Bundan dolayı arkalarında karanlık (ışıksız) bir bölge oluşur. Bizler bu bölgeye gölge diyoruz. Fakat "renkli bölge olur mu?" diye soracak olursanız: Elbette ki renkli gölge oluşur fakat bu "yarım gölge" diye isimlendirilir.
Örneğin ışıklar sarı ve turuncu, gölgeler ise koyu mavi ve mor renklerle anlatılır. Bir rengi ışıklı göstermek için, beyazla açmak yerine, sarı ya da turuncu renkleri karıştırmak gerekir. Gölgede göstermek için de, mavi ya da mor renklerle karıştırılmalıdır.
Bazıları beyazın bir renk olduğunu düşünür çünkü beyaz ışık görünür ışık spektrumundaki tüm tonları içerir. Birçok kişi de siyahı bir renk olarak kabul eder çünkü kağıt üzerinde siyahı oluşturmak için diğer pigmentleri birleştirirsiniz. Ancak teknik açıdan, siyah ve beyaz renk değil, gölgedir.
İki farklı gölge türü varmış: Tam gölge: Bu gölge türünde cismin arkasında oluşan gölge kısmına hiç ışık düşmezmiş. Yarım gölge: Cismin arkasında oluşan gölgenin kısmen ışık alan kısmına ise yarı gölge denirmiş. Güneş günün farklı saatlerinde yer değiştirir bunu biliyoruz.
Geceleri ışık kaynaklarının etrafında gölge oluşabilir, ancak tamamen karanlık olan bir ortamda gölge oluşmaz.
İlgili 45 soru bulundu
Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez. Ateş etrafına ısı ve ışık yayan enerji kaynağıdır, gölgeyi oluşturan temel etmen ışıktır be nedenle ışık kaynağının kendisinin gölgesi olmaz.
Yansıyan ışınlar göz tarafından algılanır ve bu cismin renkli görüntüsü beynimizde oluşur. Cisimlerin farklı renklerde görülmesinin nedeni yansıttıkları ışık dalgalarının farklı dalga boylarına sahip olmasıdır. Eğer cisim, üzerine düşen ışığı tümüyle soğurursa bu cisimden gözümüze ışık yansımayacaktır.
Kırmızı, mavi ve yeşil renkli bölgelerse sadece bir kaynaktan ışık alan bölgelerdir. Son olarak sarı, magenta ve sayen (cyan) renklerin olduğu bölgeler ise üç ışık kaynağının ikisinden ışık alan bölgelerdir. Kısacası hangi renkte ışınların ulaştığına bağlı olarak üç tür gölge oluştuğunu gözlemleriz.
Örneğin; ses, gölge, ısı, ışık, sıcaklık, radyo dalgaları, TV frekansları gibi şeyler tanecikli bir yapıya sahip olmadıkları (hacim ve kütleleri bulunmadığı) ve (kendi başına hareket ettikleri ya da araz özelliğine sahip olup) eylemsizlik özelliği taşımadıkları için madde olarak kabul edilmezler.
Gölge, saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık alandır. Ön tarafı fotoğrafçıya bakan bir adamın yüzü, arkadan gelen ışık nedeniyle gölgede kalmakta. Bir nesneye ışık kaynağından yayılan ışık çarptığında, nesnenin aydınlanan yüzünün tersinde oluşan karanlığa gölge denir.
Bir ışık kaynağından çıkan ışınların saydam olmayan bir cisimle karşılaşmaları durumunda ışık cismin arkasına geçemez, böylece cismin arkasında gölgesi oluşur. Tam gölge ve yarı gölge diye iki doğa olayı var, bunları da bu yazıda inceleyeceğiz.
Kara kelimesinden türetilmiş olan karartı sözcüğü, hem gölge hem de muğlak ve belirsiz anlamına gelir.
Mor, en kısa dalga boylu, elektromanyetik tayfta daha çok maviye yakın olan renktir. Frekansı en yüksek olan renktir. Ara ve soğuk renktir, karşıt rengi sarı'dır. Mor renginin hex değeri "#660099", RGB değeri "102, 0, 153" ve CMYK değeri "33,100,0,40" dır.
Gölge dediğimiz bölge şöyle açıklanabilir; karanlık bir ortamda yayılan ışınlar opak cisimler ile karşılaşırsa, izlediği yol dolayısı ile cisimlerin arka kısımlarına ulaşamazlar. Bundan dolayı arkalarında karanlık (ışıksız) bir bölge oluşur.
Çünkü gölgelerle ilgili en büyük yanlış anlamamız onların sadece yerde oluştuğunu sanmamız. Gölge sadece yerde oluşmaz. Gölgeler 2 boyutlu değil, 3 boyutludur. Dolayısıyla eğer Güneş her zaman aydınlıksa, Dünya'nın da her zaman bir gölgesi var demektir.
Güneş ya da ışık yoksa gölge de yok, cisim versin ya gölge. Her cismin gölgesi var sanılıyor ve gölde cismin kendisinin yarattığı bir şey sanılıyor. Gölgeyi yaratan ışıktır.
Camın da gölgesi vardır, ama ince ve berrak bir camsa pek farkedilmez. Güneşli bir günde bir bardağa su doldurup balkonda güneşin karşısına koyun, arkasında hem suyun hem bardağın gölgesini görebilirsiniz.
Çünkü etrafta görebildiğin şeylerin arasında bir ışık kontrastı olmuştur. Defterine çizdiğin bir şekil ne ise gölgenin de bundan bir farkı yoktur. Bir daire ne kadar iki boyutluysa bir gölge de o kadar iki boyutludur.
Eğer cismin arkasında oluşan gölge kısmına hiç ışık düşmüyorsa, bu gölgeye tam gölge denir. Oluşan gölgenin kısmen ışık alan kısmına ise yarı gölge denir.
Gölgemizin boyu fark ettiyseniz her zaman aynı değildir. Bunun nedeni güneş ışınlarının geliş açılarıdır. Evde deneyebileceğiniz şekilde bir el fenerini aldıktan sonra bir cisime farklı açılardan ışığı tutun. Her derecelik açı değişiminde gölgenin boyuda değişecektir.
Işık dalgaları ortamdaki bir nes- neye çarptığında ışığın bir kısmı yansıma sonucu geri döner. Geri dönen bu ışığın dalga boyuna bağ- lı olarak biz o nesneyi belirli bir renkte görürüz. Diğer bir deyişle, bir nesnenin rengi o nesneden yansıyan ışığın dalga boyuna bağlıdır.
Renk körü olmayan bir insan gözünün 1 milyon rengi ayırt edebildiği düşünülüyor. Söz konusu kadında ise bu oran 100 milyon! 25 yıldan uzun süredir araştırmalar yapan sinirbilimciler, yakın zamanda normal insan gözünün algılayabileceğinden 100 kat daha fazlasını algılayan bir insan gözü keşfettiler.
asla göremediğimiz renklere imkansız renkler denir. İmkânsız renkler, gözlerimizin çalışma şekli sebebiyle göremediğimiz renklerdir. Bu renkleri görememe sebebimiz, renk teorisine göre "karşıt süreç" (İng: "opponent process") olarak bilinen bir olgudur.
Gece ise ortamda ışık yoksa renkleri gri ve tonları olarak, zifiri karanlıkta ise renkleri siyah olarak algılarız.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri