Arapça garâbet (gurbet) kökünden türeyen garîb kelimesi sözlükte “yurdundan uzak kalan; kendi cinsi arasında eşi ve benzeri bulunmayan, tek ve nâdir olan; bilinmeyen, müphem ve kapalı olan” anlamlarına gelir.
Arapça ġrb kökünden gelen ġarīb غريب “yabancı” sözcüğünden alıntıdır.
Arapça garâbet (gurbet) kökünden türeyen garîb kelimesi sözlükte “yurdundan uzak kalan; kendi cinsi arasında eşi ve benzeri bulunmayan, tek ve nâdir olan; bilinmeyen, müphem ve kapalı olan” anlamlarına gelir.
En koyu şekliyle Hindistan ülkesinde görülen kast düzenine göre, kast dışı kalan, hiçbir toplumsal sınıftan olmayan, her türlü haklardan yoksun olanlara verilen ad.
i. Büryan kelimesinin halk ağzında rastlanan bir şekli: Kebap.
İlgili 16 soru bulundu
Seküler, dinden bağımsız, dinî ya da ruhanî olmayan; manastır düzeninin bir parçası olmayan. Sekülerite, devlet ve dinin ayrı olması veya özellikle bir dine bağlı veya karşı olmaması; dinî ve sivil işlerin birbirinden ayrılması inancı.
i. (Yun. palikaria “delikanlı, genç, yiğit”) (Küçümseme yoluyle) Yunan askeri, Yunan delikanlısı: Vaktiyle Balkan şibh-i cezîresinde kavmiyet politikalarına ön ayak olan eski palikaryalardan berhayat olarak biri kalmamıştır ki… (Ahmet Râsim).
İlelü'l-hadis, hadislerin illetleri manasına gelir. Dirayetü'l-hadis ilminin bir nev'î olarak tetkik edilen ilelü'l-hadis ilmi, herkesin anlamayacağı ve açıkça görülmeyen, illet denilen gizli kusurları konu olarak alan, bunları inceleyen ilmidir.
Sözlükte “durmak, beklemek” anlamındaki vakf kökünden türeyen tevakkuf, hadis terminolojisinde teâruz halinde olan hadisler arasındaki ihtilâfı gidermek amacıyla başvurulan yolların son aşamasını ifade eder. Hadisler arasındaki ihtilâfı gidermek için başvurulan yollar cem' ve te'lîf, tercih, nesih ve tevakkuftur.
Her tabakada en az üç râvî kanalıyla rivayet edilen hadislere meşhûr, iki râvî tarafından rivayet edilenlere azîz, sadece bir râvînin rivayet ettiği hadislere de ferd veya garîb denir.
Buna göre, hadis metninde yer alan “garip” benzerleri arasında eşsiz (adîmü'n-nazîr) anlamına gelmektedir ve bu da İslâm'ın tıpkı başladığı gibi eşsiz ve benzersiz olarak sona ereceğini ifade etmektedir.
Türk Dil Kurumuna göre bu kelimenin anlamı zavallı, kimsesiz ve garip anlamına gelmektedir. Gariban Kime Denir? Gariban kelimesi kimsesiz olan ve kimseye herhangi bir zararı olmayan kişilere verilen isimdir.
Türkçede günlük dilde hâlâ sık ve yaygın olarak kullanıldığından artık çoktan Türkçeleşmiş olan “garip” kelimesi, bilindiği gibi Arapça asıllı bir sıfattır.
Garip kelimesinin anlamdaşı yani eş anlamlısı tuhaf demektir. Çünkü garip demek aynı zamanda tuhaf olan demektir. Garip kelimesi tuhaf anlamı dışında zavallı ve acınası anlamlarında da kullanılır.
Gönül, Yürek, Kalp Kelimelerinin Anlam Alanları
(1989).
Macera Kelimesinin Eş Anlamı Olan Sözcükler
Yazılışları farklı olsa da serüven, avantür ve sergüzeşt, macera kelimesi ile aynı anlamı taşımaktadır.
Gülümseme, gülücük ve tebessüm aynı anlamlara sahip olan sözcüklerdir.
Arapçadan aldığımız "Gureba" sözcüğü aslında "Garip" kelimesinin çoğulu olup "Garipler" demekmiş. "Garib (garip)" Arapçada "yabancı" anlamında olup dilimize "fakir, düşkün, kimsesiz" anlamıyla geçmiş.
Garip hareketi, garip akımı ya da birinci yeni olarak bilinen; Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday'ın öncülüğünü yaptığı şiir hareketidir.
Arapçada çoğul kelimeler sözcüklerin kök ve gövdelerinden türetilir. O kelimelerden biri olan gureba, garip sözcüğünün çoğuludur. Genellikle kimsesizler, himaye edilmeye ve yardıma muhtaç olan kimseler gureba olarak tanımlanır. Bu kelime Osmanlı askeri teşkilatında terim anlamında kullanılmıştır.
1. Garipler, zavallı, bîçâre kimseler.
Osmanlı edebi dilinde ender olarak görülen garibān “gün batımı” anlamındadır.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan Zavallı kelimesi ''zeval'' sözcüğünden türetilmiştir. Zeval, nihayete erme, helak olma ve tamamlanma anlamına gelirken, zavallı kelimesi de umutları tükenmiş, aciz ve kimsesiz demektir. Bu kelime ekonomik açıdan zor şartlar altında olup yaşam mücadelesi veren kişiler için de kullanılır.
Garip Akımı, şiirde şairanelik ve mecazlı anlatımı kabul etmemiştir. Bu akım kural ve kalıplara karşı çıkmıştır. Garipçiler, ölçü, kafiye, uyak ve dörtlüğe karşı çıkmışlardır. Şiirlerinde konuşma dilini kullanmışlar ve sıradan konuları ele almışlardır.
Garip akımı genel olarak kural ve kalıplara karşı çıkmıştır. Şiirlerde şairanelik ve mecazlı söyleyiş kabul edilmiştir. Garip akımında henüz şiirde işlenmemiş olan konular anlatılır. Garip akımında halk şiirinden faydalanılmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri