* 100 gr ketçap, 3 mg likopen içerir. Likopen, kırmızı sebze ve meyvelerde bulunan karotenoid ve fito-besleyiciler içerir. Hücrelerdeki DNA hasarını önler, kansere ve kalp hastalıklarına karşı korur, moleküler dejenerasyonu önler. * Göğüs kanserini önler.
Paketlenmiş ketçap ürünlerinin çoğu aynı zamanda tuz bakımından da yüksektir. Tuza duyarlıysanız çok fazla tuz tüketmek yüksek tansiyona, kalp hastalığına ve diğer sağlık sorunlarına katkıda bulunabilir. Asitli bir besindir. Mide yanması veya reflü sorunu yaşıyorsanız çok fazla ketçap yemek bu durumu kötüleştirebilir.
Ketçap, içeriğindeki domates nedeniyle likopen bakımından zengin bir sostur. Likopenin başta kanseri ve kalp hastalığını önlemek olmak üzere pek çok faydası vardır. Likopenin göğüs kanseri ve prostat kanseri gibi pek çok kanser türüne karşı önleyici etkisi olduğu bilimsek çalışmalar ile ispatlanmıştır.
Ketçap, yemeklerin yanında keyifle tüketilen bir sos olmasının yanında, domatesin taze tüketiminin iklim koşulları nedeniyle mümkün olmadığı dönemlerde de domates yerine kullanılmıştır. Ketçap sıklıkla patates kızartması, hamburger, sandviç, makarna ve kızartılmış veya ızgara et ile birlikte kullanılmaktadır.
Ketçap kalp sağlığına iyi geliyor.
Domates kanda kötü kolesterol denilen lipoprotein seviyesini azaltıyor. Dolayısıyla kalp hastalıkları riskini de azaltmış oluyor. Domatesin kırmızı rengini veren pigment (likopen) aynı zamanda hücrelerin zarar görmesini önleyen güçlü bir anti-oksidan.
İlgili 29 soru bulundu
1830'lı yıllarda ketçap, "domates hapı" olarak eczanelerde satılmaya başladı. 1830'larda ishal, hazımsızlık ve sarılık gibi rahatsızlıklara iyi geldiği düşünüldüğü için ilaç olarak satıldı.
Ketçap dökülen yiyeceklerin en kolayı kuşkusuz makarnadır. Makarna genel olarak ucuz ve hızlı pişmesi sebebiyle öğrenci yemeği olarak adlandırılır. Hem kolay pişen hem de sadece ketçapla yenilen yemeklerin en başında makarna gelir.
Ketçap, domates, acı biber, şeker ve baharatlardan yapılan bir sos. Zaman zaman soğan, kereviz ve diğer sebzeler de eklenir.
Heinz, tüketicilerin sağlığını önemseyerek, ürünlerini düşük yağ ve düşük kalori içerecek şekilde üretir. Bu sayede, Heinz Ketçap, sağlıklı ve dengeli bir diyetin parçası olarak tüketilebilir.
Ketçap domates suyundan elde edilen, yemeklerin yanında sos olarak eklenen bir üründür. İçinde domates, şeker, sirke, tuz, nişasta ve tatlandırıcılar bulunur. Baharatlar ise oldukça azdır.
Likopen açısından oldukça zengin olan domates, prostat sağlığını destekleyici hiç şüphesiz önemli rol taşımaktadır. Kanser oluşum riskini azaltır. Domates, domates salçası, doğal ketçap gibi kırmızı renkli besinler prostat hastalığına karşı koruyucu olarak bilinmektedir.
Ketçap ve Mayoz ile Kilo Sorunu
Söz konusu özellikle diyet olduğu zaman mutlaka ketçap ve mayonezden uzak durmak gerekir. Tabii her ne kadar dengeli şekilde tüketmek yeterli olsa daha iyi, yine de kilo vermek maksatlı önemlidir. Çünkü karbonhidrat, yağ ve benzeri kilo aldırıcı yapılarak içerdiklerini söylemek mümkün.
Bir havanda karabiber, kişniş, biberiye ve karanfili dövün. Toz haline gelen baharatları, muskat, kimyon, şeker, tuz, sirke ve sıvı yağı da püre halindeki karışımın içerisine ilave edip karıştırın. Kısık ateşte sos katılaşıncaya kadar pişirin.
Ketçap aşağı yukarı 1835 yıllarında ilaç olarak kullanıldı ve domates hapı adıyla satıldı. Doktor John Cook Bennett, domatesin ishal, sarılık ve hazımsızlık gibi hastalıkları tedavi edebileceğini düşünüyordu.
Günümüzdeki ketçabın kökeni bu sosun Çin'de ortaya çıkmasına dayanır. Kelime, Çince ketchup kelimesinden gelir ve “turuncu sos” anlamına gelir. Ancak ketçap, ilk olarak 18. yüzyıl İngiltere'sinde ortaya çıktı. İlk ketçap, az miktarda ketçap domatesi, mantar, ceviz ve salatalık gibi malzemelerden yapılan bir sostu.
Ketçapın 100 gramı 24 gram karbonhidrat, 1.2 gram protein, 0.9 gram lif içermektedir. Domates, C ve A vitamini, potasyum, mangan minerallerinin iyi bir kaynağıdır. Ancak ketçap haline getirildiğinde vitamin kayıpları olmakta ve kalori açısından kilo kontrolünün istendiği diyetlere uygun olmamaktadır.
Makarna az suda haşlanmalı ve suyunu çektirerek pişirilmelidir. Makarna pişirilirken içerisinde B vitaminleri suya geçer. Bol suda haşlanan ve suyu süzülen makarnanın B vitamini kaybı oldukça fazladır. Makarna tamamen yumuşayıncaya kadar pişirilmemelidir.
Kaslar için Faydalı Mineraller
Bu sebeple kaslarınız için faydalı olan tam tahıllı ekmek, tahıllar, makarna ve fasulye, fındık, ıspanak, soya sütü ve avokado gibi hem mineral kaynağı hem de yağ yakan kas yapan yiyecekler tercih edebilirsiniz.
Yağı ısıtıp salçaları ve ketçabı ekliyoruz. 5 dk piştikten sonra bulyonu ufalayıp ekliyoruz. Nane, pul biber, tuz ve karabiberi ekliyoruz. Suyunu çeken makarnaya sosu ekleyip iyice karıştırıyoruz.
Bol miktarda lif içeren meyve ve sebzeler de damarları korumak için önemli besin kaynaklarındandır. Özellikle brokoli, ıspanak, lahana, havuç ve turpgiller gibi sebzeler, antioksidanlar ve flavonoidler açısından zengindir ve kan basıncını düşürerek damarlardaki tıkanıklık riskini azaltır.
Sarımsak, zerdeçal, kekik, zencefil, elma, ananas, muz, domates, üzüm, çilek, kiraz, kızılcık, bal, yeşil çay, çuha çiçeği çayı, soya, fasulye, kayısı, portakal, böğürtlen, erik, hindiba gibi baharat, sebze ve meyvelerden elde edilen besinler damar tıkanıklığı tedavisinde aşama kaydetmenizi sağlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri