Ur-Nammu kanunları; Sümerlere ait ve günümüze ulaşmış, kanun maddeleri içeren, bilinen en eski yazılı tablettir. Milattan önce 2100-2050 yıllarına ait olup Sümerce yazılmıştır.
Hammurabi Kanunları, MÖ 1760 yılı civarında Mezopotamya'nın Babil ülkesinde ortaya çıkan, tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı yasalarından biridir.
NOT: Yazılı hukuku başlatan ilk Türk devleti Uygurlardır.
İlk yazılı hukuk kanunlarını Sümerler çıkarmıştır. Bunun yanında Sümerler bilinen ilk hukuk devleti olma özelliğine de sahiptir.
Yazılı yasaların en ünlüsü MÖ 1700'lerde yapılmış Hammurabi yasaları'dır. Roma hukuku, Cermen hukuku, Katolik hukuku, İslam hukuku yazılı yasalara dayanır. Çağdaş yasaların yazılı oluşu Fransız Devrimi'nden sonra gelişmiştir.
İlgili 17 soru bulundu
Devletin yetkili organlarınca yürürlüğe konulan anayasa, kanun, uluslararası antlaşmalar, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik ve tebliğ gibi yazılı hukuk kuralları ile örf ve adet hukuku, pozitif hukuk kurallarını oluşturur.
İlk kez yazılı hukuk kuralları oluşturan uygarlık Sümer Uygarlığı'dır. Keşfedilen en eski yazılı kanun MÖ 2050 yılı civarında Sümer uygarlığı tarafından hazırlanmıştır.
Urukagina Kanunları, bilinen ilk Sümerce hukuk metnidir. Hammurabi yasaları ise MÖ 1760 yılında Mezopotamya'da ortaya çıkan tarihin en eski ve en iyi bir şekilde korunmuş yazılı kanunları arasındadır.
Tarihçe. Hukukun başlangıcı medeniyetin oluşumuna yakın bir şekilde ortaya çıkmıştır. M.Ö. 3000'lerde oluşmuş Antik Mısır hukuku, medeni kanunlar içeren ve yüksek olasılıkla 12 levhaya bölünmüş kitaplardan oluşmuştur.
Mısırlılarla tarihin ilk savaşını yapmışlardır ve sonunda tarihin ilk yazılı belgesi olan KADEŞ ANLAŞMASI (Hitit Kralı 3. Hattuşili ile Mısır Firavunu 2. Ramses arasında MÖ 1280-1269 ) yapılmıştır.
Eski Türkler'de “töre” daha çok devletin kuruluş düzeni ve işleyişi ile ilgili kuralları ifade etmekte ise de, Türkler aile yaşantısı açısından da bu kavramı kullanmışlardır. Bu manada töre “görenek” demektir. Çalışmamızda “töre” kavramı “Devlet Töresi” anlamında ele alınmıştır.
İslamiyet'ten önce Türk devleti, töre (kanun) kurallarına dayalı bir kuruluştur. Töre normları, her ne kadar yazılı olmasa da günümüz hukuk normları düşünüldüğünde Anayasa'dan da daha üstte ve daha bağlayıcı bir yerde bulunan temel normlardır.
1) "Çivi Yazısı" denilen, tarihte bilinen İlk yazıyı Sümerler bulmuşlar ve böylece “Tarih Çağlarına” geçen ilk kavim olmuşlardır.
Suçun mağdurunu tazmin etmeye odaklanan Ur-Nammu Kanunları gibi daha önceki Sümer yasalarının aksine Hammurabi Kanunları, failin fiziksel cezasına daha fazla vurgu yapan ilk kanunlardan biridir. Her bir suç için belirli cezalar öngörmüştür ve masumiyet karinesini tesis eden ilk kanunlar arasındadır.
Kanunların ne zaman yürürlüğe gireceği hususunda genellikle ilgili kanunların metninde açık bir hüküm bulunur. Ancak kanun metninde bu hususta açık bir hüküm bulunmadığında kanun, Resmi Gazetede yayımını izleyen günden başlayarak kırk beş gün sonra yürürlüğe girer.
Kendinden önce yapılan kanunlar ile meri örf ve adetlerin derlenmesiyle 282 madde olarak hazırlanan Hammurabi Kanunnamesinin giriş kısmında o dönemki inanışa göre Baş Tanrı Marduk hakkında övgüler yer alır.
Milattan önce 1728-1686 yılları arasında yaşayan Babil kralı Hammurabi'nin koyduğu ve bütün ağır suçları ölümle cezalandıran kanunlarda inşaat ve yapı güvenliği ile ilgili maddeler dikkat çekiyor.
M.Ö. 2375 yılında Lagaş tahtına oturan Urukagina, Sumerce ilk hukuk metinlerini ortaya koyan kral olarak bilinmektedir20.
Bunlara “yazılı hukuk” kuralları (mevzuat) denir. Yazılı hukuk kuralları arasında güçlülük ve geçerlilik dereceleri ile soyutluk dereceleri bakımından bir sıralama yapılır. Bu sıralamada en üstte, en güçlü, geçerli ve soyut hukuk kuralı olan Anayasa vardır.
Türklerde siyasi ve sosyal hayatı düzenleyen yazılı olmayan hukuk kurallarına “töre” denir.
Bir ülkede yürürlükte bulunan hukuk kurallarının yazılı ve yazısız tümüne yürürlükteki (pozitif, müspet) hukuk denir. Yürürlükteki hukuk MADDİ HUKUK ve ŞEKLİ HUKUK olarak ikiye ayrılır.
Anayasa hükümleri en üst düzey hukuk kuralları olup tüm devlet organları Anayasaya uygun olarak faaliyette bulunmak zorundadırlar.
Töre, hem doğmak ve türemek, hem de kanun, gelenek, düzen anlamlarıyla Türkçede olduğu gibi Moğolcada da kullanılagelmiştir. Eski Türk topluluklarında zamanla kendiliğinden gelişen gelenek, görenek, adet ve normlar, “yusun/yosun” hukukunu oluşturur, kağan'ın iradesiyle “yusun” töreye dönüşürdü.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri