Hyaluronidaz (Hyaluronidase) ile dolgu eritme Hyaluronik asit hyaluronidaz denilen bir enzim ile karşılaştığında erir ve vücuttan hızla atılır. Problemin seviyesine, dolguda ki hyaluronik asit miktarına ve partikül büyüklüğüne göre etki seviyesi değişir.
Dolgunun erimemesi gibi bir durum olur mu? Uzman hekim kontrolünde yapılan işlem sonrası dudak dolgusunda erimemesi için herhangi bir neden bulunmamaktadır, doktorunuz enzimi enjekte ettikten sonra dolguyu eritmesi ve yayılması için o bölgeye masaj uygular ve süreci hızlandırır.
Hyalüronik asit bazlı dolgu maddelerinin kalıcılığı ortalama 8-12 ay kadardır. Bu süre enjeksiyon yapılan bölgeye göre de değişiklik gösterebilir.
Eğer dolgu kalıcı bir dolguysa maalesef bu dolguları eritmek mümkün değil. Bunlardan kurtulmanın tek yolu cerrahi müdahaledir. Bu da kesi izleri anlamına geliyor.
Yanlış veya hatalı yapılan dolgu işlemlerini eritmek için kullanılan enzime hyalüronidoz adı verilir. Özel bir enzim olan hyalüronik asit, dolguları sindirerek yok etmeye yarar. Hyalüronik asit içerikli dolguların bu yöntemle parçalanarak eritilmesi mümkündür.
İlgili 24 soru bulundu
Yüze yapılan dolgu eritilir mi sorusu, yüz dolgu işleminin sonucundan memnun kalmayıp 6-12 ay aralığındaki erime sürecini beklemeden hemen çözüm bulmak isteyen kişilerin sorduğu sorulardandır. Yüze yapılan dolgu eritilir mi sorunun cevabı ise, evet eritilebilir.
Dolgu yapılan alana enjekte edildikten sonra cildimizin altındaki yapıya bütünleşmiş olur ve bir takım kimyasal reaksiyonlar başlar. Bu dolgunun metabolize edilme fazıdır ki, dolgu yapıldığı an itibariyle bu faz başlar. Dolgunun kalitesine göre ve yapısına göre 9 ay ile 3 yıl arasında değişir.
Gümüş amalgam dolguların dayanıklık süresi 15-20 yıl arasındadır. Altın dolgular ortalama 20 ila 30 yıl kadar sağlıklı bir şekilde kullanılabilir. Kompozit dolguların ömrü 7 ila 10 yıl arasında değişir ve bu süre sonunda değiştirilmesi gerekebilir.
Doğru şekilde uygulanmış olan bir estetik dolgu düşmez. Dolgu malzemesinin dişe mükemmel bir şekilde tutunmasını sağlayacak işlemler yapıldığından dolgunun düşmesi de mümkün olmaz.
Hyalüronik asit içeren dolgular 6-12 ay, Poly L Laktik asit içeren dolgular 1-2 sene, Hidroksi apatit içeren preparatlarda 3 yıl, Kalıcı dolgular ise ömür boyu devam eder.
Dudaklarda; dudak dolgusu işleminden sonra, ödem ve morluk görülmesi normaldir. Genelde bir hafta-on gün sonra dudaklar normal haline döner. Tabii ödem bu süre içinde de giderek hafifleyecektir. Günde birkaç defa soğuk kompres yapmak ödemin daha çabuk inmesini sağlayabilir.
Dolgunun tam etkileri 4 ile 7 gün arasında kendini belli eder. Bir hafta içerisinde dolgu maddesi yayılır ve cilde tam olarak oturur. Eğer iki hafta geçmesine rağmen hale istenen sonuç görülmemişse kişiye ek bir uygulama yapılması gerekebilir. Bunun kararı hekim tarafından verilir.
Göz altı bölgesine uygulanan en ince dolgular ortalama 9 ay, dudak bölgesine uygulanan biraz daha kalın dolgular ortalama 12 ay, orta yüz bölgesine uygulanan dolgular ortalama 18 ay, çene bölgesine uygulanan en kalın dolgular ise 24 aya kadar kalıcılık sağlayabilmektedir.
Dudak dolgusu işleminden sonra dudaklarda geçici süreliğine şişlik ve ödem oluşması normaldir. İşlemin yapılmasının ardından sonraki gün dudaktaki şişlikler hafiflemeye başlar. 1 hafta sonunda da dolgu maddesi dudaklarda daha eşit şekilde dağılmış bir görünüme kavuşur.
Bu yan etkileri zamana bırakmak ve telaşlanmamak en doğrusu olabilir. Güneşten korunmak ve ödem oluşan bölgelere 2-3 gün boyunca buz uygulamak yeterli olabilmektedir. 1 hafta içerisinde şikayetler sona ermezse uygulama yapılan kliniğe başvurmak faydalı olabilir.
Yanak dolgusu gibi hyaluronik asit ile yapılan uygulamalarda 6 ay ile 8 ay arasında kalıcılık süresi değişir. Diğer yüz estetiği uygulamalarında olduğu gibi yanak dolgusu, geçici olan estetik uygulamalar arasındadır. Dolgunun kullanım süresi ortalama 6 - 8 ay olarak belirtilir.
Ayrıca amalgam diye adlandırılan gümüş dolgular hala en sağlam dolgu olmasına rağmen dişe mekanik olarak tutundukları için dolgu ile diş arasından bakteri sızıntısı olabilir, dolgunun altında kolayca yeni çürük oluşabilir.
Steril ve klinik bir ortamda hazırlanıp hastaya uygulanan diş dolgusu tedavisinde hastalar herhangi bir ağrı veya sızı hissetmezler. Özellikle diş çürüklerine uygulanan diş dolguları sayesinde dişler eski güzel beyaz haline geri dönerler.
Diş dolgusu değiştirme zamanının geldiğinin en belirgin işaretleri dolgulu dişte ağrı ve sızlamaların başlamasıdır. Bu ağrılar yemek yerken ve su içerken olabileceği gibi kendi kendine de oluşabilmektedir. Bu durumlarda dolgu değişmezse ağrılı dişte iltihap oluşabilir.
Masaj her zaman dolgu sonrası istenmeyen durumların çözülmesinde yeterli olamamaktadır. Her dolgu eritilebilir mi? Hemen söylemek gerekir: Hayır!
Fakat sakızın en büyük tehlikesi şeker değil dolgular, kaplamalar ve köprüler üzerindeki yıkıcı etkisidir. Ayrıca, sakız çiğnemekle tükürük üretimi artar, bu da alkali üretimine yol açar. Alkali, dolgu maddelerini ve diş minesini eritir.
Öncelikle bilinmesi gereken dolgunun kalıcı mı yoksa geçici mi olduğudur. Eğer kalıcı dolgu yapıldıysa, dolguda erimeyen kimyasal içerikli maddeler kullanıldığından yapılan işlemin maalesef geri dönüşü çok zor olmaktadır. Uygulamada, Hyalüronik asit bazlı dolgu kullanıldıysa zamanla bu madde eriyerek vücuttan atılır.
Cilt için en uygun dolgu seçimi yapıldıktan sonra hyaluronik asit içerikli dolgu sıvısı direkt olarak nasolabial kıvrımların bulunduğu bölgeye enjekte edilir. Enjekte edilen dolgu zamanla yok olur. Nasolabial dolgunun etki süresi kişiye göre değişir, 12 ila 18 ay sürer, kalıcı bir uygulama değildir.
Yine de oldukça dayanıklı olan bu dolguların ömrü 5 ile 10 yıl arasında değişmektedir. Diş sağlığını dikkat edilir ve dolgu dikkatli kullanılırsa 10 yıla kadar kullanılabilir. Dikkatsizce kullanır ve hijyenik olunmazsa 5 yıl sonra dolgunun değiştirilmesi gerekebilir.
Dolgu maddelerinin çalışma prensibi enjekte edildiği alana hacim vermesidir. Eğer burnun küçük görünmesini istiyorsanız yapılacak dolgu uygulamalarından fayda görmeniz ne yazık kı çok zor. Tam tersi burunda bir hacim artışına neden olacaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri