Emekçi, el emeği türlerinde çalışan bir işçidir. Özellikle inşaat, fabrika ve kamu hizmeti endüstrilerinde bulunur. Emekçi çalıştıran endüstriler arasında yollar, binalar, köprüler, tüneller ve demiryolu rayları gibi inşaat işleri yer alır.
İşçi veya emekçi, TDK'ye göre tanımı başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse.
i. yeni. Üretim faktörlerinden biri olan emeği iş piyasasına sürerek gelir sağlayan, geçimini bu gelirle temin eden kimse, proleter.
Emek; mal veya hizmet üretimi sırasında ortaya konan insan kaynağıdır. Üretimi gerçekleştirenlerin fiziksel ve düşünsel katkılarıdır. Kavram, kol emekçilerinin verdiği hizmetlerin yanı sıra, başka birçok hizmet türünü de kapsar.
- Gündelikle çalışan işçi. Amele Kime Denir? Geçmiş yıllardan günümüze kadar aktif olarak kullanılan amele, herhangi bir farklı işte günlük çalışan kişilere denmektedir.
İlgili 36 soru bulundu
Türk Dil Kurumu kapsamında ele alındığı zaman ırgat kelimesi aynı zamanda ırgatlık yapmak biçiminde ifade edilir. Öncelikle temel olarak tarım işçiliği ya da yapı işçiliği yapan kişi şeklinde anlatmak mümkün.
Arapça kökenli bir sözcük olan asap kelimesinin sözlük anlamı sinirdir. Bu kelimeye getirilen nispet ekiyle (i) oluşturulan asabi kelimesi, çok çabuk sinirlenen, öfkesini kontrol etmekte güçlük çeken anlamına gelir.
Emek gücü, genel anlamda bir potansiyeli ifade eder ve insanın belli bir kullanım değeri üretirken harcadığı zihinsel ve fiziksel yeteneklerin bütününü anlatır. Ancak Marks'ın tanımlaması bu genellikte durmaz ve özel olarak, yani bir meta olarak emek gücünün ortaya çıkışını açıklar.
emek - Nişanyan Sözlük. Eski Türkçe emgek “zorluk, zahmet, eziyet” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe emge- “zorluk çekmek, göğüslemek” fiilinden Eski Türkçe +Uk ekiyle türetilmiştir. Bu fiil Eski Türkçe emig “göğüs” sözcüğünden Eski Türkçe +(g)A- ekiyle türetilmiştir.
1. (Çocuk için) Ellerini de ayak gibi kullanarak eller ve dizler üzerinde yürümeye çalışmak: Emekle süt çocuğu / Hayâtı yerde sürü (Orhan S. Orhon). 2. mec. İlerlemek için çabalamak, yeni yeni gelişmek.
Anlamı: Özene bezene yapmak, gayret göstermek.
Spesifik sözcüğü; özellikli, sadece bir çeşide, bireye, olaya has olan ve o çeşidin kendine has yanlarını oluşturan veya özel, özgül, ayrıt edici manalarını taşımaktadır.
Sır saklamasını bilen ve ağzı sıkı anlamlarında kullanılan ketum kelimesi, insanlar için kullanılır. Bir sırdaşınız varsa, şanslısınız. Edineceğiniz güvenebileceğiniz bir arkadaş, özel düşüncelerinizi bir sır olarak saklayabilir. Ketum ne demek sorusunun yanıtında sırrı saklayan kişinin ağzının sıkılığı yatar.
Proletarya (Latince proles kelimesinden gelir) alt sosyal sınıfı tanımlamak için kullanılan terim, bu sınıfa mensup kişilere proleter denir.
Köken. Osmanlı Türkçesi ایشجی (işci) sözcüğünden devralındı, morfolojik olarak iş + -çi.
Eski Türkçe sözcüklerden biri olan emek kelimesi, çaba sarf etmek ve gayret göstermek anlamına gelir.
Bu anlamda emek kavramı öz Türkçe bir kelime olup tarihin derinlikle- rinden günümüze dek yaşantılanmış ve kullanılagelmekte olan bir kelime- dir.
Erkek kelimesi, Eski Türkçe "hayvan ve insanın eril cinsiyeti" anlamına gelen érkek sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük ise Eski Türkçe ér- "olmak, tam ve bütün olmak, yetişmek" fiilinden Eski Türkçe +ak ekiyle türetilmiştir.
Bir malın değeri emek miktarı ile belirlenir ve emek gücü ise sadece bir malın üretimi için harcanan zaman olmayıp zihinsel, fiziksel, entelektüel yeteneklerin bütününü de ifade etmektedir. Marx'in teorisinde emek, üretilen malların değerini belirlemektedir. Çünkü üretim sürecinde en temel üretim faktörü emektir.
(Labour demand) Belirli bir dönemde emek talebini belirleyen diğer faktörler veri iken değişik ücret düzeylerinde, firmaların çalıştırmak istedikleri emek süresi veya miktarıdır.
Emek, üretimin temel öğesi olup, insan faaliyetinin üretime katılmasıdır. Çalışanın yaptığı hizmetler karşılığı elde ettiği kazanca "ücret" denir. İnsanın fiziki gücü veya zihinsel yeteneği ile yapılan işlere göre emeğin üretkenliği değişiklik gösterir.
dengeden yoksun olan, denge mahrumu kişi, ya da canlı. insan icin bir sifat olarak kullanildiginda, tutarsizlik anlami iceren sozcuk. ne yapacağı belli olmayan, aniden gürleyip, birden sakinleşebilen, tutarsız, yerli-yersiz, belki de deli...
Pasif agresif kişilik bozukluğu uyumsuzluk şeklinde ortaya çıkan negatif kişilik bozukluğu olarak tanımlanır. Bu tip kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerde sessiz ve içten içe intikam alma, karşıdaki kişiyi kendi yöntemleriyle cezalandırma isteği oluşur.
Pasif-agresif davranışlar sergileyen kişiler kendilerini güvenli şekilde ifade edemezler, duygularını, düşüncelerini, istek ve ihtiyaçlarını ya saklarlar ya da dolaylı yollarla, imalarla ifade etmeyi tercih ederler.
Farsça ranc-bar رنجبر “zahmet çeken, emekçi” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Farsça ve Orta Farsça ranc رنج “emek, zahmet” ve Farsça bar بر “taşıyan” edatlarının bileşiğidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri