Ankara Millî Kütüphane'de iki yazması bulunan Âşık Ömer Divanı'nın İngiltere'de British Library'de de bir nüshası bulunmaktadır. Âşık Ömer Divanı, yazma nüshalar dışında bir kısmı taşbasması olarak defalarca basılmıştır. Ayrıca hemen hemen her cönk ve mecmuada da Âşık Ömer şiirlerine tesadüf etmek mümkündür.
Âşık Ömer ve Gevherî, medrese eğitimi görmüşlerdir. Divan tarzında şiirler yazmışlardır.
Öz. Gevherî, 17. yüzyılda yaşamış olduğu tahmin edilen bir halk ozanıdır. Türk saz şairleri arasında müstesna bir yeri olan Gevherî'nin kendisinden sonra gelen saz şairleri üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Şairin elimizde müstakil bir divanı mevcut değildir.
17. yüzyılın saz şâirlerinden Âşık Ömer'in şiirlerinde hem Halk hem de Divan edebiyatı unsurlarını yan yana görmek mümkündür.
İlgili 15 soru bulundu
Koşmalar konu yönünden Divan Edebiyatı'ndaki Gazel ve şarkı'ya benzer. Türk Edebiyatı'nın tanınmış koşma şairleri Karacoğlan, Bayburtlu Zihni, Aşık Ömer ve Erzurumlu Emrah'tır.
Divan şiirinin şekil ve türleriyle oldukça fazla sayıda aruzlu şiir kaleme alan Âşık Ömer, Nesimî, Fuzulî, Bakî ve Nef'î gibi şairlerden etkilenmiş, Ahmed Paşa, Fuzulî ve Ataî gibi şairlere nazireler söylemiştir. Hece ölçüsüyle söylediği şiirleri aruz ölçüsüyle söylediği şiirlere göre daha canlı ve başarılıdır.
Şairname adlı eser, daha çok koşmaları ve güzellemeleri ile tanınan Aşık Ömer tarafından kaleme alınmıştır. Şair ''Aşık Ömer'' mahlasını almadan önce ''Gezlevi'' mahlasını kullanmıştır.
On yedinci yüzyıl divan edebiyatı şairimizdir. Nef'î'nin 1572 yıllarında doğduğu tahmin edilmektedir. Asıl adı Ömer olup doğum yeri Erzurum'un Pasinler (Hasankale) ilçesidir. Çocukluğunda sağlam bir Arapça – Farsça bilgisi olduğu bilinmektedir. Üstelik şairliğe de çok erken yaşta başlamıştır.
Heceyle yazdığı şiirleri aruzla yazdıklarına nazaran daha başarılı olduğundan, hece şiirleriyle tanınmıştır. Bu alanda çağdaşı Kayıkçı Kul Mustafa'dan etkilendiği söylenebilir. Ayrıca Aşık Ömer, binin üzerinde şiir yazmış olup, aşık edebiyatının en fazla eser bırakan sanatçısıdır.
Yazan kişi ise Türkmen olan Alevi Piri Gevheri'dir.
Bugün ise bu sözler, amacından çok farklı yerlerde kullanılmaktadır. Atamız, Aşık Gevheri'yi saygı ile anıyoruz.
Âşık Ömer, Konya'nın Hadim ilçesinin Gezlevi (günümüzdeki adı Korualan'dır.) köyünde veya Kırım'ın Kezlev (Yevpatоriya) şehrinde 1620-1621-1651 yıllarında doğmuş olduğu rivayet edilen halk şairidir. Ölüm tarihi 1707 olarak rivayetlere geçmiştir.
DÎVÂN (ADLÎ)
Adlî mahlasıyla şiir yazan Sultan II. Bâyezîd'in eseri.
Karacaoğlan'ın, geniş halk yığınları üzerinde olduğu kadar, kendisinden sonra gelen halk şairleri üzerinde de geniş etkileri olmuştur. Çağdaşları Gevheri ve Âşık Ömer'le başlayan bu etkilenme, zamanımıza kadar sürüp gelmiştir.
Gevherî, 17. yüzyılda yaşamış olduğu tahmin edilen bir Türk halk ozanıdır. 1998 yılında Prof. Dr. Şükrü Elçin tarafından yayımlanan Gevherî Divanı adlı eserde, ozanın cönklerde ve yazmalarda yer alan 945 şiiri bir araya getirilmiştir.
Âşık Ömer'in Şairname'sinde “Kuloğlu'nun belli nâm-u nişanı” sözü ve Kâtibî'nin bir şiirinde yer alan “Kayıkçı, Kuloğlu, Kâtibi gedâ / Hakk'ın emri ile dile gelmiştir” mısraları, Kuloğlu'nun 17. yüzyılın meşhur şairlerinden biri olduğunu gözler önüne sermektedir (Öztelli 1955: 19-20).
ŞEYH GALİP (1759 – 1799)
Divan edebiyatının son büyük şairidir. Galata Mevlevihanesi'nin şeyhidir, mutasavvıftır.
- Hoca Dehhani: 13.yüzyılda yaşadığı tahmin edilen şair, Divan edebiyatının ilk temsilcisi olarak kabul edilmektedir. Horasan Türklerinden olan Hoca Dehhani, Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat'ın isteği üzerine 20.000 beyitten oluşan "Selçuklu Şehnamesi" eserini kaleme almıştır. Bu yapıtını Farsça yazmıştır.
- İlk örnekleri 13. yüzyılda verilmiştir. - İlk divan şairi 13. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan Hoca Dehhanidir.
Âşık Ömer Uluşen samimi bir Müslüman ve içli bir halk şairidir.
Birtakım şairlerin adlarına yer verilen ve bazı özelliklerine değinilen, genellikle bir halk şairi tarafından yazılan/söylenen şiirlere “şairname” adı verilir. Âşık tarzı şiir geleneği içinde gelişen bu türün tespit edilebilen ilk örneği, XVII. yüzyıl şairlerinden Âşık Ömer'e aittir.
(ö. 1119/1707 [?]) Türk saz şairi. Kendisinin veya başkalarının şiirlerini saz eşliğinde çalıp söyleyen ve halk hikâyeleri anlatan saz şairi.
Divan şiirinin temel özellikleri şunlardır:
Aruz ölçüsü kullanılmıştır. Nazım birimi olarak beyit kullanılmıştır; ancak tuyuğ, şarkı ve rubailerde dörtlük kullanılır. Daha çok tam ve zengin kafiye kullanılmıştır. Arapça, Farsça kelime ve tamlamalarla dolu, süslü, özentili, ağır bir dil kullanılmıştır.
Edebiyattaki terim anlamı "bir şeyin özelliklerini çağrıştıracak kelime grupları içinde gizlemek"tir. Divân edebiyatı'nda divan şairi tarafından sıkça kullanılan bir kavramdır. İslâm edebiyatlarının ortak mazmunları vardır. Çoğu divân şiirine Fars edebiyatından girmiştir.
Nazım şekilleri; Gazel, Rubai, Kaside, Tuyuğ, Mesnevi, Murabba, Kıt'a, Şarkı, Müstezat, Terkib-i Bent, Terci-i Bent, Musammat olmak üzere 12 (on iki) türe ayrılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri