Özetle, düşünce soyut bir nesnesin zihinde oluşturduğu faaliyettir. Algı ise somut bir nesnenin zihindeki yansımasıdır.
Düşünce, elektro-kimyasal iletilerdir yani madde-enerjidir. Algılanabilir ve gözlemlenebilirdir. Eskiden doğa üstü zannedildiği için soyuttu şimdi somuttur.
Düşünme evrimleşir. Düşünce ise düşünme eyleminin sonucu elde edilen üründür. O yüzden düşünce sabittir diyebiliriz, düşünceler zaman içerisinde ve kişiden kişiye değişebilir ama evrimleşen düşünmedir.
Duygular somuttur. Somut demek beş duyumuzla algıladığımız şey demektir. Ya görürüz, ya duyarız, ya dokunuruz, ya da tadar veya koklarız. Bu beş duyumuza hitap eden bir durum varsa bunu somut kabul ederiz.
Duyu organlarımızla algılayamadığımız, akıl yoluyla algılayabileceğimiz kavramları karşılayan sözcükler soyut anlamlı sözcüklerdir. Soyut anlamlı sözcükler; sevgi, umut, hayal, barış, sıkıntı, evlilik, çocukluk, özlemek… gibi kavramları yansıtır.
İlgili 19 soru bulundu
Bazı akademisyenlere göre tanrı, melek, ruh gibi sözcükler duyu organları ile tespit edilemeyecek kavramlara karşılık geldiği için "soyut" olmalıdır.
bakınız, yokluğun dışarıda var olup olmadığını soruyoruz, ki yokluk tabii ki de yoktur. yani karanlık bu bağlamda soyuttur.
Ancak "bildiğimiz" kadarı ile "soyut" olarak ifade edilen aşk, kızgınlık, sevgi gibi duygular, hafıza gibi olgular, ruh denilen kavramlar oldukça somut ve genellikle vücutta olan biyokimyasal, fizyolojik, sinirbilimsel faaliyetlerin sonucu.
Aslında bellek dediğimiz olay deneyimden ibarettir. Yani somut bir olaydır. Çoğumuz hafızayı, beynimizin içinde bilgilerin saklandığı bir depo gibi algılarız.
Evren): Ulaşılabilinen somut bir evrendir.
Aşırı düşünerek aslında negatif duygular canlı tutulur. Negatif duygular, psikolojik rahatsızlıkları, depresyonu, anksiyeteyi ve kaygı bozukluklarını beraberinde getirir. Kaygı bozukluğunun en net göstergesi düşüncelerin saplantılı olarak birbirini takip etmesidir.
Tür içi ve türler arası düzeyde oluşan evrim gerçeği, deneysel olarak da kanıtlanmış olup türleşme süreçleri doğada da gözlemlenmektedir. Fosiller canlıların jeolojik devirlerdeki evrimsel gelişmelerini gösterdiği için önemli olup paleontologlar yaşamın evrimsel tarihi hakkında bilgi edinmek için fosilleri inceler.
Düşünce adını verdiğimiz kavramı, beyindeki hücrelere ulaşan elektro-kimyasal sinyallere verilen biyo-kimyasal tepkilerin tümü olarak açıklayabilmemiz mümkün. Yani düşündüğünüz şey, tamamen bunun için özelleşen hücrelerin meydana getirdiği beyinsel tepkimelerden oluşuyor.
Soyut düşünme, görüşler, simgeler ve elle tutulamaz, gözle görülemez öğelerle ilintili iken; somut düşünme, beş duyumuzla algılanabilen nesnelerle ilintilidir. Somut düşünme, dolaysız gözlenen nesnelere ya da özgül yaşantılara bağlı bir düşünme biçimidir.
⇒Zeka soyut mu somut mu? Cevabımız: ⇔Soyuttur. Çünkü zekamızı beş duyu organımızla algılayamayız.
Rüya kelimesi soyut bir sözcüktür. Çünkü beş duyu organlarımız ile algılayamaz,beyin gücümüz ile algılarız. Bu sebeple soyuttur.
Enerjinin tanımlanması o kadar zordur ki, çünkü soyut bir kavramdır. Fizikte, “enerji” kavramı gerçekten bir çeşit stenografi, kitapların dengelenmesine yardımcı olan bir gereçtir.
Özgürlük, fikir, düşünce, sevgi, nefret, merhamet, hüzün gibi kelimeler beş duyu ile hissedilemez ancak var olduklarına kuşku yoktur. Bu tip kavramlar soyuttur.
Bunun yanında, inanç soyut bir kavramdır, ve soyut kavramlar üzerinde varlığını sürdürür.
Zihni, beyindeki biyolojik aktivitenin bir yansıma alanı olarak görebiliriz. Bir diğer deyişle zihin, somut olan beyinden beslenen, soyut bir karalama tahtasıdır.
Hava soyut mudur, somut mudur? Cevap: Hava, somut bir kavramdır. Çünkü beş duyu organımızdan biri olan tenimizle ve burnumuzla havayı hissedebiliriz.
Adalet de soyut bir kavramdır. Ancak bir toplum düzenine dayandığında ve bu düzeni sürdürmek için uygulandığında somut nitelik kazanır. Adalet kavramı ve uygulaması tarih içinde önemli değişiklikler geçirmiştir.
(Mutluluk, duyu organlarımızla algılayamadığım soyut bir kavramdır.
Bilinçaltı kelimesinin bitişik yazılmasının nedeni, bilinç kavramının somut değil soyut olmasıdır. Bu nedenle altı kelimesi bilinç ile bitişik yazılır. Köprü altı kelimesinin ise tıpkı yer altı sözcüğü gibi ayrı yazılması gerekir. Çünkü köprü, soyut değil somut bir kelimedir.
Popondan cikan gaz somuttur kardes. Somut kavramlar 5 duyu organı tarafından algılanabilen kavramlardır. Görme, tatma, işitme, dokunma, KOKLAMA. Osuruk koklanabildigi için somuttur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri