call on sb to do sthin çevirisi birinden bir şeyi resmi yoldan yapmasını istemek, ricada bulunmak…
(b) (kısa bir süre için) ziyaret etmek. to call on friends. I'll call on Mary tomorrow. (c) ihtiyacı olmak.
call [sb] to [sth]⇒ vtr
çağırmak, davet etmek f.
hatırlatmak {fi.} telefon etmek {fi.}
call off {fiil}
iptal etmek {fi.}
İlgili 25 soru bulundu
çağırmak {fi.}
çağırmak. Mother is calling me. to call the congress into session. çağırmak. davet etmek.
I'll call you back later. Ben sizi daha sonra tekrar arayacağım.
OK, I'll call back later. Tamam, daha sonra tekrar ararım.
Acil beni ara lütfen. Matt, please call me back. Matt, lütfen beni geri ara.
Sb ve sth ne demek öğrenelim. İlk olarak açılımlarını öğrenelim. Sb → "Somebody" anlamı gelmektedir, Sth → "Something" anlamına gelmektedir.
2- Make. Birisine bir işi zorlayarak yaptırmak anlamında kullanılır. Bunda neden-sonuç ilişkisi çok barizdir. subject = özne + make(made) + somebody + do + something.
Somatotrofik (STH) Hormon Ne İşe Yarar? Somatotrofik Hormon, kemik, kas ve organların yeteri kadar büyümesini sağlayan bir homon çeşididir. Bu hormonun yeteri kadar salgılanamaması durumunda büyüme geriliği ortaya çıkar.
Ingilizce-Türkçe Çeviri
(a) gidip/uğrayıp almak, alıp getirmek. to be (left till) calld for: gelinip alınacak. (b) istemek, talep etmek, (birini) çağır(t)mak, birisine seslenmek. call for help: yardım istemek. call for the bill: fatura istemek.
Biriyle konuşmam gerek, sonra seni ararım. If anyone comes to mind, I'll call you. Eğer aklıma birisi gelirse, seni ararım.
"çağrı merkezi" cümle içinde nasıl kullanılır
Satış elemanları, dağıtıcılar, rakip ürünleri, broşürleri ve araştırmaları, çağrı merkezi vb.
"i'll call you as soon" metninin Türkçe çevirisi. I'll call you as soon as I have news. Bir gelişme olursa seni ararım.
Busy at work. I'll call you later. İşimle meşgulüm, seni sonra ararım.
I have a question, please call me. Bir sorum var, lütfen beni arayın.
If you have any questions, you can call me anytime. Bir sorunuz olursa, isteğiniz zaman arayabilirsiniz.
let's call it a day expr. let's call it a day expr. bu kadar çalışma yeter!
can I call you? seni (sonra) arayabilir miyim?
call [ es - es ]
f. (told) söylemek, nakletmek, hikâye etmek, anlatmak; ifade etmek, beyan etmek, tebliğ etmek, bildirmek; saymak, birer birer saymak; emretmek; keşfetmek, ifşa etmek, yaymak; temin etmek; itiraf etmek; tesiri olmak, tesir etmek; haber vermek, haber yaymak, şikâyet etmek.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri