Hem Avrupa hem de Osmanlı'da öğlen yemeği öncesi kahve içme ve yanında ufak tefek bir şeyler atıştırma gibi bir alışkanlık mevcuttu. Zaten günün ilk kahvesinden önce yenilen öğün anlamındaki kahvaltı ismi de buradan geliyor. 20. yüzyıl başlarında sabah kahvaltısı kültürü yavaş yavaş oturmaya başlamıştı.
Bilinen en eski kayıtlara göre 10-11'nci yüzyıl Orta Asya'sında Türk mutfak kültüründe kahvaltı diye bir şey yok, günde iki öğün var. Bunlardan biri kuşluk vaktidir.
Osmanlı'da da sadece iki öğün varmış: biri sabah 10-11 arası, diğeri gün batımından önce saat 5 gibi. Kahvaltı, yani kahve-altı günün ilk kahvesinden önce atıştırılan bir kaç ufak lokmadan ibaretmiş.
Eski Türkçede kahvaltıya "tutguç" denirdi. Muhtemelen asıl yemek vaktine kadar 'tut'ması düşünüldüğü için bu isim verilmiştir.
Osmanlı mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan kahvaltı, kahveden önceki yemek anlamına gelen "kahve altı" olarak ifade edilirdi.
İlgili 24 soru bulundu
Selçukluların iki öğünü
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v)“Sabah yemeğini(kahvaltısını) terk etmek hastalık, akşam yemeğini yememek de insana ihtiyarlık verir.” hadis-i şerifinin tatbikiydi bu. İlk öğün, kuşluk vaktiyle başlardı.
Padişah'ın günde 2 öğün yemek yediğini görüyoruz: Bunlardan birincisi sabah ikincisiyse akşam, güneş batarken. ·Yumurtalı lapa, mantı ve yoğurtlu erişte.
Hem Avrupa hem de Osmanlı'da öğlen yemeği öncesi kahve içme ve yanında ufak tefek bir şeyler atıştırma gibi bir alışkanlık mevcuttu. Zaten günün ilk kahvesinden önce yenilen öğün anlamındaki kahvaltı ismi de buradan geliyor. 20. yüzyıl başlarında sabah kahvaltısı kültürü yavaş yavaş oturmaya başlamıştı.
Genellikle hafif gıdaların tüketilmesi tercih edilir. Türk kültüründe kahvaltıdan sonra kahve içme geleneği var olduğundan, kahveden önce yenen anlamına gelen kahve altı sözünden oluşmuş bir sözcüktür.
Genel olarak Van balı, yoğurt kaymağı, süt kaymağı, yayık tereyağı, cacık, otlu peynir, örme peynir, beyaz peynir, kavurmalı ya da sucuklu yumurta, zeytin, murtuğa, kavut, gencirun ile beraber özel fırınlarda pişirilen lavaş ve çörek Van kahvaltısının ana yiyecekleri.
Fatih Sultan Mehmet balığı en çok yiyen padişah. Sabah kahvaltısında bile sarımsak, sirkeli ve soğanlı balık yiyor.
Kahvaltı gereklidir. Gün içindeki her ana öğün gibi kahvaltı da uzun bir açlık sonrası düşen kan şekeri seviyesini yükseltmesi ve güne daha enerjik başlamaya yardımcı olması nedeniyle atlanmaması gereken bir öğündür. Kahvaltıda yeterli protein tüketen kişilerin iş verimi ve konsantrasyonu daha yüksek bulunmuştır.
Van kahvaltısı, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. Daha önce ABD'ye ait olan 18 bin 941 kişilik rekor, 51 bin 793 kişiyle dünyanın en kalabalık sofrası olarak kırıldı.
Kahvaltıda Fransızların petit déjeuner (=kahvaltı) dediği şekle uygun olarak küçük bir miktar zeytin, peynir ve reçel ya da bal türünden yiyecekler yeniliyordu. Bu gelenek o dönemden bugüne geldi. Bu bağlamda kahvaltı kelimesi, kahve altı sözünden kaynaklanmıştır.
Kahvaltı kelimesinin kökeni Türkçe dilidir.
KAHVALTININ ÖNEMİ
Günlük öğünler içerisinde en önemlisi sabah kahvaltısıdır. Çünkü sabah kahvaltısı günün ilk öğünüdür ve vücudun gün boyu ihtiyaç duyacağı besinleri almasına olanak sağlar. Bu nedenle kahvaltıda tüketilecek gıdaların, besin değeri yüksek gıdalar olmasına dikkat edilmelidir.
Kahvaltıda protein, yağ ve karbonhidrat dengesinin sağlanması da önemli. Bu şekilde uygun besinlerden oluşan bir kahvaltı tüketildiğinde vücudumuzda sürekli bir enerji üretimi söz konusu. Üstelik kahvaltı, bağırsak hareketlerinin düzeni ve posa ihtiyacı için de önem taşıyor.
Uyandıktan sonra kahve içmek şeker hastalığı ve kalp rahatsızlıklarına neden olabilir. Birleşik Krallık'taki Bath Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, sabah aç karna kahve içmenin vücuda etkilerini ele aldı. "British Journal of Nutrition" dergisinde yayımlanan sonuçlara göre, öncesinde kahvaltı etmek gerekiyor.
Bugün dünya çapında kabul gören 'günde 3 öğün yemek yeme' alışkanlığı sadece birkaç yüz yıllık bir gelenek. Antik Roma'da günde sadece 1 öğün yemek yeniyordu. Yemek tarihçisi Caroline Yeldham, “Romalılar günde 1 tek öğün yiyordu. Bunu da öğle saatlerinde gerçekleştiriyorlardı.
Türk kahvaltısı; protein, karbonhidrat, kalsiyum, diyet lifi, vitamin ve mineral açısından inanılmaz dengeli bir besin çeşitliliğine sahip bir öğün. Dünyada sağlık açısından kıyaslayacağımız bir alternatifi bile yok!
Kahvaltısında Karadeniz yöresine ait peynirler, Trabzon peyniri, tereyağı, mısır unlu kuymak ve Karadeniz'den gelen doğal yumurtalarla yapılan omletler yer alıyor. Balından kaymağına, peynir çeşitlerinden yumurtasına, kavurmasından muhlamasına kadar aradığınız pek çok Karadeniz lezzetini burada bulmanız mümkün.
Peygamber Efendimiz (A.S.M.) ve Sahabeleri günde 2 öğün yemek yerdi. Efendimizin (A.S.M.) öğlen yemek yediğine dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Günün öğünleri ise sabah ve akşam yemeğidir.
Tek başına yemek yemek, hükümdarın zirvedeki tekil konumunu simgeliyordu. Zaman zaman çatıştığı ve ters düştüğü vezirleriyle yemek yiyen Sultan'ın zehirlenme ihtimaline karşı yalnız yemek yemesi uygun görüldüğü de diğer önemli sebepler arasında.
19. Aynı zamanda II. Bayezid Osmanlı Devleti'ndeki en dindar padişah olarak da biliniyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri