Annelerin sebepsiz ya da sudan sebeplerle evlatlarına beddua etmeleri, anneyi de günaha sokar. Evlat bu bedduayı hak etmezse beddua döner ve anneyi yakalar. Hz. Peygamber (sav), "Kendilerinize ve evlatlarınıza beddua etmeyin.
Rasûlüllah Efendimiz (asm) buyurur: "Ben lânetçi olarak gönderilmedim." (Müslim, Birr 87). Dua ve bedduaları kabul edecek olan Allah'tır. Eğer haksız iseler, anne ve baba da olsa bedduaları kabul olmaz.
Mü'min; anne ve babasına hiçbir şekilde kötülük isteyemez. Anasına beddua eden, babasına beddua eden, “Allah sana taş yağdırsın!” diyen taş atmış gibidir. “Allah sana dünyada rızık vermesin!” demek, anneyi aç bırakmak gibidir. Onun için mü'min, anne babasına beddua ettiği zaman kebâir günahlardan birisini işlemiş olur.
Hak ediyorsa kişi, evet tutar; dua da beddua da. Hak etmiyorsa; Allah o duayı da geri çevirir, bedduayı da sahibine iade eder.
(Ana-baba, mazlum ve misafirin duası kabul olur) demek, (Ana-babanın çocuğuna yaptığı hayır dua, mazlumun [kâfir bile olsa] kendine zulmeden zalime yaptığı beddua, misafirin ev sahibine yaptığı hayır dua kabul olur) demektir. Yoksa misafirin, suçsuz olan ev sahibine yaptığı beddua kabul olmaz.
İlgili 35 soru bulundu
Allah'a havale etmek beddua mıdır? İnsanları Allah'a havale etmek, mesuliyet gerektiren bir husus değildir. Ancak uygunsuz ifadelerle, Hakk'a havale edilen şahısların müstahak olmadıkları hususları ifadede mesuliyet olabileceğini söylemek mümkündür.
Rivayetlerde Hz. Peygamber (asm)'in Bi'r-i Maûne olayında şehid edilen Müslümanlar nedeniyle Rıl, Zekvan, Lıhyan ve Usayya oğulları aleyhinde kırk sabah lânet okuyarak beddua ettiği bildirilir (bk. Buhari, Cihad 17).
Annelerin sebepsiz ya da sudan sebeplerle evlatlarına beddua etmeleri, anneyi de günaha sokar. Evlat bu bedduayı hak etmezse beddua döner ve anneyi yakalar. Hz. Peygamber (sav), "Kendilerinize ve evlatlarınıza beddua etmeyin.
el Cevab: Anne babanın evlatlarının malından istifade etmeleri caizdir. Hadisi şerifte; ''sen ve senin mülkün babanındır'' buyrulmuştur. ''Evlatlarınız sizlere Allah'ın hibeleridir. Onlardan ve mallarından ihtiyaç duyduğunuzda faydalanırsınız.
Değerli kardeşimiz, Anne babanın evlat üzerinde hakkı olduğu gibi, evladın da anne baba üzerinde hakkı vardır.
Cevap. Kimsenin haksız, meşru olmayan bedduası tutmaz.
Dost-düşman kime karşı olursa olsun, beddua etmek; tel'in etmek, lânetlemek, ilenmek, birisine kötü olması ve başına kötülük gelmesi için dua etmek ve hakkında kötülük istemek demektir. Beddua yapan kişi, eğer haksız ise, beddua yapmakla haddini aşmış ve hattâ zulüm yapmış olur.
“Ana babaya itaatsizlik” Allah Teâlâ'nın haram kıldığı üç şeyden biridir. Sözle veya davranışla ana veya babayı üzmek, gönüllerini kırmak dinimizde büyük günahlardan biri sayılmıştır.
Değerli kardeşimiz, Dinimizde beddua kaldırmak diye bir şey yoktur. Dini kullanarak insanları soyan bu madrabazlara fırsat ve imkan vermek caiz değildir. Zulme uğrayan bir kimse zalime beddua etmiş ise ettiği zaman ya yerini bulur veya Allah Teâlâ makul ve adil bir sebeple bedduayı kabul etmez yahut gereğini erteler.
Söylediğim söze pişman olursam ne yapmam lazım? Haklı ya da haksız yere yapılacak beddua veya söylenen kötü sözlere pişman olmak Allah'tan bağışlanmayı talep etmek demektir. Biz buna tövbe etmek diyoruz. Tövbe etmenin şartları vardır ve o şartlara uygun tövbe edilirse tövbe makbul olur.
Bu konuda ayet ve hadis çoktur. Ancak nasıl ki duanın kabul olma şartları varsa ve herkesin her duası kabul olmuyorsa, kendisine haksızlık yapılan veya kalbi kırılan kimsenin de bedduası hemen kabul olacak diye bir şey yoktur.
İslam'a göre her çocuk, tabiatı gereği masum doğar. Ayrıca anne-babalarının hatalarından sorumlu değillerdir. Buna karşın anne-babalar reşit olmayan çocuklarının tüm sorumluluklarını taşımak durumundadır. Bu, onların bakımını ve iyi şekilde yetiştirilmesini de içerir.
Ana ve baba ergin olmayan çocuklarına bakmakla yükümlüdürler. Kural olarak, bu bakım yükümlülüğü çocuk ergin olana kadar devam eder. Ana babanın ergin olmayan çocuklarına bakma yükümlülüğü herhangi bir koşula bağlı değildir. Ergin çocuğa ise kural olarak ana babanın bakma ve nafaka ödeme yükümlülüğü yoktur.
Baba mirasını tek çocuğa verebilir mi diye bakıldığında, hukuka uygun irade beyanıyla gerçekleştirilen işlemlerin muris hayattayken geçersizliği ileri sürülemez. Yani muris hayattayken malvarlığını istediğini çocuğuna verebilir. Ancak murisin ölümünden sonra diğer mirasçıların tenkis talebinde bulunması mümkündür.
Dr. Mustafa Karataş, mazlumların ve zulüm gören kişilerin bedduasının tutacağını belirtti. Prof. Dr.
Diyanet, "Hz. Peygamber, İslâm'a düşmanlık gösterenlere bile beddua etmemiş, onların hidâyeti için dua etmiştir" görüşünü bildirdi.
“Beddua Döner Dolaşır Sahibini Bulur” Hadisi.
Akrabalık hukuku yanında, komşuluk hukuku da vardı. Bu iki hukuku birden reddedip hem yeğeni hem de komşusu olan Peygamber efendimize düşmanlığından ötürü bu bedduaya muhatap olmuştur. 2. ayet Ebu Leheb'in çocukları, malı, mevki ve itibarının kendisini kötü sondan kurtaramadığı ifade eder. Karısıyla birlikte Hz.
İnsanın, kendisi veya başkaları aleyhinde "Allah kahretsin, Allah belâsını versin" gibi ifadelerle yaptığı dualara denir. Bütün bunlardan sonra diyebiliriz ki Müslüman, günahkâr da olsalar, Müslümanlara beddua etmekten sakınmalı, fakat gerektiğinde açıkça din düşmanlığı yapanlara beddua ve lanet edilebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri