KÜF YENİRSE NE OLUR ? Aflatoksin alındıktan sonra vücutta karın ağrısı, kusma, çeşitli yerlerde ödem oluşması, karaciğer, kalp ve böbreklerde yağlanma, koma ve ölüm gibi sonuçları olabilir. Kısaca küf yenir mi sorusuna verilebilecek cevap bütün küflerin yararlı denilip tüketilemeyeceğidir.
Bununla birlikte, kontamine gıda maddelerinden hastalanma riski daha yüksek olduğundan ve sağlığınız için riske atılmaya değmeyeceğinden, küf bulunduğunda diğer herhangi bir yiyecek türü atılmalıdır. Sonuç olarak, herhangi bir türden küflü yiyecek tüketmek için kendi yolunuzdan çıkmamak en iyisidir.
Küflü yiyecekler asla tüketilmemelidir
Ancak belirli koşullar altında 'mikotoksin' olarak bilinen metabolik ürünler veya mantar toksinleri oluşur ve bunlar hem insanlar hem de hayvanlar için zehirli olabilir. Bilinen kanserojen mikotoksinler arasında aflatoksin B1 ve okratoksin A bulunur.
Aslında uzmanlar küfün tek başına o kadar da tehlikeli olmadığını söylüyor. Yani sizi hasta edebilecek şey, küf ile birlikte oluşan bakterilerdir. Böyle durumlarda da kusma, ishal ve bulantı gibi semptomlar yaşayabilirsiniz.
Küflü gıdaları koklamak ve tüketmek başta alerji ve solunum yolu rahatsızlıklarına yol açmaktadır. Ayrıca bağışıklık sistemimizi olumsuz etkileyerek akciğer ve bağırsaklarımızda uzun vadede hasarlara yol açabilmektedir.
İlgili 18 soru bulundu
Bazı zehirlenmelerde belirtiler 30 dakika ile 1 saat içinde görülürken, gıda zehirlenmelerinin çoğunda belirtiler 6-12 saat içinde meydana gelir. Diğer türlerde ise belirtilerin görünmesi için birkaç gün ile bir haftaya kadar süre geçmesi gerekir.
Nem ve küf, solunum yollarına ciddi şekilde zarar verebilir ve bu hasar astım krizine yol açabilir. Tüm bu hastalıkların yanı sıra romatizma ve eklem ağrısı özellikle yaşlı insanlarda yaygındır. Aynı zamanda küf kokusu ve yüksek nem de uyku bozukluklarına neden olabilir.
Ekmek üzerinde üreyen rhizopus stolonifer ve benzeri türler zehirleyebilir, hatta ölüme kadar sürükleyebilir. Küflenmiş ekmek yiyerek sağlığınızı tehlikeye atmayın. Söylediğimiz gibi küflenmiş ekmeğin temiz kısmı diye bir şey yok. Yani bu durumda ekmeğiniz küflendiyse hiç düşünmeden çöpe atmalısınız.
Küflenen gıda yumuşak yapıdaysa derhal imha edilmeli
“Eğer gıda sert bir yapıya sahipse küf mantarları gıdada derinlere doğru ilerleyemez. Bu nedenle küflü kısımların kesilip kullanılmasında herhangi bir sıkıntı bulunmuyor. Aksine gıda israfının önüne geçen bir yaklaşımla gıdalarımızı tekrar değerlendirebiliriz.
Küflerin gelişebildiği çeşitli gıdalarda küf türüne ve ortam koşullarına bağlı olarak mikotosinlerin oluşabilme ihtimali her zaman bulunmaktadır. Küflü gıdalar tüketildiğinde eğer bu toksinler o gıdada mevcut ise bu yolla vücuda geçebilirler ve toksin konsantrasyonu yüksekse akut yani ani etkileri ortaya çıkabilir.
Yoğurt, krema, reçel, salça, ekmek,meyve suları gibi nemli ve su oranı yüksek, kırmızı et beyaz et sosis salam gibi et ürünleri, yumuşak sebze&meyveler özellikle dolapta arka tarafta unutulmuşlar (salatalık, domates, şeftali vb.) ve pişmiş tüm yemeklerde küflenme varsa o bölge kesilse bile gıda tüketilmemelidir.
Bu nedenle yufka gibi yapısı katı olmayan, iç kısımlarına küf geçişi zor olmayan besin maddelerinde küflenme görüldüğünde tüketilmemelidir.
Küflenmiş salça tüketilmemelidir. Birçoğumuz salça küflendiği zaman küflü kısmı sıyırıp kalan kısmını tüketiyoruz. Bu durum gıda güvenliği açısından doğru bir uygulama değildir. Çünkü salça yumuşak yapıya sahip bir gıdadır.
Fakat ekmek üzerinde üreyen Rhizopus stolonifer ve benzeri küf türleri zehirli, hatta ölümcül olabiliyor. Özetle söylemek gerekirse, küflenmiş ekmeğin temiz kısmı diye bir şey yok. Ekmekte en ufak bir küf oluşumu gördüğünüz anda o ekmeği hiç düşünmeden doğruca çöpe atmanız en doğrusu.
Besin zehirlenmesi belirtileri çoğunlukla 2-3 gün içinde kendiliğinden geriler ve herhangi bir tedavi gerektirmez. Bu süre içinde bol miktarda su ve yağsız sıvı alınması, ishal ve kusma ile kaybedilen sıvının yerine konması için gereklidir. Kusma var ise bulantı önleyici ilaçlar kullanılabilir.
Sirkeli suyun, bir fincan sirke ve bir bardak su kullanılarak kolaylıkla hazırlanabilmesi mümkündür. Daha sonra yapılması gereken; elde edilen karışımı küfün üzerinde dökmek, 10 dakika kadar beklemek ve nemli bir bez kullanarak küflü alanı silmektir.
Küflenmiş yiyeceklerin tüketilmemesi genel bir kuraldır, çünkü küf, toksinler üretebilir ve sağlık riski oluşturabilir. Yoğurt da bu kurala tabi bir gıdadır. Küflenmiş yoğurt, genellikle tüketilmez ve atılmalıdır.
Siyotoksin üreten küf, özellikle Stachybotrys chartarum türü, insan sağlığı için potansiyel olarak ciddi riskler taşıyan Hangi küfler zararlı? sorusuna yanıt olan bir mikroorganizmadır. Bu tür küf, mikotoksin adı verilen zararlı bileşikler üretebilir.
Maalesef hayır. Nitekim küfler, sapları yardımıyla köklerini ekmeğin en iç kısımlarına kadar ulaştırabilir. Sağlığı ciddi derecede etkileyebilecek olan mikotoksinlerin oluştuğu yerlerin de kökler olduğunu düşününce, ekmeği kesip yemenin bile oldukça tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz.
Kendine özgü bir lezzeti olan küflü peynirin yararları oldukça çok olup tüketici kitlesi geniştir. Bünyesinde bulunan mineraller onu faydalı kılar. Ayrıca küflü peynir antibiyotik özelliği taşır. Bu peynir çeşidinin faydalı ve lezzetli olması için sağlıklı koşullarda küflendirilmesi gerekir.
Dış görünüşü bakımından belirgin bozulma belirtileri veren (küf ve bakterilerin üremesi) tereyağı gıda olarak tüketilemez. Bu bozulmanın başla gelen tespit yöntemi tat ve koku değişimlerini belirleyen organoleptik kontrollerdir.
Bu küf türü neredeyse tüm evlerde görülüyor. Kadifemsi bir dokuya sahip olan yeşil küf; halılar, duvar kağıtları, minderler ve su hasarı olan evlerde karşımıza çıkıyor. Bu küf kolayca eve yayılabilir ve solunum problemlerine yol açabilir.
Küf, hem estetik hem de sağlık sorunlarına yol açabilir. Küf, kötü koku, lekeler ve yüzey hasarı gibi estetik sorunlara neden olabilir. Ayrıca, küf sporları havaya yayıldığında, alerjik reaksiyonlar, solunum yolu rahatsızlıkları, astım atağı ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir.
Küf mantarı sporları solunum yoluyla alınırsa hapşırma, kaşıntı, gözlerde sulanma, burun akıntısı, burun tıkanıklığı veya burun, ağız ve dudaklarda kaşıntı gibi belirtiler, ve/veya öksürük, nefes darlığı, hırıltı gibi astım belirtileri tetiklenebilir.
Turşu suyunun üzerinde oluşan beyazlıklar küf tabakasıdır. Bu beyazlıklar sağlığa faydalı bakteri oranının bozulduğu anlamına gelmektedir. Turşu suyu üzerinde beyazlıklar oluştuğunda tüketmekten kaçınılmalıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri