların sıcağa ve soğuğa yanıtınızı değiştirerek, ısı ayar mekanizmalarımızı etkilemesi nedeniyle olağandır ancak bunun azaltılması ve de titreme süresinin düşürülmesi pek tabi mümkündür. Hastaların ameliyat öncesinden başlayan ısılarını koruma yöntemleri hastaneye geldiklerinde başlar.
Anestezi bölümü mezunu bireyler hastanelerde ameliyathane birimleri içerisinde görev alırlar, ameliyat edilecek hastayı hazırlamak ve anestezi işlemini gerçekleştirmek başlıca görevleridir. Ameliyathane birimindeki bütün sağlık personelleri ile uyum içerisinde çalışmaya özen gösterir.
Hasta ve hasta yakınlarınca sık sorulan sorulardan birisi genel anestezinin ciddi bir risk taşıyıp taşımadığıdır. Bu soruya verilecek tek bir cevap vardır: Evet, genel anestezide ölüm riski vardır.
Genel anesteziye bağlı en sık görülen yan etki bulantı ve kusmadır. Ameliyatın türü, kullanılan ilaçlar gibi tetikleyici birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkan bu durumun önüne geçmek için ameliyat sırasında bazı ilaçlar kullanılmaktadır.
Anestezi Nasıl Etki Eder? Tüm anestezi tipleri çeşitli seviyelerde sinir sistemini baskılayarak (deprese ederek) ağrının hissedilmesini engeller. Lokal anestezi sadece uygulandığı alandaki sinir hücrelerini baskılayarak ağrı duyusunun iletilmesini önler.
Üst solunum yolu enfeksiyonu yaşayan bir hastanın ayrıca ameliyat gününe kadar maskeyle dolaşması önemlidir. Çünkü soğuk algınlığı, işlem sırasında hastaya verilecek anesteziyle beraber kan dolaşımını olumsuz yönde etkileyeceği için sağlık açısından da büyük bir risk taşımaktadır.
Normal vücut ısısı 37 derecedir. Ölçülen vücut ısıları normal olsa da, obezite cerrahisinden sonra birçok hasta normalden fazla üşüme, hatta titreme tariflemektedir. Bunun temel iki sebebi vardır: Vücudun izolasyonunun azalması ve enerji üretiminin azalması.
Solunum yolu, mide-bağırsak ve idrar yolu enfeksiyonları, menenjit, hipotiroidi, romatolojik hastalıklar, kansızlık, vitamin ve mineral eksiklikleri, kalp-damar hastalıkları, diyabet, böbrek hastalıkları ve hipotermi üşüme hissi oluşturabilir.
Genel anestezi sonrasında bulantı, kusma, solunum borusundan kaynaklanan boğaz ağrısı ve ağız kuruluğu, ürperme, üşüme, uyuşukluk, kas ağrısı gibi durumlar yaygın olabilmekle beraber oldukça geçicidir.
Ameliyat bitimini takiben kullanılan anestezi ilaçları sonlandırılarak anestezi uzmanı gözetiminde hasta uyandırılır ve uyanma odasına alınır. Hasta burada ısıtılır, ağrısı dindirilir, bulantı ve kusmaya karşı önlemler alınarak, konforlu bir şekilde odasına gönderilir.
Eğer rüya görmek bir kriterse burada farkındalık % 50 lere ulaşır. Yapılan çalışmalarda cerrahi anestezilerde farkında olma sıklığı % 0.2 – 0.7 arasındadır. Bazı cerrahi girişimlerde (kalp damar cerrahis ) bu oran % 1 lere çıkabilir.
Bu riskler arasında anesteziye bağlı alerjik reaksiyonlar, kanama, enfeksiyon, akciğer problemleri ve dolaşım sorunları yer alabilir. Bu risklerin azaltılması için gerekli önlemler alınır.
Heyecan, stres, fiziksel yorgunluk, kan şekeri düşüklüğü, aşırı kafein alımı, ruhsal hastalıklar ellerde titreme nedeni olabilir ancak parkinson, epilepsi, Multipl skleroz, beyin damar tıkanıklığı gibi ciddi ve kronik nörolojik hastalıklar elde titreme şeklinde belirti gösterebilmektedir.
Bahsedildiği üzere vücutta istemsiz ritmik titremeler beyin hasarları, Parkinson, multipl skleroz gibi biyolojik hastalıkların bir semptomu olarak ortaya çıkabilir. Benzer şekilde yoğun duygusal zorlanmalar, şiddetli öfke, süregelen stres ve yorgunluk sonucu da ortaya çıkabilir.
Bu durum çoğunlukla heyecan, öfke ve korku gibi ani duygu değişimleri, stres, yorgunluk, metabolik eksiklik, aşırı çay ve kahve tüketimine bağlı olarak görülür. Mevcut ruh hâlinin değişmesi ya da istirahat sonrasında el titremesi şikayeti tamamen ortadan kalkar.
Anesteziden tam derlenme süreci tamamlandıktan sonra hastalar yemek yiyebilirler. Derlenmenin tam olmadığı durumda hastaların yemek yemeye çalışması, boğulmaya ve akciğerlerine gıda kaçırmaya sebep olarak ciddi sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir.
Derlenme (Uyanma) Odası
Ameliyat sonrası hastanın yeterli bir süre daha takip edildiği yerdir. Hastanın nabız, tansiyon, solunum değerleri takip edilir. Gerekiyorsa ısıtılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri