Kaymaklı yoğurtta kaymak kısmı çok yağlı olduğundan bazen hızlı küf gelişimi oluşuyor burada yine küf aşağıya doğru inmiş olabilir ama yeni gözlemliyorsanız kaymağını atıp yoğurdu tüketebilirsiniz. Unutmayın risk yine de var ve göremediğimiz iç mantarlar anında değil uzun vadede sağlığımızı bozmakta.
Küflerin birçoğu mikotoksin (küf zehiri) denilen zehirler üretirler. bu zehirlerin yapıları pişmeyle asla bozulmaz. Küflü gıdayı bırakın tüketmeyi bir süre kokusuna maruz kaldığımızda bile zarar vermeye başlamaktadır. Küflü gıdaları koklamak ve tüketmek başta alerji ve solunum yolu rahatsızlıklarına yol açmaktadır.
Dış görünüşü bakımından belirgin bozulma belirtileri veren (küf ve bakterilerin üremesi) tereyağı gıda olarak tüketilemez.
Küfün yenilmesi kadar solunumu da alerjik etkilere sebep olabilir. Bu durum bazen astım gibi ciddi hastalıkların gelişimine neden olabilir. Genellikle gözlerde sulanma ve kaşıntı, öksürük, mide bulantısı, yorgunluk, baş ağrısı ve nefes sorunları gibi alerjik etkilere yol açar.
Elbette; güvenli satıcılardan almak kaydıyla, özellikle "küflü" olarak satılan peynirleri tüketmekte sağlık açısından bir sakınca yoktur.
İlgili 32 soru bulundu
Sağlıksız koşullarda üretilen küflü peynirlerin kanserojen özellikleri bulunur ve zararlıdır. Küflü peynirin zararları: Kanserojen madde içerdiği için sindirim sistemi için istenmeyen durumlar oluşturabilir. Küf rengi yeşilin dışında olan peynirlerin tüketilmesi önerilmez.
Küflü peynirleri tüketmemesi gereken hasta gruplarının olduğu aktaran Arslan,"Özellikle penisiline karşı alerjisi olanlar, tansiyon hastaları, böbrek hastaları, gebeler, migren atağı döneminde olan hastalar ve kemotarapi alan hastalarımız bu peyniri kesinlikle tüketmemelidir.
Uzmanlar küfün tüm besine yayıldığını ve bunun yenmesi durumunda zamanla vücudun bağışıklık sistemini çökerttiğini, iç organlarda ve karaciğerde tahribata yol açtığını belirtmektedir. Küfün vücut üzerindeki zararı yavaş ama öldürücü olabilmektedir.
Küflenme çok hızlı ilerlemiş ve besinin göremediğiniz bölümlerine geçmiştir. Küfün içerdiği zehir, mikotoksin olarak adlandırılan madde çoğu kanser türünün oluşumuna yol açar.
Küf mantarlarıyla ilişkili olarak öncelikle, sporlarına karşı oluşan duyarlılık sonucu gelişen alerjik yakınmalar ve hastalıklar akla gelmelidir. Bunlar öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı, astım, alerjik rinit, konjunktivit ve atopik dermatit olarak sıralanabilir (3,4).
Küf tutmuş sert kabuklu yemişler ise, aspergillus flavus adlı bir küf mantarı içerdikleri için özellikle tehlikeli. Dr. Hickey, bu küf türü insan için en zararlı zehirleri üretiyor. Zehirli madde karaciğerde toplanıyor ve karaciğer kanserine yol açabiliyor.
Küflü yiyecekler asla tüketilmemelidir
Ancak belirli koşullar altında 'mikotoksin' olarak bilinen metabolik ürünler veya mantar toksinleri oluşur ve bunlar hem insanlar hem de hayvanlar için zehirli olabilir. Bilinen kanserojen mikotoksinler arasında aflatoksin B1 ve okratoksin A bulunur.
Ekmek üzerinde üreyen rhizopus stolonifer ve benzeri türler zehirleyebilir, hatta ölüme kadar sürükleyebilir. Küflenmiş ekmek yiyerek sağlığınızı tehlikeye atmayın. Söylediğimiz gibi küflenmiş ekmeğin temiz kısmı diye bir şey yok. Yani bu durumda ekmeğiniz küflendiyse hiç düşünmeden çöpe atmalısınız.
Ağartıcı sert bir yüzeyde büyüyen küf sporlarını öldürür, ancak küf yüzeyin altına uzarsa, beyaz sirke en iyi seçimdir. Sirke, küfü yok etmek için nüfuz edecek ve dipte küflenen alanların yeniden büyümesini önleyecektir.
Bazı küfler karaciğerinize zarar verebilir.
Küf üzerinde bulunabilen toksik kimyasallar bulunur ve bunlar karaciğer hasarı, kusma, mide bulantısı ve ishal gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
BAZI KÜFLER KARACİĞERİNİZE ZARAR VEREBİLİR
Küf üzerinde bulunan toksik kimyasallar vardır ve karaciğer hasarı, kusma, mide bulantısı, ishal gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilirler. Bağışıklık sisteminiz ne kadar güçlüyse organlarınız o kadar az etkilenir.
Küflü besinlerde bulunan zehirlerden bir defa tatmak , insana ciddi zararlar vermez. Fakat daha fazlası tüketildiğinde ,karaciğerde çeşitli sağlık sorunlarının oluşmasına neden olur. Hatta besinlerden bir kısmı bile küflü ise hemen (tamamını) çöpe atmakta fayda var.
Peynir, kötü koşullarda hazırlanır ve bekletilirse o zaman, çok lezzetli ve faydalı olan Erzurum küflü peynirin zararları ortaya çıkmaya başlar. Bazı uzmanlar, sağlıksız koşullarda üretilen küflü peynirlerin kanserojen özellikler gösterdiğini bile söyler.
Nem ve küf, solunum yollarına ciddi şekilde zarar verebilir ve bu hasar astım krizine yol açabilir.
Derin bir kap içinde bir paket karbonat ile 1 su bardağı sirkeyi karıştırın. Bu karışımı sprey şişe içine alarak işinizi daha da kolaylaştırabilirsiniz. Banyo duvarında oluşan küf lekesinin üzerine karışımı sıkarak 10 dakika kadar bekleyin. Bekleme esnasında leke kendiliğinden akmaya başlayacaktır.
Rokfor gibi zararlı olmayan, gıdanın lezzeti ve aroması için özel olarak küflendirme işlemine tabi tutulmuş gıdalar tüketilebilir. Ancak bunun dışında oluşan küfler sağlığımız için tehlikelidir. Küflü gıdayı bırakın tüketmeyi bir süre kokusuna maruz kaldığımızda bile bize zarar vermeye başlamaktadır.
Sarı veya turuncu renkteki küf
Küfün sarı ve turuncu tonları varsa, muhtemelen çok yaygın bir küf olan aspergillus küfüyle uğraşıyorsunuz demektir. Aspergillus uzun sporlara sahiptir ve kalın tabakalar oluşturabilir.
Erzurum'un meşhur göğermiş (küflenmiş) peyniri. Az lorludur. Çeşitli isimlerle anılmaktadır.
Elbette küf tutan her peynir yenilebilir özelliğe sahip değildir. Her küflü peynir yenilebilir özellikte ve faydalı olmayabilir. Örneğin; krem peynir, süzme peynir, brie gibi peynirlerin küflü hali sağlık için zararlıdır. Üzerinde kırmızı, siyah ve bej renkli küf oluşan peynirleri kesinlikle tüketmemelisiniz.
Evimizde arta kalan ve yenebilecek durumdaki yemekleri, fakir ve muhtaç kimselere dağıtmak caizdir. Ancak tabaklarda kalan artık yemekleri göndermek doğru olmaz. Ayrıca küflenmiş yemekler hayvanlara zarar verebileceği için yedirmemek gerekir. buyurulur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri