Ara öğünlerde tüketilmesi önerilen kefir eğer dolu midenin üzerine tüketilirse sindirim ve mide problemlerine yol açabilir. Her ne kadar sağlıklı olsa da bazı kişilerde yan etkileri de ortaya çıkabilir. Aktif bakteri ve maya içermesinden dolayı yan etkisinin de ortaya çıkabildiği bilinmektedir.
Laktoz intoleransı olan kişiler kefiri dikkatli bir şekilde kullanmalılar. Bunun yanı sıra kefir aşırı tüketilmemelidir. Kefir mide aşırı yüklü olduğunda tüketilmez. Bu nedenle kefir öğün dışında tüketilmelidir.
Mide Gazını Azaltıyor
Laktik asit fermantasyonu sayesinde sindirimi kolaylaştırarak, midede oluşan gazı azaltan kefir, bu özelliğiyle de laktoz intoleransı olan kişilerde kalsiyum ihtiyacını karşılamak için kullanılabilir.
Kefirin, gastrit, mide ülseri, mide kanseri gibi hastalıklara yol açabileceği düşünülen Helicobacter pylori bakterisine karşı da antimikrobiyal etkinliği desteklediği belirtilmiştir.
Uzmanlar, kefir tüketiminin verdiği herhangi bir zarar olmadığını belirterek, ancak kefirin aşırı tüketiminin zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. Kefir, çok nadiren de olsa bağırsak, mide krampları ve kabızlığa yol açabilir. Bir de AIDS ve benzeri hastalıklara sahip kişiler için zararlı olabilir.
İlgili 31 soru bulundu
Günümüzde evde laktozsuz kefir yapmak mümkün olsa da geneli laktozludur. Bu nedenle laktoz intoleransı olan kişilerin de kefir tüketmemeleri gerekir. Ara öğünlerde tüketilmesi önerilen kefir eğer dolu midenin üzerine tüketilirse sindirim ve mide problemlerine yol açabilir.
Ülser rahatsızlığına iyi gelir. Vücut fonksiyonlarını düzene sokar. Gastrit tedavisinde kullanılır.
Süt çok fazla gaz yapıyorsa onun yerine laktozsuz süt, ayran veya kefir tercih edebilirsiniz.
KEFİR GAZ YAPAR MI? Kefir, probiyotik bakımından oldukça zengindir ve bağırsak sağlığını olumlu yönde etkiler. Kefir gaz yapmaz ancak tuvalet sorunlarınızı çözmenize yardımcı olur.
Kefirin sağlık açısından bilinen bir zararı yoktur.
Sindirim faaliyetlerinin düzenli bir şekilde devam ettirilmesi için bağırsaktaki yararlı bakterilere ihtiyaç vardır. Önemli bir probiyotik olan kefir, bu bakteri florasını destekleyerek ishal, kabızlık, gaz ve şişkinlik, bağırsak krampları gibi sorunların önüne geçilmesine yardımcı olur.
Doç. Dr. Oğuz Gürsoy veriyor: 'Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun çalışmalarına göre gramında en az bir milyon yararlı bakteri olan kefirden en az 100 mililitre tüketilmeli. Yani bir gün içerisinde 100 ml de 300 mililitre de kefir tüketilebilir.
Aşırı miktarda her gün kefir içmek ise şişkinlik ve kabızlık gibi problemlere sebep olabilir.
Sindirim sisteminin en iyi dostu olan kefir, içerdiği probiyotiklerle mide hastalıklarına karşı oldukça etkilidir. Antibiyotik etkisiyle mide ülserinin oluşmasını engellerken krampları hafifletir ve şişkinliği azaltarak sindirime yardımcı olur.
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Kefir, hastalıkları önlemeye yardımcı olur. Kefirdeki laktik fermentler doğal savunmayı güçlendirir ve bakterilerle savaşmak için vücuda daha fazla güç sağlar. Elbette kefir tüm hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Ancak bağırsak enfeksiyonlarına karşı özellikle etkilidir.
Kefirin bilinen bir zararı veya yan etkisi yoktur.
Hekiminiz veya diyetisyeniniz yasaklamadığı sürece kefiri güvenle tüketebilirsiniz.
Günlük olarak tüketildiğinde metabolizma üzerinde rahatlatıcı bir etkisi olduğu düşünülen kefirin aynı zamanda karaciğer ve böbrek fonksiyonları üzerinde olumlu etkisi olduğu görülmüştür. İçeriğindeki yoğun mikroorganizmalar ve probiyotik özelliğiyle bağırsak florasının düzenlenmesinde de önemli bir rol oynar.
Kefir ne zaman içilmelidir sorusunun cevabı kişiye özel diyet programı hazırlanırken belirlenir. Genel olarak ara öğünlerde yer verilir. Diyet sürecinde kalsiyum tüketimi yağ yakımını hızlandırıp kilo vermeyi kolaylaştırır. Kefir, kalsiyum minerali bakımından zengindir.
En sık karşılaşılan tipik reflü belirtileri arasında; midede yanma, ekşime, ağızda acı bir tat hissedilmesi, göğüste ağrı veya yediklerinin ağıza gelmesidir. Atipik reflü bulguları ise genellikle kulak burun boğaz hastalıklarıyla karıştırılmaktadır.
– Dost bakteriler (probiyotik) içeren yoğurt ve kefir gibi besinler midede mikrobik enfeksiyon riskini azaltarak mide kanserine karşı koruyuculuk sağlar.
Çalışmamızdan elde ettiğimiz verilere göre düzenli kefir kullanımı İBS hastalarında, semptomlar ve hayat kalitesinde kısa dönemde düzelmeye yol açabilir.
Sütün fermente edilmesi ile oluşan kefir, ayrana yakın bir tada sahiptir. Altınkılıç kefir, doğal ve prebiyotik yapısıyla vücudunuz için yararlıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri