Kefirin içinde aktif bir şekilde büyümeye devam eden bakteri ve mayalar bulunduğundan enfeksiyonlara da sebep olabilir. Emziren ya da hamile kadınların da kefir içmeleri önerilmez. Sindirim sistemi rahatsızlığı yaşayan ya da hastalığı olan kişilerin ise doktor kontrolünde kefir tüketmeleri gerekir.
Yüksek kalsiyum oranı sayesinde kemik ve diş sağlığını korur. Kilo vermeye yardımcı olur. İyi bir biotin kaynağı olarak sağlıklı saçlar ve güzel bir cilde sahip olmayı sağlar. Vücutta fazla tuz tutumunu önleyerek böbrek hastalıkları, safra bozuklukları, sarılık, çeşitli enfeksiyonlar ve egzama tedavisinde de etkilidir.
Kefirin zararları yani yan etkileri olarak kabızlık ile birlikte, bağırsak ve mide kramplarından da bahsetmek mümkündür. Buna benzer belirtiler çok sık görülmez. Kişide bu tür yan etkiler, kefir ilk içilmeye başlanıldığında daha sık görülür.
Yulaf ezmesi, tam buğday ekmeği, birçok sebze, süt-yoğurt-kefir gibi besinler glisemik indeksi düşük yani diyabeti olanlar için uygun besinlerdir.
Yüksek tansiyon ve kolesterol gibi hastalıklardan muzdarip kişiler içinde kurtarıcı olan kefir, Kolesterolü dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür. Kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisi kanıtlanan kefir, damar sertliğini ve kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı olur.
İlgili 32 soru bulundu
Yüksek tansiyonu düzenler ve dengeler. Kan bozukluklarını giderir ve kanı temizler. Karaciğer rahatsızlıklarını iyileştirir. Kansızlığı önler.
Karaciğer ve böbrek dostu bir besin olan kefir ilaç kullananlarda bunların zararlı yan etkilerini önlemeye yardımcı olur. Böbrek ve safra kesesi taşlarının çözülmesine yardımcı olur. Aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonları, böbrek ve karaciğer enfeksiyonlarını önleyerek karaciğer ve böbreklerin sağlığını destekler.
Süt ürünleri içinde yoğurttan sonra en sık tüketilen ürün olan kefir; inek, koyun ve keçi sütünden yapılan, yüksek miktarda B1, B12 ve K2 vitamini, kalsiyum, magnezyum, biotin, folik asit, amino asitler, enzim ve probiyotik içeren ayran benzeri bir içecektir.
Doç. Dr. Oğuz Gürsoy veriyor: 'Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun çalışmalarına göre gramında en az bir milyon yararlı bakteri olan kefirden en az 100 mililitre tüketilmeli. Yani bir gün içerisinde 100 ml de 300 mililitre de kefir tüketilebilir.
Evde daha sağlıklı şekilde yapmak daha doğru tercih olur. Akşamlar geç saatlere kadar uyumuyorsanız; gece ara öğünü olarak kefir çok sağlıklı bir alternatif olabilir.
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Kefir, hastalıkları önlemeye yardımcı olur. Kefirdeki laktik fermentler doğal savunmayı güçlendirir ve bakterilerle savaşmak için vücuda daha fazla güç sağlar. Elbette kefir tüm hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Ancak bağırsak enfeksiyonlarına karşı özellikle etkilidir.
Kefirin bilinen bir zararı veya yan etkisi yoktur.
Günümüzde paketli formları marketlerde satılan ürünün elbette ev yapımı olanı daha çok önerilir.
Kabızlık sorunu yaşayan kişiler sabahları aç karnına ve akşam yatmadan önce bir bardak kefir tüketmelidir. Düzenli bir şeklide kefir tüketildiğinde kabızlık sorununun ortadan kalkacağı ve sindirim sisteminin daha sağlıklı çalışacağı görülecektir.
Sağlıklı bir içecek olan kefiri emziren ve hamile kadınların tüketmeleri uzmanlar tarafından önerilmez. Bağışıklık sisteminden kaynaklı bir hastalığı olan, sindirim sorunu yaşayan kişilerin de kefir tüketmemeleri gerekir.
Kefirin akciğer enfeksiyonlarını engellemeye yardımcı olduğu biliniyor. Düzenli kefir tüketimi, ciğerlerinizi temizler. Bu sayede sigaranın ciğerleriniz üzerindeki olumsuz etkilerini azaltır ve akciğer enfeksiyonlarını önler.
Kefir içeriğindeki triptofan sayesinde sinir sisteminin iyi çalışmasına yardımcı olur. Rahatlatıcı ve sakinleştirici etki sağlamaktadır.
Altınkılıç Ürün Portföyü
Sade laktozsuz kefirler de doğal ve probiyotik yapısıyla öne çıkar. Bu ürünler pastörize inek sütü, kefir mayasının yanı sıra laktaz enzimi de içerir.
Kefir ürününün kaynağında bağırsak florasını olumlu yönde etkileyen probiyotik yer almaktadır. Bu yüzden kabızlık sorununun geçmesi için kefir besini düzenli olarak tüketilmelidir. Kefir ürünü bir içecek türüdür.
Ayran içmek istemediğ1inizde krema kıvamında, hafif ekşimsi tadı olan fermante bir süt içeceği olan kefiri denemelisiniz. Kefir ayrandan farklı olarak daha güçlü bağışıklık sistemine sahip olmanızı sağlar. Kefir diğer süt ürünlerine göre kanser oluşumunu engelleyecek etki yaratır.
İçerisinde yüksek oranda protein, kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, demir; A, B, D, K ve B12 vitaminleri bulunur. Bunların yanında, içindeki birçok farklı biyoaktif bileşenler (organik asitler, peptitler vb.) de kefirin vücut sağlığını desteklemesine katkıda bulunur.
Son çalışmalar; kefirin kemik hücreleri tarafından kalsiyum emilimini artırabileceğini ortaya koyarken, kefirin zengin kalsiyum ve K vitamini içeriği kemik sağlığını iyileştirmenin ve kemik erimesini yavaşlatmanın en etkili yolu olarak gösteriliyor.
Tiroit bezlerine gerekli iyot miktarını göndererek hormonların çalışmasını sağlar. Kefir çok fazla protein içerir. Proteinler de, oluşan hücrelerin vücut yağlarını yakması için yeni kasların yapılanmasında yardımcı olur.
B1, B12 ve K2 vitamini açısından zengin olan kefir ayrana benzeyen bir içecektir. Kefirin içerisinde yararlı mikroorganizmalar yer almaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendiren kefir aynı zamanda kalp damar sağlığını da koruması ile bilinir.
Kefir, sarhoş eden alkollü içkilerden değildir.
Bir içeceğin -sarhoşluk vermesi sebebiyle- haram olabilmesi için, bir insanın normal olarak içebileceği azami miktarı içildiğinde insanı sarhoş etmesi gerekir. kefirde böyle bir etki yoktur ve içilir, caizdir.
Kefir bileşimindeki selenyum; E vitamini, katalaz ve süperoksitdismutaz enzimleri ile birlikte hücreler üzerine antioksidatif etki gösteriyor. Bu da kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatabiliyor. Günde 1 bardak kefir tüketmek, kansere karşı korunmada destek sağlıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri