bir çeşit beddua. kökün temizlensin, soyun sopun kurusun anlamında kullanılmaktadır. anneannemin, istediği bir şeyi yapmayınca benim hakkımda dilediği dilek. (bkz: kıran), kıran giresi, kıran giresice, gıran.
giran: mecaz olarak "kıymetli, değerli" anlamında kullanılıdığı gibi "sıkıcı, sıkıntı veren" anlamında kullanıldığı da olur. kenar, kıyı.
Gıran: Salgın hastalık. Gıran vurmak/gıran girmek: Salgın hastalık vurmak. Hastalık bulaşmak.
Girân - گران
سنگی ( ~ . سَ) (حامص .) سنگینی ، وقار.
İlgili 28 soru bulundu
Gýran böyle yazilir eski Turkçedir. Ve Türkçeyide bütün Türk ler kullanır. Soyunuz kurusun yok olun demek. yok olun anlamında.
Gık diyememek: Hiç îtiraz edememek. Gıkı çıkmamak: Hiç şikâyet etmemek, sâkin sâkin, sessiz sessiz oturmak.
kül keşkek ol-: Çok yorulmak.
[2] (insan için) boşu boşuna ölmek, hiç uğruna ölmek.
Güneşin doğma vakti, günün erken zamanı
Kozunu paylaşmak DEYİMİ AÇIKLAMASI
Aradaki anlaşmazlığı zora başvurarak, üstün olan güce dayandırarak çözümlemek, sona erdirmek. “Onunla kozunu paylaşmaya can atıyordu.”
İki Dirhem Bir Çekirdek Olmak, çok şık giyinmek ve zarif olmak anlamına gelir. Eskiden, altın hassas terazilerde tartılırdı. Osmanlı döneminde en kıymetli altının toplam ağırlığı ise iki dirhem ve bir çekirdeğe eşitti.
Halise, Ağrı mutfağına ait nefis bir yemek. Keşkek olarak da bilinen halisenin malzemesi az ancak buğdayların pişmesi biraz sabır istiyor.
Hrisinin kutsallığına işaret eden Nusayri inanışına göre veda haccı dönüşü Hz. Muhammed, Hz. Ali'den hrisi pişirmesini istemiş ve bu yemeğin bereketi ile orada bulunan herkes doyurulmuş. Bugün de geleneksel olarak bayram günü adak sahipleri hrisi yani keşkek pişirip dağıtmaktadırlar.
Keşkek yemeği özellikle Hatay, Mersin, Sivas, Bolu, Çanakkale, Edirne, Tekirdağ, Balıkesir, Sinop, Tokat, Samsun, Ordu, Çankırı, Denizli, Uşak, Afyonkarahisar, Amasya, Aydın, Çorum, Karabük, Antalya ve Düzce gibi şehirlerde bilinir ve tüketilir. Hatay'da Herise, Aşurve Dövme ismiyle de bilinir.
[1] Biriyle alay etmek. Eğlenmek. Dalgasını geçmek.
Gına geldi, TDK sözlük anlamına bakıldığından sıkılmak, bıkmak, bunalmak ya da doyumsamak anlamlarında kullanılır.
Gına getirmek TDK sözlük anlamı şu şekildedir: bıkmak, usanmak.
Osmanlı Türkçesi
Bir dikenli ağaç. * Medine-i Münevvere\'de olan kabristana "Baki-ul Garkad" denir.
Osmanlı edebi dilinde ender olarak görülen garibān “gün batımı” anlamındadır.
Çıplak gözle okunamayacak kadar küçük bir yazı çeşidi. Arapça “toz” mânasındaki gubâr kelimesinden türetilen ve “toz gibi” anlamına gelen gubârî hattı kaynaklarda gubârü'l-hilbe, kalemü'l-hilbe, kalemü'l-cenâh olarak da anılır.
fındık dalıni aşağıya çekmeye yarar.
Vecd, vecit ya da ekstaz, kimi sözlüklerde «ruhun dünyevi gerçeklikten kurtulduğu kendinden geçme ve coşkunluk hali» olarak tanımlanmakta olup, kişinin bilinci ve hafızası yerinde olmakla birlikte kendisine (dünyevi-fiziksel varlığına, duyumlara) ilişkin hiçbir algılamasının olmadığı ve kişinin tümüyle kendisi ...
Gır gırcı TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim Boş laf etmeyi seven, alaycı, komik kimse.
Türk. ve halk ağzı. Pazar5: Her gireği günü kasabanın pazarı kurulurdu (Fahri Celâl).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri