Bu tür söylentiler genellikle inanç veya kültürel geleneklerden kaynaklanan ve genellikle bilimsel olarak kanıtlanamayan, doğruluğu ispatlanamayan inançlardır. Atların saçlarının cinler tarafından örülmüş olması gibi bir iddia için bilimsel bir açıklama bulunmamaktadır.
At bakıcıları tarafından her akşam tımar edilerek taranan atların yeleleri sabah örgülü olarak görülüyor. Çiftliğin sahibi Musa Önder, hemen her gün bu olayın yaşandığını belirterek, '' Halk arasında Alkarısı denen ruhani varlık bunu yapıyor.
Alkarısı - Türk, Anadolu ve Altay halk inancında lohusa dönemindeki kadınlara ve atlara musallat olduğuna inanılan yaratıktır. Efsanenin temeli Şamanizm'e kadar uzanır. İnanışa göre lohusaların ve yeni doğmuş çocukların ciğerleriyle beslenir. Alkarısından korunmak için çeşitli çarelerin olduğuna inanılır.
1. Dolaşım ve Hava Akışı: Atların yeleleri, ciltleri üzerine serilen ince kıllardan oluşur. Yelelerin örülerek düzenli hale getirilmesi, dolaşımın düzenlenmesine ve yele bölgesindeki hava akışının artmasına yardımcı olabilir.
Üzerinde koruyucu tüyler vardır. Ata rengini veren bu tüylerin hepsine birden “don” denir. At, üzerine konan sinekleri kovmak için, derisini kıpırdatır. Alnına dökülen saçlarına “perçem” ensesindekilere de “yele” denir.
İlgili 22 soru bulundu
Saçın tipi, çoklu allel genler tarafından belirlenir. Allel dediğimiz kavram, farklı özelliklere sahip bir genin alternatif formu veya formlarıdır. Yani bu değişik alleller sayesinde saçın tipi çok değişik formlarda olabilir. (Düz ve kıvırcıklık dışında saçın dalgalı olması gibi.)
Türk kadınlarına özgü parlak, dolgun ve yumuşak yapıdaki uzun saçlar, güzelliğiyle peruk ve saç sektöründe son dönemde dünyada "Türk tipi saç" olarak üne kavuştu.
Görme davranışları ile ilgili bir diğer özellik de atların karanlıkta iyi görmeleridir. Karanlıkta bir kedi kadar iyi görmeseler bile bir insandan daha iyi görürler. Bu özellikleri nedeni ile atlara gece rahatlıkla binilebilir.
Çabuk kurumadıkları için de en hafif bir hava akımından etkilenerek hastalanırlar. Böyle atların tüyleri uygun zamanda kesilirse gereksiz terlemeye engel olacağından soğuğun yol açacağı solunum organı hastalıklarına karşı korunmuş olurlar.
Binicilik sporu haricinde ata sarılma, atı tımar etme, ata inip binme gibi rutin hareketlerle bile eklemin hareket açıklığı artar. Kan dolaşımını arttırır, solunumu düzenler. Ata binmek bir aerobik egzersiz olarak kabul edilmese bile, atın koşması ve yürümesi solunumu ve kan dolaşımını arttırır.
Alkarısının uzun boylu olduğu, parmaklarının uzun, saçlarının dağınık, vücudunun yağlı, el ve ayakları küçük, dişlektir. Efsaneye göre kısrak atlara ve loğusa kadınlara düşmandır.Al karısının metallerden, erkek objelerinden ve doğal olarak erkeklerden korktuğu söylenir.
Kimilerine göre en yaygın adlandırmayla alkarısı ve albasması denilen bu varlık yeni doğum yapmış lohusa kadınlara görünen, onların korkmalarına, hastalanmalarına, hatta ölmelerine neden olduğuna inanılan kötü bir cindir. Bu cin yeni doğmuş bebeklere de zarar verir (Çevirme vd., 2005, 68).
Alkarısının atlarına bindiğini farkeden bazı kişilerin atın sırtına kara sakız, zift vb. sürmek suretiyle onu yakaladıkları, vücuduna iğne veya çuvaldız saplayarak insan şekline dönüştürdükleri ve uzun süre hizmetlerinde kullandıkları rivayet edilmektedir.
Saçlarınızı ördüğünüz zaman yapısal bir koruma sağlanır. Daha düzgün ve toplu duran saçlarınız birbirine karışmaz, dış etkenlerden daha az zarar görür, böylece gün içerisinde saçlarınızı tarama ihtiyacı hissetmezsiniz. Bu durum saçlarınızda koparak dökülmelerin ve dış etmenlere bağlı saç yıpranmalarının önüne geçer.
Modern atın "dede" si Pliohippus 12-6 milyon yıl önce yaşamıştır; Güney Amerika kıtasında bir zaman yaşamış olan Hippidion ve Onohippidion cinslerinin ve Kuzey Amerika'da Equus'un evrimleştiği Dinohippus'un atası olarak kabul edilmektedir.
Atlarda safra kesesi bulunmamaktadır dolayısı ile karaciğerde üretilen safra direkt olarak ince bağırsağa akarak yağların sindirimine yardımcı olur.
Başın iki yanında bulunan gözler atlara oldukça geniş bir görüş alanı sağlar. Bu alan yaklaşık 340-350 derecedir. Atın tam arkası ve burnunun hemen ön kısmı kör alanı oluşturur. Yanda bulunan gözler nedeniyle atlar büyük ölçüde monoküler görür.
İnsan derisine kıyasla at derisinin acıyı algılama kapasitesinin anlaşılması için yapılan çalışmada, atların kırbaçlandığında en az insanlar kadar acı çektiği ortaya çıktı.
Atların derilerinin üst katmanı insanlarınkinden çok daha kalın olsa bile, darbelere sanıldığı kadar fazla koruma sağlamıyor. Atların kırbaçlandıklarında acı hissetmediğine dair iddiaların gerçeği yansıtmadığı, yeni yapılan bir araştırmayla ortaya kondu.
Oysa ki atlar, yeryüzünde farkındalığı, duygusal hassasiyetleri ve sezgileri en güçlü hayvanlar arasında. Üstelik atlar karşısındaki insanı enerji seviyesinde tarayabiliyor, en derindeki duygularını bile algılıyor ve vücut diliyle karşılaştırabiliyor.
Sürekli aynı kişinin bindiği bir ata başka bir kişi binerse, at farklılığı hisseder, ona göre de farklı davranır. Duygusal anlamda at sahibini tanır. Ata binen kişi sinirliyse, at da huzursuz oluyor.
Atlar küser mi, ağlar mı, üzülür mü? Atlar küser, ağlar, üzülür. Geçileceğini anlar mesela. Yarışın heyecanını senden önce o yaşar.
Saçlarıyla en çok ilgilenen ülkeler kıyı sahil şeridindeki Akdeniz ülkeleri, özellikle de İtalya. Genetik anlamda en iyi saç kalitesine sahip olan ülkeler Kuzey ülkeleri; İsveç, Norve, Danimarka.
Türk saçının yumuşak dokusu, kalın telli olması nedeniyle saç yıpranmıyor ve güzel görünümüyle tercih ediliyor. Dünyada da çok kaliteli bir saçtır. Eskisi kadar bulamadığımız için Türk saçının kilosunu 10 bin liradan alıyoruz" diye konuştu.
Peruk, kaynak, çıtçıt, postiş kullanımının artışı, unutulmaya yüz tutmuş zanaatkârlardan perukacıların (peruk yapan kişi) yüzünü güldürüyor. Fakat tüm dünyada rağbet gören Türk saçına ulaşmanın eskisi kadar kolay olmadığını belirten perukacılar, bu nedenle kilosunu 10 bin liradan alıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri