İlk tüp bebek tutmadığında en yaygın neden embriyonun (ların) rahim duvarına tutunup yerleşmeden önce büyümelerinin durdurmasıdır.
Tüp bebek tedavisi tutmazsa ne yapılmalı? Tedavinin başarısız olması durumunda çift ilk olarak tüp bebek merkezinden başarısızlık sebeplerinin araştırılması istenmelidir. Bunun sonucunda ayrıntılı tetkik, muayene ve kontroller yapılmalı, başarısız tüp bebek tedavisinin her aşaması gözden geçirilmelidir.
Tutunmanın önündeki en büyük engellerden biri de rahim içinde oluşabilen sorunlardan olan yapışıklık, miyom, polip, enfeksiyon ve yabancı madde kalıntıları gibi etkenlerdir. Bu gibi sebeplerin mevcut olması embriyonun tutunmasına engel teşkil edebilecek sebeplerdir.
Tüp bebek tedavisinde çiftlerin psikolojisi çok önemlidir. İlk tüp bebek denemesinde pozitif sonuç olmayabilir ve bu duruma hazırlıklı olmak gerekir. Genellikle Tüp bebek tedavisine başlayan bir çift 2-3 defa deneme içinde bebek sahibi olabilir. Bu sebepten 1 kere başarısız sonuç aldığında umutsuz olmaması gerekir.
Genel olarak ilk embriyo transferi sonrası gebelik pozitifliği genç bir hastada yaklaşık olarak yüzde 50 ve üzerindeyken, eve canlı bebek götürme oranı 35 yaşından genç olan kadınlarda yüzde 35-38, 40-42 yaşında yüzde 9-10 kadardır.
İlgili 37 soru bulundu
Taze sebze ve meyveler, zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar, somon gibi omega-3 içeren gıdalar, lifli ve tahıllı besinler, protein değeri yüksek gıdalar tercih edin. Protein değeri yüksek bir beslenme programı, üreme sağlığı ve tüp bebek tedavisinin de embriyonun rahme tutunma kabiliyetini arttırabilir.
Stresi azaltmak için bazı aktivitelerde bulunmak, düzenli egzersiz ve doğa yürüyüşleri yapmak, doğru beslenmek, zihinsel ve fiziksel hazır olmak tedavide başarı şansını artıran etkenlerdir. Tüp bebek tedavi sürecinde haftada 2-3 kez yürüyüşe çıkılabilir.
Tek tüple gebe kalma şansı, tüp bebek tedavisinde son derece yüksektir. Tüp bebekte gebe kalma şansını etkileyen pek çok etken bulunsa da ilk denemede 35 yaş altı kişilerin gebe kalma şansı yaklaşık %50 oranındadır. Ardışık olarak yapılan tüp bebek tedavilerinde ise bu oran %80 seviyesine yükselir.
Embriyo transferi yapıldığı andan itibaren geçen 12 gün sonra gebelik testi yapılır. Bu 12 gün geçmeden anne adayı eğer adet olur ise gebelik gerçekleşmemiş demektir.
Embriyo kaliteli olduğunda anneye ait bazı faktörler, transfer tekniği , rahim zarının gebelik tutunmasına uygun olmaması, bağışıklık sistemi, annenin hormonal durumu gibi bazı geçici durumlarda da embriyo iyi olmasına rağmen gebelik oluşmayabilir.
Tüp bebekte de düşük riski gebeliğin ilk üç ayında sıklıkla olabilmektedir. İster normal yolla olsun ister tüp bebek tedavisi ile olsun düşüklerin en belirgin ve önemli nedeni kromozom bozukluğudur. Kromozom bozukluğu olan kişilerde ilk aylarda düşük riski oldukça yoğundur.
Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen faktörler arasında anne adayının yaşı, kilo durumu, rahimdeki sorunlar, tüplerde hidrosalpinks olması, bağışıklık sistemi sorunları, sigara kullanım derecesi, alkol kullanma oranı, azalmış yumurtalık rezervi gibi durumlar yer alır.
Sonuç olarak tüp bebeğin tutmadığı embriyo transferinden 12 gün sonra yapılan kanda gebelik testiyle anlaşılabilmektedir.
Buna göre 35 yaş altındaki kadınlar ilk ve ikinci tüp bebek tedavilerinde bir embriyo, üçüncü ve sonraki tedavilerinde iki embriyo transferi yaptırabilirler. 35 yaş üzerindekiler ise tüp bebek tedavilerinde en fazla iki embriyo transfer yaptırabilirler.
Tek embriyo transferi ile yaklaşık olarak %29 olan gebelik şansı iki embriyo transferi ile %44 olur. Ancak birden fazla embriyo transferi beraberinde ikiz, üçüz hatta dördüz gebelik ihtimalini getirir. Bu tür çoğul gebelikler hem anne hem de bebekler için büyük riskler taşır ve tıbbi açıdan istenmeyen bir durumdur.
Tüp bebek tedavisinin başarılı olması durumunda bu etki sonraki yıllarda da devam edebilir. Özellikle 30 yaş altı kadınlar, tüp bebek tedavisi görmeleri durumunda doğurganlıklarını %29 oranında geri kazanabilir. Olumsuz şekilde sonuçlanan tüp bebek tedavilerinden sonra da doğal yolla gebe kalma ihtimali bulunur.
Elbette her kadında embriyo transferi sonrasında embriyonun rahme tutunması aynı süre içerisinde gerçekleşmez. Ancak transferin ardından 48 saat içerisinde embriyonun rahim duvarına kendiliğinden tutunması beklenir. Tutunamayan embriyolar adet kanaması ile vücuttan atılır.
Tecrübeli laboratuvarlara sahip tüp bebek merkezlerinde dondurulmuş embriyoların çözülme sonrası yaşama şansı %95-98 olup, gebelik şansı da taze embriyo transferine eşittir.
Tamer Sözen, bağlanan tüpler açıldıktan sonra gebe kalmanın mümkün olduğunu belirtiyor.
Tüplerin Tıkanması
Tüplerde tıkanıklık veya herhangi bir problem var ise yumurta sperm ile döllenmiş bile olsa rahim duvarına taşınamaması sebebi ile gebelik gerçekleşememektedir. Aksine bir durumda döllenmiş yumurta olan embryo rahim rahim duvarına taşınamaz ve tüp duvarına yerleşirse dış gebelik gerçekleşir.
İlk ay gebelik elde edebilen çiftlerin oranı, % 15 civarındayken bu olasılık artarak, 3. ayda, %50, 6. ayda %80 ve bir yılın sonunda %85 e çıkar. Bir yılın sonunda, 100 çiftten ortalama 15 inde gebelik oluşmaz ve bu çiftlerde doğurganlık da bir sorun olup olmadığına bakmak için daha ileri tetkikler gerekir.
Rahim içinde var olan fonksiyonel ve yapısal bozuklular, embriyonun rahme tutunmasına engel olabilir. Ayrıca polip ve miyom gibi iyi huylu tümörlerin varlığında da embriyo, rahme tutunamayabilir. Embriyonun tutunmasına engel olan odağın saptanması için kapsamlı muayene ve farklı tetkiklerin yapılması gerekebilir.
Tüp bebek tedavisinde 35 yaşın altındaki hastalara 1, 35 yaşın üstündeki hastalara ise 2 embriyo transfer edilmelidir.
40 Yaşından Sonra Tüp Bebek Tedavisiyle Bebek Sahibi Olmak
Yaşın ilerlemesi ile doğurganlık oranının azalması, menopozun yaklaşması, sağlık sorunlarının ortaya çıkması ile gebelik şansı oldukça azalmaktadır. Ancak bu durum yapılan bir genellemedir. Tüp bebek tedavisinin yaş sınırlaması bulunmamaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri