Ali Erbaş, AA muhabirine, Başkanlığın çalışmaları ve güncel konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Erbaş, Diyanet İşleri Başkanının resmi nikah kıyma konusunda yetkili olmadığını belirterek, "Müftüler nikah kıyabilecek, ben kıyamayacağım. Müftüler olarak değil de müftülükler olarak kanun geçti.
İslam nikahı olarak da bilinen dini nikah, medeni kanunda yer almaz. Ancak imamların, evlilik cüzdanını görmeden bu işlemi yapmaları yasal değildir. Öncelikle resmiyetin bulunup bulunmadığına bakılması gerekir. Aksi halde hiçbir imam bu işlemi yerine getiremez.
Fetva Kurulu, İslam'da nikâhın geçerli olabilmesi için îcâp, kabul ve iki şahidin bulunması gerektiğini, resmi nikâh kıyıldığında bu rükünlerin şartlarıyla birlikte yerine getirilmesi durumunda ayrıca imam nikâhını kıymaya gerek olmadığını belirtti.
Dini nikahı imam kıyar. Bu nedenle toplum nezdinde dini nikah imam nikahı olarak da kabul edilmektedir.
Müftülüklere verilen bu yetki yerinde ve doğru bir karardır. Ancak müftü- lükler resmi nikâhı mevcut medeni kanununa göre kıyacaktır. Belediye memuru, hangi kanun ve şartlara göre nikâhı kıyıyorsa müftülük yetkilileri de aynı kanun ve şartlara göre kıyacaktır.
İlgili 31 soru bulundu
zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur.” (el-Mümtehine, 60/10) ayet-i kerimesi ile “Sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikahlayıp alın, mehirlerini de normal miktarda verin.
İmam, evlenecek kişilerin, şahitlerin isimlerini, anne/baba isimlerini bir kağıda yazar. Kuran'dan ilgili ayet ve hadisler okur. Önce kadına, sonra erkeğe üçer defa "bu kadını/erkeği kabul ettin mi" diye sorar. Şahitlerin huzurunda bu nikahı gerçekleştirir.
İçişleri Bakanlığı 30/11/2017 tarihli ve 132911 sayılı oluru ile de evlendirme memurluğu yetkisi il ve ilçe müftülerine verilmiştir. İl ve ilçe müftüsü dışında Başkanlığımızın hiçbir personeli evlendirme memurluğu yapamayacaktır.
Öz: Erkeğin kadına vereceği belirli bir bedel karşılığında belirli bir süre bir erkekle bir kadının karı-koca hayatı yaşamaları hususunda anlaşmaları şeklinde tanımlanan müt'a nikâhı, İslâm öncesi Arap toplumlarında var olduğu bilinen bir evlilik çeşididir.
Bu sebeple evlenmeye büyük bir önem verilmiş ve evlenme Kitap, Sünnet ve icmâ ile meşru kılınmıştır. Fıkıh bilginleri de bu deliller çerçevesinde evlenmenin hükmü konusunda çeşitli değerlendirmeler yapmışlar ve onların tamamına yakın çoğunluğu, “i'tidâl” hâlinde evlenmenin sünnet olduğu kanaatine ulaşmışlardır.
Nişanlılık döneminde kıyılan imam nikâhı ile taraflar birbirleriyle dinen evli oldukları için, cima da bulunmaları caiz olur. Eşlerin cimada bulunmasına tarafların annesi, ailesi karışamaz. Ancak resmi nikâh ve düğün yapılmadığı için tedbir olarak müdahale edilebilir.
Soru: Hanefi mezhebine mensup biri aileden habersiz dini nikah kıyabilir mi caiz midir? Günümüzde bu nikah geçerli midir? Evlenecek erkek ve kadının ailelerinden izinsiz ya da habersiz evlilik akdi yapmaları durumunda, Hanefi mezhebine göre nikahları sahihtir.
“Telefonda dini nikah kıyılır mı?” sorusuna Necmettin Nursaçan, telefonda dini nikahın olmayacağını, kişinin babasına vekalet verip dini nikahı kıydırabileceğini, onun dışında böyle bir şeyin olamayacağını söyleyerek izleyicilerin akıllarına takılan soruları cevapladı.
“Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz.” Kanun koyucu tarafından dini törenin (dini nikâh) yapılabilmesi, evlenme töreninin (resmi nikâh) gerçekleştirilmesi üzerine verilen aile cüzdanının ibraz edilmesi şartına bağlamıştır.
Nikahın duyurulması, nikah aileden ve akrabadan gizli tutulmaması gerekir. Kızın ailesinin imam nikahından haberdar olması gereklidir. Aileden gizli kıyılan imam nikahı ile ilgili Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur: 'Hangi kız, velisinin izni olmadan nikahlanırsa onun nikahı geçersizdir.
İslam'da nikâh
İslamî nikâhın şahitlerin huzurunda olması, icap ve kabul, erkeğin gayrimüslim olmaması, mehir, sözleşmenin ilanı ve kutlanması gibi şartları var.
Müt'a veya Muta nikâhı (Arapça: زواج المتعة Zawāj al-Mut'ah veya نكاح المتعة Nikāh al-Mut'ah), ilk Müslüman toplumunda ve günümüzde bazı Şii mezheplerinde uygulanan kadın ve erkeğin belirli bir süre ve ücret karşılığında anlaşarak başlattıkları bir evlilik çeşididir.
İslam öncesi Arap toplumunda kullanılan dört çeşit nikâh vardır. Hz. Ayşe'nin bildirdiğine göre İslam'dan sonra bunlardan biri uygun görülmüş ve devam ettirilmiştir. Bu da kişinin beğendiği bir kızı velisinden istemesi, mehrini vererek, anlaşma çerçevesinde, onunla evlenmesidir.
Ali Erbaş, AA muhabirine, Başkanlığın çalışmaları ve güncel konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Erbaş, Diyanet İşleri Başkanının resmi nikah kıyma konusunda yetkili olmadığını belirterek, "Müftüler nikah kıyabilecek, ben kıyamayacağım. Müftüler olarak değil de müftülükler olarak kanun geçti.
Nikâh dairelerinde kıyılan resmî nikâhlarda nikâh memurunun “evlenmeyi kabul ediyor musun?” şeklindeki sözün tarafların “evet” veya “kabul ediyorum” şeklinde verdikleri cevaplar bu akdin dinen geçersiz olmasını gerektirmez. Çünkü yapılan nikâh akdinin kesin olduğu hem resmî tescille hem de ortam karinesi ile sabittir.
Her Müslümanın dinini doğru bir şekilde yaşayabilmesi için kendisine lazım olan bilgileri öğrenmesi gerekir. Bununla birlikte 32 farzı bilmek, nikâhın sahih olması için gerekli olan şartlardan olmadığından bunları bilemeyenlerin de nikâhı geçerlidir.
TCK 230. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilmiş olduğu üzere; evli olmasına rağmen ikinci defa evlenmesi halinde suç işlemiş olacaktır. Evli olan kişi evlendiği kişinin ikinci nikahı olduğunu bilmesine rağmen evlenir ise kendisi de ceza alacaktır.
melekelerini kullanabilme konusunda herhangi bir engellerinin olmaması yanında bülûğ yaşına ermiş ve hür olmaları da gerekmektedir. akdetmemesi: Hanefîlere göre, velînin rızasının dikkate alınması gereken durumlarda evlenecek kişinin daha yakın bir velisi varken uzak bir velisinin rızasının yeterli görülmemesi gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri