Dinî literatürde ise insanın duygu, düşünce, ahlâk ve davranışlarında yaratılış amacına uygun bir şekilde davranması anlamında kullanılır. İtidal kelimesi ahlâk ve psikoloji terimi olarak da “mizaç, karakter ve ahlâkta aşırılıklardan uzaklık, ılımlılık, denge” gibi anlamlarda kullanılmıştır.
İtidal kelimesinin anlamı, Türkiye Dil Kurumu (TDK) tarafından “ölçülülük” ve “soğukkanlılık” olarak nitelendiriliyor. Bu kapsamda itidalin ölçülü davranılması gerektiği, soğukkanlı, sakin hareket edilmesi gerektiği anlamlarını taşıdığı ifade edilebilir.
Kişinin her türlü aşırılıktan sakınarak doğruluk üzere bulunması anlamında ahlâk ve tasavvuf terimi. Allah'ın kulları için belirlediği sınırları aşmak anlamında bir Kur'an terimi. Kur'an ve Sünnet'e dayalı yaygın İslâm anlayışının sınırlarını aşan inanç ve telakkileri nitelemek için kullanılan bir terim.
İtidal kelimesinin ilk anlamı aşırı olmama, aşırıya kaçmamak demektir. Kişilerin bir olay veya bir konu karşısında ölçülü olması aşırı durum sergilememesi anlamına gelmektedir. Günümüzde itidal kelimesi çok fazla kullanılmamaktadır. İtidal kelimesinin diğer bir anlamı ise soğukkanlı olmaktır.
İtidal Kelimesinin Cümle İçinde Kullanımı
Bir edebiyat terimi olarak itidal, şiirdeki vezin uyumluluğu demektir. İtidalin cümle içinde kullanımı ise şu şekildedir: O itidal içeren davranışları nedeniyle herkesin güvenini kazanmıştır. Öğretmenimin her sözünde bir itidal ve uyumluluk vardır.
İlgili 43 soru bulundu
İtibar sayesinde saygı gösterilen, değer verilen, istenen, göz önünde tutulan, hesaba katılan ve güven duyulan kişi ve kurum olma durumu ortaya çıkar. İtibar oluşturmak ya da itibar kazanmak; tutarlı davranma ve bir karakter bütünlüğüne sahip olma sonucunda gerçekleşir.
Köken. Osmanlı Türkçesi اعتدال sözcüğünden devralındı, Arapça اِعْتِدَال (iʿtidāl) sözcüğünden.
Tefrit, İfrat eyleminin tersine, daha iyisini yapabilme güç ve olanağı varken, gevşek davranmak, ihmal etmek anlamı taşımaktadır. Tefrit, acizlik, ihmal ve gevşek davranmak fiillerini içeren örnekler şöyledir; yapabileceğinin gerisinde kalarak ihmalde aşırılık yanlış davranışlardır.
Genel anlamda bir bireyin yahut bireyler topluluğunun kendi istekleri doğrultusunda, rızaları olup olmadığına bakmaksızın diğer insanların davranışlarını etkileyebilme, yönlendirebilme veya denetleyebilmesi; toplumu yönetme, yönlendirme gücü, bu gücü elinde bulunduran otorite, ilişki veya organ anlamına gelir.
Kelime olarak «görmezliğe gelme, aldırmama, bir kabahatlıya karşı şiddet göstermeyip geçivermek» (1) mânalarına gelen «müsa- maha»yı hoşgörü ve tolerans diye de ifade edebiliriz.
İfrat, gereğinden fazla (aşırı) olma; tefrit ise yetersizlik ve ihmalkârlık anlamına gelmektedir. Bunların ortası, yani duygu, düşünce, ahlâk ve davranışlarda dengeli olmak ise 'itidal' olarak adlandırılır. İtidal, sırât-ı müstakîm yani bütün aşırılık ve gevşekliklerden uzak olan doğru ve dengeli bir yol ve yöntemdir.
Ölçülü ve dengeli olmak, özellikle Kur'an'da hem Allah-âlem, hem de Allah-insan ilişkisi bağlamında ele alınmıştır. Zira Allah insanların kendisine inanmalarında en önemli ve açık örnekleri âlemdeki düzen ve intizamdan hareketle açıklamaya çalışır. Bu da ölçü ve dengenin âlemde olduğunun bir göstergesidir.
Maddeyle manaya tevhid içinde birlik kazandıran İslam medeniyeti tabiatın insani fayda için istimalini temele almıştır. İki aşırı tutum ve davranış arasındaki orta hal anlamına sahip olan itidal, İslam'ın düzen fikrinin temelini teşkil etmektedir.
osmanlıca aşırı olmama durumunu ifade eden, mecazi olarak soğukkanlı olmayı anlatan kökeni arapça olan kelime. azerice'de etidal olarak kullanılmaktadır.
Buna göre Yahudiler, Pers kralını bir kurtarıcı/Mesih olarak görmüş ve daha sonra Hristiyanlığa geçtiklerinde Hz. İsa'yı da Sirus'a benzetmişlerdir. Bu sebeple onlara Sirus'a inanan topluluk anlamında "Sûrin/Süryani" adı verilmiştir.
Temyiz, istinaf kanun yolu aşamasından geçmiş ve bir daha istinaf başvuru yolu kapanmış bir karara karşı yapılan, ve kararın sadece hukuki sebepler açısından incelenmesini sağlayan kanun yoludur. Yani gerçek anlamıyla temyizde artık deliller incelenmez.
Buna göre devlet; "Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir." Bu tanımdaki unsurlar şunlardır: İnsan unsuru: Halk ya da millet unsuru olarak da adlandırılabilir.
güç, erk, erke, iktidar.
- Herhangi bir konuda çok fazla ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık ve tefrit karşıtı.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan ifrat sözcüğü, aşırı gitmek, ölçüyü kaçırmak ve abartılı davranmak demektir. İfrata varan kişiler müfrit olarak nitelendirilir. Bu kelimeyle zıt anlamlı olan tefrit kelimesi ise bir şeyi olduğundan daha aşağıda tutmak, daha değersiz göstermek manasına gelir.
İfrat ve tefritin de, karşılığı olan Türkçe bir kelime yok. İkisine de, aşırılık denebilir. İfrat normalden fazla, tefrit de normalden az demektir. Biri, diğerinin zıttıdır.
Meşveret kelimesi Arapça kökenli bir kelime olarak Türkçeye geçmiştir. "Meşverah" kelimesinden türetilmiştir ve "danışma, istişare" anlamına gelir. Meşveret, grup içinde fikir alışverişinde bulunma ve karar verme süreçlerini ifade eder.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan müzmin kelimesi, ''izman'' kökünden türetilmiştir. İzman, üzerinden hatırlanmayacak kadar çok zaman geçmiş olan demektir. Müzmin ise ne zaman sonlanacağı tam olarak bilinmeyen durumlar için kullanılır. Müzmin ne demek, TDK sözlük anlamı nedir?
Arapça Alh kökünden gelen ilāh إلٰه “tanrı” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Aramice/Süryanice Alh kökünden gelen aynı anlama gelen ˀelāh אֱלׇהּ sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük İbranice Al kökünden gelen aynı anlama gelen ˀelōah אֱלוֹהַּ sözcüğünden alıntıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri