Normalde dinlenme hâlindeyken (konuşmazken veya çiğnemezken) diliniz, ağzınızın alt tarafında (çene tarafında) olmamalıdır; damağınızın ön tarafına doğru hafifçe dokunan hâlde, rahat bir pozisyonda duruyor olmalıdır. Bu konumda dilinizin ucu, dişlerinizin 1 santimetre kadar üzerine denk gelecektir.
Dil ağız içinde çok rahat hareket edebilmelidir. Dilin ön alt dişlerin köküne, ön alt dişlerin üst bölümüne, ön üst dişlerin köküne, kıvrılarak üst dudağa dokunabilmesi gerekir. Dilin ucu rahatlıkla kasılabilmeli ve kıvrılabilmelidir.
Doğru ağız postürü; dilin tamamı üst damakta kenetlenmiş, üst dişler alt dişlerin biraz önünde olacak şekilde birbirine hafifçe değen dişler ve ağız tamamen kapalı, dudakların mühürlü, sadece burundan nefes alındığı pozisyondur.
Dil itimi, dilin konuşma sırasında yanlış pozisyonlandırılmasından kaynaklanan bir problem olup, alt ve üst ön dişlere normalden fazla kuvvet gelmesine ve dişlerin aralarında ayrılmalar sonucu boşluk açılmasına yol açabilir.
Dil kırmızı renkli ise besin eksikliği vitamin eksikliği anlamı çıkarılabilir. Özellikle kırmızı dil b vitamini ve demir eksikliğini işaret eder. Dil parlak kırmızı renkte ise kalp rahatsızlıklarının ve kan rahatsızlıklarının belirtisidir. Dil mor renkte ise yüksek kolesterolün habercisidir.
İlgili 34 soru bulundu
Dr. Bahar Kayahan Sirkeci bu soruma “Sağlıklı bir dil ince beyaz bir tabakaya sahip pembe bir dildir. Pembenin tonu açık veya koyu olabilir” cevabını verdi ve dil hastalıklarından korunmak için şu uyarılarda bulundu: "Öncelikle ağız ve diş bakımına özen gösterilmeli.
Şurada Paylaş! Normal bir dil, pembe renklidir, orta kalınlıktadır ve çatlak olmamalıdır.
Ağzınız kapalıyken dişleriniz tam olarak üst üste gelmelidir. Bununla birlikte, çok az insan böyle ideal dişlere sahiptir, ilgili istatistiklere göre sadece yirmide biri. Çoğu insan için ya tek tek dişler yanlıştır ya da tüm çene yanlış hizalanmıştır.
Dişlerin birbirleri ile sürtünmesi sonucunda oluşan aşınma tüm dişleri kapsayabildiği gibi özellikle ön dişlerde daha etkili olduğu saptanmıştır.Buna bağlı olarak kesici dişlerin kesici kenarında kırık oluşumu ve yanağın iç tarafında görülen beyaz fibröz çizgi ile dilde belirgin diş izleri görülebilir.
Oral safha : Yutkunmanın istemli safhasıdır. Dilucu, alt ve üst kesici dişlerin lingual ve palatinal yüzeylerine değerek yukarı kalkar ve bu arada yutulacak cisim dil sırtına taşınır. Bu sırada yumuşak damak yukarı kalkar, larenks ve hyoid ke mik yukarı doğru hareket eder.
Hepsi doğru olabilir. Ancak kimsenin dili boğazına kaçmaz.
Dil Kaslarının Sinirinin Uyarılması (Hipoglossus Siniri Stimülasyonu) Uyku sırasında kas gerginliğinin azalması ve REM uykusunda oluşan tam kas gevşemesi ile dilin geriye kayarak solunum yolunu tıkaması uyku apnesi hastalığına neden olan en önemli faktörlerden birisidir.
Yumuşak damak küçük dilin uzun olması veya oluşan sarkmalar hava yolunu daraltarak horlamaya neden olur. Uyku sırasında dil ve boğaz kaslarında gevşeme meydana gelir. Gevşek kaslar özellikle sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına kaçamasına engel olamaz.
Bu tekniği "günde 8 dakika" gibi kısa sürelerle yapmamalı, aklınızda bulunan her an dilinizi damağınıza yapışmış durumda tutmalısınız.
Dilin üzerine bir büyüteç ile bakıldığı zaman binlerce tomurcuk görülür. Bu ufak tefek şişlikler papilla yani tat alma tomurcukları olmaktadır. Dilin uç kısmı tatlı, arka yanlar ise ekşiyi yoğun bir şekilde hissettirmektedir. Ayrıca dilin ön yanları tuzlu ve arka kısmı da acı tadını kişilere hissettiren bölümlerdir.
Tehlike faktörleri
Dili konuşanların toplam nüfusa oranı Dilin kullanım alanlarında değişiklikler. Yeni alanlara ve ortamlara dilin tepkisi. Dilin öğrenilmesi, o dilde okuma yazma öğrenilmesi için gerekli materyallerin varlığı
Ağız bakımının düzgünce yapılmadığı durumlarda, dil üzerindeki papilla adı verilen çıkıntılarda şişkinlik ve iltihaplanma ortaya çıkar. Ağız içerisindeki ölü hücreler, yemek artıkları ve mikroorganizmalar bu papillalar içerisinde birikerek beyaz bir görüntü oluşturur.
Dr. Aslan, dilde çatlak oluşumunu tetikleyen unsurlara dikkati çekti: Pamukçuk denilen mantar enfeksiyonları (bağışıklık sisteminin zayıfladığı; stres, şeker hastalığı, kanser gibi) dildeki çatlağın en sık karşılaşılan nedenidir. Sert fırçalamalar da dil üzerinde fissür (çatlaklar) oluşturur.
Ayrıca dişleriniz, neredeyse birbirine değecek kadar yakın olmalıdır ama birbirine değmemelidir. Dudaklarınızsa kapalı olmalıdır. Tüm bunlar olurken diliniz, dişlerinizi dışarı doğru ittirmemelidir; çünkü bu, zaman içinde diş düzeninizi bozabilir.
Ayrık dişler genellikle üstte bulunan iki ön dişte büyük sorun olarak algılanır. Çünkü bu hem dişlerin uyumunu bozmakta hem de güzel bir gülüşü olumsuz olarak etkilemektedir. Dişlerde bulunan boşluklar ön yüzeylere yapıştırılan incecik porselen laminalar (tırnak porselen) ile kapatılır.
İdeal çene pozisyonu burun tabanından, aşağı doğru çizilen dik hayali bir çizginin 2-3 mm gerisinde olmalıdır 2-3 mm den daha fazla geriye sapmalar zayıf çene, tersi de kuvvetli çene olarak kabul edilir.
Dil temizliğinin en basit yolu dişlerinizi fırçalarken dilinizi de fırçalamaktır. Diş fırçasıyla dilinizi temizlerken dilinizi tamamen dışarı çıkararak dilinizi fırçalamalısınız. Bu şekilde dildeki kirleri dışarı atabilir ve tekrar ağız içine yerleşmesini engelleyebilirsiniz.
Karbonat
Temizlik alanında sıkça kullanılan karbonat bu kez dil temizliği için de yanınızda olmaya hazır! Bir çay kaşığı kadar karbonatı, bir limon suyu ile karıştırın. Macun kıvamına gelen karışım ile diş fırçası kullanarak dilinizi ve dişlerinizi fırçalayıp ılık su ile durulayın.
Özellikle de dilin renginin beyaz olması vücutta gelişen enfeksiyonlar nedeni ile oluşabilir. Ateşli hastalıklar ve mayan enfeksiyonu da dilin beyazlamasına neden olmaktadır. Sigara kullanımı, kalp hastalıkları, alkol tüketimi ve baharatlı yiyeceklerin aşırı tüketimi de dilin beyaz renk olmasına neden olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri