Laboratuvar ortamında yapılan bir çalışmada, çaydaki polifenollerin kanser hücreleri üzerindeki etkileri analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda siyah ve yeşil çayın kanser hücresi büyümesini düzenlemede ve yeni hücre gelişimini azaltmada rol oynayabileceğini gösterilmiştir.
Çay, dünyada sudan sonra en fazla tüketilen içecekler arasındadır. Doğru ora da tüketilmekte olan çay oldukça faydalıdır. Yapılan çalışmalara göre siyah çay kalp sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Bunun ile birlikte çay kanser oluşumunu engellemektedir.
İçerdiği yüksek antioksidan ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik zayıflamasını engeller. Özellikle Osteoporoz adı verilen ileri yaşlarda ortaya çıkan kemik kaybı rahatsızlığına faydası olduğundan günde 20 bardak içilmesi gerektiği uzmanlar tarafından vurgulanıyor.
Amerika ve Çin'de yapılan araştırmalara göre 65 santigrat derece sıcaklığın üzerinde tüketilen çay, yemek borusu kanseri riski artırıyor.
Bayat çayın zararlarında biri mide ekşimesidir. Çayın uzun bir süre demlenmesi demek çay içerisinde bulunan bakteri ve mantarların artması demektir. Bu durumda mide asidinin artmasına ve mide ekşimesine neden olmaktadır. Aynı zaman uzun süreli yaşanan mide ekşimesi mide kanserine neden olan bir faktördür.
İlgili 31 soru bulundu
Laboratuvar ortamında yapılan bir çalışmada, çaydaki polifenollerin kanser hücreleri üzerindeki etkileri analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda siyah ve yeşil çayın kanser hücresi büyümesini düzenlemede ve yeni hücre gelişimini azaltmada rol oynayabileceğini gösterilmiştir.
Cambridge Üniversitesi'nden bilim insanları, kahve ve çayı sıcak içen kişilerin yemek borusu kanserine yakalanma riskinin 2.8 kat daha fazla olduğunu tespit etti. DUVAR - Kahve ve çayı sıcak içen kişilerde yemek borusu kanserine yakalanma riskinin 2.8 kat daha fazla olduğu belirlendi.
1 – SOĞAN VE SARIMSAK
Doğal antibiyotik olarak bilinen sarımsak ve soğan, kanser düşmanı besinlerin başında geliyor. Bu sebzelere kokusunu veren içerdikleri biyoaktif sülfür bileşikleri kansere karşı koruyucu etki gösteriyor. Özellikle gastrointestinal bölgedeki kanserlere karşı koruyucu olduğu biliniyor.
İngiliz hükümetine bağlı Gıda Standartları Kurumu (FSA), ekmek ve patates gibi nişasta içeren yiyeceklerin yüksek sıcaklıkta pişirildiklerinde akrilamid adında kimyasal bir maddenin açığa çıktığını ve bu maddenin de kansere yol açabileceği uyarısında bulundu.
Kahve, kanser hastaları için bir tavsiye gıda denilebilir. Kahve sadece kalın bağırsak kanserinin seyrini yavaşlatmıyor. Mide ve pankreas kanserinin seyrini yüzde 13, karaciğer kanserinin ise yüzde 52 yavaşlatıyor. Kahveyi aynı zamanda karaciğer dostu olarak görülüyor.
Aç Karnına Çay İçmek Mide Bulandırabilir
Ancak asit yapısı nedeniyle tanik asit boş mideyi rahatsızederek mide bulantısına yol açabilir. Bu yüzden bir öğünden hemen önce yada sabah kalktıktan hemen sonra hiçbir şey yemeden çay içmek mide bulantısı ile sonuçlanabilir ve pek önerilmez.
Suya ek olarak çay, kahve gibi kafein içeren içecekler yerine süt, ayran, kefir, sade soda, taze sıkılmış meyve-sebze suları, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edebilirsiniz.
Yapılan araştırmalar çayın cinselliği artırdığını doğruluyor: Çay müthiş bir afrodizyak! Bu etkileri yakalayabilmek için dengeli tüketmek gerektiğini de belirtelim, günde birkaç bardak çay cinsel yaşam için hayli faydalı olsa da fazlası yarattığı bu etkiyi geride bırakacak sorunlar yaratabilir.
Günde sadece 1 fincan Türk kahvesi ile karaciğer kanserine yakalanma oranını düşürebilirsiniz. Düzenli olarak tüketimi kolon kanseri riskini yüzde 25 oranında azaltmaktadır. Ayrıca günde 3 fincan Türk kahvesi içen kadınların hiç içmeyenlere göre bir başka kanser türü olan cilt kanserine yakalanma riski daha düşüktür.
Kahvenin, kanseri vücuttan uzak tutmada büyük rol oynadığına değinen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, “Günde 3-4 fincandan fazla kahve tüketen kişilerin karaciğer kanserine yüzde 52, kalın bağırsak kanserine yüzde 36, mide ve pankreas kanserine ise yüzde 13 daha az yakalandıkları gözlemlendi” dedi.
Gün içerisinde aşırı tüketilen çay; sinir bozukluğu, kabızlık, yüksek tansiyon, el titremesi, baş ağrısı, sıkıntı ve uykusuzluğa neden olabilmektedir. Aşırı çay tüketimi, idrar miktarının da artışına neden olur. İdrarla dışarı atılan üre asidi miktarını azaltır. Romatizma hastalığı olanlara zarar verir.
Az yağlı pirinç lapası veya makarna, normal veya probiyotik yoğurt, yayla çorba, ayran gibi besinler tüketebilirsiniz. Tuzlu kraker, tuzlu bisküvi yiyebilirsiniz. Muz, şeftali, kabuksuz elma ve haşlanmış patates tercih edebilirsiniz.
Kolesterolden zengin beslenme; hayvansal gıdaların fazla tüketimi ile olmaktadır. Dolayısıyla daha az yağlı etleri, peynirleri, sütleri tercih etmek kanserden korumaktadır. Bunun yanında salam, sosis gibi işlenmiş etlerde nitrit, nitrat oranları doğal ete göre daha fazla olduğu için kanser riskini oldukça artırır.
Kanser düşmanı olan muz kansere karşı direnci arttırır. Muzda bulunan A vitamini gözlere iyi gelir.
Örneğin kanser hücreleri oksijeni sevmez. Yani şöyle bol oksijenli yürüyüş yaparsanız doğada, temiz havada, içinize oksijeni çeke çeke dolaşırsanız kanser hücreleri bunu sevmez.
Mesane ve bağırsak kanseri riskini azaltıyor
Düzenli ve yeterli miktarda tüketilen su, sırt ve eklem ağrıları, bağırsak kanseri, meme kanseri ve mesane kanseri riskini ciddi oranda azaltır.
Vücutta serbest radikallerin birikmesini tetikler. Yapılan çalışmalarla klorlu şebeke suyu kullananlarda, klorlu su kullanmayanlara göre kanser riskinin arttığı görülmüştür. İçme sularında arsenik de buunmuştur. Cam endüstrisinde kullanılan arsenik kanserojen bir zehirdir.
Kanser mitleri arasında soğuk su
Soğuk içecekler ya da buzlarla ilgili kaygılanmanıza gerek yok. Buna karşın sıcak içeceklerin (65 santigrad derecenin üstünde), direk hücreyi tahrip edici etkisi ile özellikle yemek borusu (özofagus) kanseri riskini artırdığı bilinmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri