Aşk acısı kalp krizi riskini artırır Vücutta gelişen tetikleyici hormonlardaki ani yükselme kalbin üzerinde sersemletici etki göstererek kalp kasılmasında bozukluk ile sonuçlanabilir. Bu durum göğüs ağrısı ve nefes darlığının ön planda olduğu, kalp krizini taklit eden bir hastalığa yol açar.
Ayrılık sonrası verilen aşırı stres tepkileri, kanın bir kalp krizini tetikleyebilecek küçük pıhtılar oluşturmasına neden olur. Örneğin, çok sevdiğin birinin ardından yaşanılan kalp kırıklığı nedeni ile fiziksel olarak göğüs ağrısı deneyimlenebilir.
Kişinin çok sevdiği yakınlarından birini kaybetmesi, sevgililerin veya eşlerin ayrılması gibi emosyonel streslere bağlı olarak, çoğunlukla kadınlarda görülen, adrenalin gibi stres hormonlarının artmasına bağlı olarak göğüs ağrısı, nefes darlığı, sıkıntı, fenalık gibi semptomlarla seyredebilir ve kalp krizini taklit ...
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, aşkın kalp üzerinde olumlu etki gösterdiğini belirterek, "Aşkın, uzun vadede kalp krizi riskini azalttığı, kalbin ömrünü uzattığı bilimsel olarak da kanıtlanmıştır" dedi.
Aşk duygusu vücut üzerinde bazı etkilere neden olur. Nabız artışı, terleme, çarpıntı, iştah azalması, mide asidi ya da bağırsak hareketliliği şeklinde fiziksel belirtiler kendini gösterir.
İlgili 27 soru bulundu
Aşk acısı kalp krizi riskini artırır
Vücutta gelişen tetikleyici hormonlardaki ani yükselme kalbin üzerinde sersemletici etki göstererek kalp kasılmasında bozukluk ile sonuçlanabilir. Bu durum göğüs ağrısı ve nefes darlığının ön planda olduğu, kalp krizini taklit eden bir hastalığa yol açar.
İlişki esnasında kalp krizi geçirme riski %1'den azdır. Ancak tanıdık olmayan partner, ağır yemek ve alkol tüketimi gibi durumlar riski arttırabilir. Kişinin kendi evinde, alışık olduğu ortamda ve kendi eşiyle ilişkiye girmesi daha sağlıklıdır.
Yüzyıllardır kalp aşkın simgesi olarak kullanılır; ama aşkın merkezi beyindir, aşk beyinde başlar. Kadın ve erkekten birisi veya her ikisi birbirlerini ilk görüşte beğenirse; beyin tarafından salgılanan maddeler, tüm bünyeyi etkiler.
Kalp krizi, kalp zarı iltihabı, kalp kapakçıklarındaki çökmeler, aort damar yırtılmaları kalp kökenli kalp ağrılarının nedenleridir. Kalp dışı kökenli kalp ağrıları da olabilir. Bunlar; boyun fıtığı, sinir sıkışmaları, kemik iskelet ve kaburga sistemi ile ilgili sorunlardan kaynaklanabilir.
Aşık olduğumuzda beynimizde dopamin denilen mutluluk hormonu salgılanır. Dopamin, aşık olduğumuz kişiyle aramızdaki o özel bağı oluşturur. Bu nedenle pek çok kişinin yer aldığı bir ortamda bizi heyecanlandıran tek kişi 'aşık olduğumuz kişi' olur ve kendimizi mutsuz hissettiğimizde onun sesini duymak yüzümüzü güldürür.
Psikolojik kalp ağrısının belirtileri, genellikle göğüste baskı, sıkışma, yanma veya ağrı şeklinde hissedilen semptomlardır. Ayrıca nefes darlığı, terleme, hızlı kalp atışı, baş dönmesi, mide bulantısı veya endişe gibi belirtiler de eşlik edebilir.
Psikolojik kalp çarpıntısında göğüs ağrısı hissedilebilir. Psikolojik kalp çarpıntısı başta dönmeye ve terlemelere yol açar. Psikolojik kalp çarpıntısı diğer çarpıntıdan farklı olarak sakinleşmeye bağlı olarak azalarak hafifler ve geçer.
Evet, haklısınız. Her bireyin yaşadığı olaylara bakış açısı, inançları ve kişisel deneyimleri farklıdır. Bu nedenle, aşk acısının bir imtihan olarak görülmesi ya da duygusal bir acı olarak tanımlanması kişisel bir tercihtir.
Yeni bir sevgili onu hayata bağlayabilecek en kolay etmendir. Ayrılık acısının erkeklerde 45 gün sürdüğü doğru. Ama ayrılık acısı bir erkeğin olgunlaşması için en etkili yöntemdir. Terkedilen erkek, bütün hayatı boyunca ayrılığın onurunda ve kişiliğinde bıraktığı izleri taşıyacaktır.
Profesör Brown, acı hissinin genellikle 6 ay ile 2 yıl içinde azaldığını söylüyor. Ancak bu acı natürel sürecin bir parçası. Kaçış yok. "Bu bizi birlikte kalmaya iten bir sistem" diyor Brown: "Küçük bir ayrılıkta bile duygularımız inciniyor ancak başka bir insana tekrar bağlanmak için kendini tamir etmeye başlıyor."
Yapılan araştırmalara göre bireyler cinsel kimliklerini keşfetmeye başlamaları ile birlikte âşık olma davranışlarını göstermeye başlar. Çocukların cinsel kimliklerini keşfetmeye başlama yaşı ise genellikle 5-6 yaşlarıdır. Bu nedenle bir çocuğun âşık olma davranışını 10 yaşında göstermesi sürpriz sayılmaz.
"AŞK GEÇİCİ BİR GÖRME KUSURUDUR
İşte bu süreçte; yaşarken sıkıntı verse de yüreğimizi titreten, aklımızı meşgul eden ve sürekli yaşamak isteyeceğimiz duygu olarak karşımıza çıkan aşk, geçici bir görme kusurudur. Hayal edilenle gerçek arasındaki fark anlaşılıncaya kadar geçen süreyi kapsar.
Bilimsel araştırmalara göre, aşkın ömrü 18 ay ile 4 yıl arasında değişiyor. Bu süre sonunda, aşık olduğumuz kişiye karşı duyduğumuz heyecan ve haz azalıyor, çünkü beynimizde salgılanan dopamin hormonuna bağışıklık kazanıyoruz. Aşkın süresini etkileyen evrimsel bir teori de var.
Baklagiller, yağsız süt ürünleri, balık eti de bu konuda pozitif etki sağlayacaktır. Cinsel fonksiyonları destekleyen bitkisel ürünler de var. Erkeklerde cinselliği etkileyen bitkisel destekler arasında L-Arginin, L-Citrulline, Panax Ginseng, Çinko, Omega-3, Ginkgo Biloba gibi ürünler yer alıyor.
Sıkı egzersiz yapıyorsanız, o an kalp atış hızınız dakikada 160 veya daha fazla olabilir. Yine kafein, nikotin, kullanılan ilaçlara, heyecanlı veya korku dolu bir ana göre kalp daha hızlı atar. Düzensiz bir nabız ise kalbin düzenli bir ritimle atmadığı anlamına gelir.
Erkeklerin vücudundan orgazm sonrasında fiziksel değişimler yaşanır. Kendini yorgun hissetmesine neden olan prolaktin hormonu salgılanır ve bu nedenle hareket yetisi kısıtlanır. Seks sırasındaki yorgunluk ve harcanan enerjiye bağlı olarak kaslarda enerji üretimini tetikleyen glikojen seviyesinde azalma gözlemlenir.
Âşık olan kişi duygusal olarak hassaslaşır. Duygusal ve fizyolojik değişimler uykusuzluğa, iştahsızlığa, düzensizliğe sebep olur. Âşık olan kişi, önceden sorunlu olduğu kişilerle yakınlaşır. Nöronların üretken hale gelmesi kişiyi pozitif hale getirir.
Gerçek aşkta, üçüncü kişilere yer yoktur. Kişinin aklında da kalbinde de hayatında da sadece aşık olduğu kişi vardır. Sadakat ve güven gerçek aşkın meyveleridir. Bunun dışında tutku ve şefkat da gerçek aşk ile birlikte hissettiği duygular arasında yer alır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri