Giritli Türkleri, 17. yüzyılda Osmanlıların Girit'i fethinden sonra İslam'a geçen etnik Yunanlıların torunlarıydı. Avrupalı gezginlerin hesapları, Girit'teki 'Türklerin' çoğunlukla Türk kökenli olmadığını, ancak Ortodoksluktan dönen Giritliler olduğunu belirtiyor.
Giritliler tanımı Girit adası ile bağları bulunan çeşitli halklar için farklı anlamlarda kullanılabilir: Antik çağ tarihi açısından Minos uygarlığını kurmuş olan halk. Osmanlı Devleti tarihi ve günümüz Türkiye içi terminolojisi açısından Girit Türkleri. Günümüz konjonktüründe, Yunanistan'a bağlı Girit adasının ...
Girit Türklüğünün, bağımsız bir Türk devletinin sınırları içerisinde dinlerini, dillerini, kültürlerini özgürce yaşatan Girit Mübadili Türkler kadar talihli olmayan önemli bir kesimi daha bulunmaktadır: Girit Muhaciri Türkler. Girit Muhaciri Türklerin günümüzdeki nüfusları yaklaşık 17.000 kişiden oluşmaktadır.
Büyük devletlerin de müdahaleleriyle muhtariyet kazanan Girit'ten Rumların saldırısı sonucu Türkler genellikle Anadolu'ya göç etmek zorunda kaldılar. Bu göç hareketi 1924 yılına kadar devam etti. Girit Türkleri Anadolu'da çeşitli şehirlere iskân edildiler. Girit Adası 1699'da Osmanlı Devleti idaresine girdi.
Girit adası Birinci Balkan Savaşı neticesinde 1913 yılında Yunanistan'ın hâkimiyetine geçmiştir.
İlgili 26 soru bulundu
Girit Türklerinin Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi ile Türkiye'ye gelenleri ağırlıklı olarak Çukurova, Ayvalık, İzmir, Bodrum, Side, Mudanya, Adana ve Mersin'e yerleşmişlerdir.
Girit'in fethi
Girit adası, Girit Savaşı (1645-1669) ile Osmanlı Devleti'nin yönetimine geçmiştir. Girit adası 17. yüzyılda Venedikliler'in elinde bulunmaktadır. Osmanlı Devleti'ne göre Ege Denizi ve Akdeniz'in güvenliği için Girit adasının alınması gerekiyordu.
Yunanistan'dan göçenler genellikle Girit, Midilli ve Selânik civarından göç etmişlerdir. Girit ve diğer Ege Adaları'ndan göçenler kendilerini Muhacir olarak değil, Adalı olarak tanımlarlar.
Girit Yunancası, Girit adasında ve Yunan diasporasında 500.000'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. Yazılı dilde nadiren kullanılır ve Standart Yunancadan diğer çeşitlerden çok daha az farklıdır.
geldikleri birçok yerde “gavur” veya “yarı-gavur” olarak adlandırılmışlardır. bunun sebebi muhtemelen neredeyse hepsinin anadilinin yunancanın girit lehçesi olmasıydı.
Çeşitli kavimler dinleri bakımından "Rum" adıyla anılmışlardır. Mezhep bakımından Sırplar, Bulgarlar ve Ulahlar Ortodoks olduklarından Rum Cemaati (Millet-i Rûm) kabul edilmişlerdir. Onların yaşadığı Balkan toprakları da Türkler tarafından "Rumeli" olarak adlandırılmıştır. "Yunan olmak" ve "Rumluk" aynı şey değildir.
Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923'te imzalanan sözleşmeye göre gerçekleştirilen nüfus mübadelesinde Adana'ya yerleştirilen Girit Türklerinin yaşadıkları, mübadillerin ikinci kuşağı tarafından yeni nesillere aktarılıyor.
Fetihten sonra Girit'e Türkler iskân edildiler. 1821 Yunan isyanından sonra adada yüzyıldır devam eden huzur bozuldu. Büyük devletlerin de müdahaleleriyle muhtariyet kazanan Girit'ten Rumların saldırısı sonucu Türkler genellikle Anadolu'ya göç etmek zorunda kaldılar. Bu göç hareketi 1924 yılına kadar devam etti.
10. yüzyılda Orta Asya'dan, çoklukla İran üzerinden Anadolu topraklarına yerleşen Oğuz-Türkmen başta olmak üzere pek çok boy Türk adı altında toplanmıştır. Türk adı Orta Asya'da Türk ırkına mensup ve Türkçe konuşan toplulukların Göktürkler döneminden beri ortak adıdır.
XIII. asırda Anadolu topraklarında kurulan ve Hacı Bektaş-ı Velî (ö. 669/1270-71)'ye nispet edilen Bektaşîlik, Girit'te ilk görülen tarîkatlardan birisidir. 1065/1667 yılında Girit'in fethi sırasında orduda bulunan Bektaşî kafilesinin başında Horasanî-zâde Derviş Ali Dede adında bir halîfenin bulunduğu bilinmektedir.
Adada kalan Giritli Müslümanlar 1924 yılında mübadele ile büyük ölçüde Türkiye'ye göç etmişlerdir23.
Osmanlı Devleti bu ilhaka karşı çıktı. Fakat Girit adasındaki büyük devletlerin kuvvetleri- nin çekilmesiyle 27 Temmuz 1909 tarihinde Osmanlı Devleti adadaki hâkimiye- tini Balkan Harbi'nin ardından fiilen, Londra (30 Mayıs 1913) ve Bükreş (10 Ağustos 1913) muahedeleriyle de resmen kaybetti.
isim Girit adası halkından olan kimse.
Girit, Yunanistan'ın en büyük adasıdır ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Antik Minoan uygarlığına ev sahipliği yapmış olan Girit, tarihi ve kültürel zenginliğiyle ünlüdür. Adanın başkenti, aynı zamanda en büyük şehri olan Heraklion'dur.
Günümüzde nüfusun çoğunluğunu Yunanca konuşan ve dinî bakımdan Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlı olan Ortodoks Giritlilerin oluşturduğu bu ada, Hanya, Kandiye, Resmo ve Lâşit olmak üzere, Yunan merkezi hükümetinin atadığı valiler tarafından yönetilen dört bölgeye (Nomoi'ye) bölünmüştür.
Göçe tabi tutulan kişilere ise mübadil denir. Güneybatı Anadolu'daki hayalet kasaba Kayaköy (Livisi).
Mustafa Kemal Atatürk'ün anne soyu da, Karaman'dan gelerek Selanik ile Manastır'ın arasında bulunan Vodina Sancağı'na bağlı "Sarıgöl" de denilen "Kayalar" Nahiyesine yerleştiler. Aile, sonradan Selanik yakınlarında bugün de kaplıcaları ile meşhur olan Langaza'ya yerleşmiştir.
Girit, Türklerin idaresine geçmeden önce Venediklilerin elinde bulunuyordu. Osmanlı Devleti'nin Girit'i fetih hareketleri 1645 yılında Sultan İbrahim döneminde başlamış, yaklaşık 25 yıl süren mücadeleler sonunda 1669'da tamamlanmıştır.
Fütühât-ı Hanya: 1055-1645 yılında Girit'in fethine başlangıç olan Hanya kalesinin alınmasını anlatır. Tevârih-i Cezire-i Girid Sene 1055; Kaptanıderya Yusuf Paşa'nın 1055- 1645'te ilk Girit seferini hikâye eder.
Girit Adası, Türkiye'ye yakın olmasına rağmen Yunanistan'a ait olan bir adadır. Söz konusu ada tam olarak Akdeniz'in doğusunda yer alır. Yunanistan toprağı kabul edilen bu ada, Yunanistan'ın en büyük 4. şehri olarak bilinir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri