Kafeinin santral sinir sistemini uyarıcı bir etkisi vardır. Hassas kişilerde, sindirim sistemini olumsuz etkileyebilir, kaygıya ve uykusuzluğa yol açabileceği gibi yüksek miktarda kafein tüketimi çarpıntıya neden olabilir.
Gün içerisinde en fazla 300 mg kafein tüketimi normal kabul edilirken, 700 mg'nin üzeri bağımlılık seviyesi olarak kabul ediliyor. Özellikle sigara bağımlılığı, eş zamanlı olarak kahve ve çay bağımlılığını da beraberinde getiriyor. Nikotin ile birleşen kafeinin bağımlılık yapma olasılığı çok daha fazla.
Kahve içmenin beynimiz üzerinde birçok etkisi var. Bedenimizi uyandırmak gibi harika bir faydanın yanı sıra, araştırmalar kafeinin zihinsel performans, uyanıklık dahil olmak üzere bilişsel işlevleri geliştirdiğini ve genel konsantrasyon seviyemizi yükselttiğini gösteriyor.
Kafeinin etkisi 15 dakika içerisinde hissedilebilir. Kandaki kafein seviyesi yaklaşık olarak 1 saat sonra en üst seviyeye çıkar. Çoğu insanda birkaç saat bu seviyede kalabilir. 6 saat sonra ise alınan miktarın yarısı hala vücutta olur. Kafeinin kan dolaşımından tamamen temizlenmesi 10 saati bulabilir.
Yine aşırı kahve tüketimi uykusuzluk, gerginlik, sinirlilik ve hassasiyet gibi olumsuzluklara yol açabilir.
İlgili 31 soru bulundu
ABD'deki Texas Üniversitesi'nin 4 bin erkek üzerinde gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, günde 2 bardak kahve içmenin, cinsel performansı artırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, düzenli olarak günde 2 bardak kahve içen erkeklerde ereksiyon bozukluğu yaşama riski, kahve içmeyen hemcinslerinden yüzde 42 daha az.
Kötüye kullanılan psikoaktif maddeler ödül, motivasyon ve bağımlılıkta fonksiyon gören nukleus accumbenste dopamin salınımına sebep olarak beyin aktivitesini arttırır. Kafein günlük olağan dozda tüketildiğinde beynin ön bölgesinde dopamin artışı oluşturur.
Uzmanlar kafeinin uyuşturucu maddeler gibi ciddi yan etkiler yaratmayacağı ve sosyal olarak kabul edilebilir olduğu için bağımlılık yapıcı olmadığını belirtiyorlar. Kafeinin yapısı beyindeki adenozin molekülüne benzer. (Adenozin, sinir hücreleri arasında uyarı taşıyan bir maddedir.)
Vücudumuzun bizi uyandırması için geliştirdiği mekanizmada günün belli saatlerinde kortizol hormunun seviyesi artar. Kortizol ( stres hormunu ) üretiminin en üst seviyeye çıktığı zamanlarda, kahvaltıdan sonra ve ( 08.00-09.00, (12.00-13.00) ve (17.30-18.30) dışındaki saatlerde kahve tüketilmelidir.
"Yapılan araştırmaya göre sigara ile kafein içeren kahve benzeri maddelerin birlikte içilmesi hem bağımlılığı artıyor hem de bu maddelerin zararlarını ikiye katlıyor. Uzmanlar sigarayı bırakanların kahve gibi kafeinli içecekleri de bırakması gerektiğini vurguluyor."
Kahvenin içinde bulunan kafeinin uyarıcı bir rolü vardır. Beyindeki dopamin salınımını tetikleyerek mucizevî maharetini gösterdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu sayede kahve ile güne mutlu başlayan kahve severler olarak kahve ile aramızda mutluluk dolu bir bağ kuruyoruz.
Kafein etkisiyle spor esnasında enerji için serbest yağ asitlerini kullanırız. Bu durum glikojen kaynaklarının daha zor tükenmesine sebep olur. Bunula birlikte dayanıklılık sporlarında daha uzun süre performans göstermemize yol açar.
Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir.
Araştırmacılar, kahvenin mutluluk vermesinin nedenini, içindeki güvenilir antioksidanlara bağlıyor. Kahvenin hafif bir antidepresan gibi etki gösterip, serotonin ve dopamin gibi sinirsel salgıların üretimine yardımcı olduğu da düşünülüyor.
Aşırı kafein tüketimi ve sabah aç karna tüketilen kahvenin kişide stres,gerginlik,titreme,çarpıntı gibi hem fizyolojik hem de psikolojik pek çok yan etkiyi ortaya çıkarıyor. Tüketilen kafein miktarının fazla olması kişide kaygı bozukluğu ve depresyon riskini arttırıyor.
Günde 300 mg'dan fazla kafein tüketmek beyninize zarar vermeye başlar. 1 bardak orta demli çay 50 mg, 1 bardak kahve 75 mg kafein içerir. Günde 1 veya 2 bardak kahve içenlerde bilişsel kabiliyet artarken, 3 bardaktan fazla içenlerde tam tersi bir etki oluşur.
Bazı insanlarda 1 bardak kahve tüm uykuyu kaçırırken, bazı insanlar 3-4 fincan kahve içse bile uykusu gelebilir. Bu durum kişinin kafeine olan direncinden kaynakladır.
Kafein alımı ile birlikte vücutta iki önemli hormon sahneye girer: Adrenalin ve kortizol.
Her ne kadar çalışmaya katılanlar sorunsuz şekilde uykuya dalmış olsalar da, araştırmacılar, yatmadan hemen önce, yatmadan üç saat önce ve yatmadan altı saat öncesine kadar tüketilen kafeinin uykuyu bölücü etkileri olduğu bulundu. Ayrıca gece içilen kahve, vücut saatini bozarak vücudunuzda jet-lag etkisi yapabilir.
Kafein, aslen çay ve kahveden tanıdığımız bir kimyasal madde olsa da, aslında hayvanların merkezi sinir sisteminde bulunan bir uyarıcı maddedir. Sadece hayvanlarda değil, bazı bitkilerde de metilzantin (İng: methylxhantine) sınıfına ait bir maddedir.
Kafeini, vücudunuz kolay sindirir ve metabolizma hızınıza bağlı olarak yaklaşık 5-7 saat sonra tükettiğinizin yarısını, 10 saat sonra da tükettiğinizin %75'ini vücudunuzdan atarsınız. Bu yüzden sabah saatlerinde içilen kahvenin, gece uykunuza çok etkisi olmamaktadır.
Çok fazla kahve içmek demir emilimini engelleyerek kansızlığa neden olabilir. Vücut dokularına oksijen taşıyan sağlıklı kan hücrelerinin azalması, kendinizi yorgun hissetmenize neden olur. Enerji düşüklüğünün yanı sıra anemi, tırnaklarınızın görünümünü de etkiler. Tırnaklar hassaslaşarak, kırılmaya başlar.
Diyetisyen Mustafa Tilekli, kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin 500 miligramdan fazla tüketilmesi durumunda sinirlilik, depresyon ve huzursuzluk gibi durumların ortaya çıkabileceğini söyledi.
Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir. Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir.
Kahve, Sultan Ahmet I zamanında (1606-1611) yılları arasında üçüncü defa yasaklandı. Kahvenin son defa yasaklanması ise Sultan IV Murat zamanında olmuştur. 1633 yılında kahveyle birlikte tütün de yasaklandı. Gerekçe olarak İstanbul'daki büyük yangınlara kahvehanelerin sebep olması gösterildi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri