Buğday ve ürünleri başta olmak üzere tüm hububat ürünleri, pirinç, fındık, fıstık gibi besinlerde küflenmeyi başlatan mantarlar "aflatoksin" denilen zehri oluşturur. Etkisini hemen göstermeyen aflatoksin, zamanla vücudun bağışıklık sistemini çökerterek, iç organlar ve özellikle de karaciğerde tahribata yol açarlar.
Küflü gıdalar kesinlikle tüketilmemeli
Küflü gıdaların kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini belirten Oğuz, "Küflü bir gıda havalandırılsa ve güneşte bekletilse sadece dış yüzeyindeki ipliksi görünüm yok olur. Ancak içinde oluşan zehir etkisi hâlâ devam eder.
Tozlanma, ürünlerdeki kurtlanma ve pirinç bitinin bir göstergesidir. Tozlanmış ürünler kesinlikle tüketilmemelidir. Pirinçte küf oluşumu ise, mantarlardan kaynaklanır. Nemli ortamlar küf oluşumunun en önemli sebebidir.
Küflü yiyecekler asla tüketilmemelidir
Ancak belirli koşullar altında 'mikotoksin' olarak bilinen metabolik ürünler veya mantar toksinleri oluşur ve bunlar hem insanlar hem de hayvanlar için zehirli olabilir. Bilinen kanserojen mikotoksinler arasında aflatoksin B1 ve okratoksin A bulunur.
Küf tutmuş sert kabuklu yemişler ise, aspergillus flavus adlı bir küf mantarı içerdikleri için özellikle tehlikeli. Dr. Hickey, bu küf türü insan için en zararlı zehirleri üretiyor. Zehirli madde karaciğerde toplanıyor ve karaciğer kanserine yol açabiliyor.
İlgili 18 soru bulundu
Küf mantarlarıyla ilişkili olarak öncelikle, sporlarına karşı oluşan duyarlılık sonucu gelişen alerjik yakınmalar ve hastalıklar akla gelmelidir. Bunlar öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı, astım, alerjik rinit, konjunktivit ve atopik dermatit olarak sıralanabilir (3,4).
Küflenme çok hızlı ilerlemiş ve besinin göremediğiniz bölümlerine geçmiştir. Küfün içerdiği zehir, mikotoksin olarak adlandırılan madde çoğu kanser türünün oluşumuna yol açar.
Uzmanlar küfün tüm besine yayıldığını ve bunun yenmesi durumunda zamanla vücudun bağışıklık sistemini çökerttiğini, iç organlarda ve karaciğerde tahribata yol açtığını söylemektedir. Ve küfün vücut üzerindeki zararı yavaş ama öldürücü olabilmektedir.
Küflü besinlerde bulunan zehirlerden bir defa tatmak , insana ciddi zararlar vermez. Fakat daha fazlası tüketildiğinde ,karaciğerde çeşitli sağlık sorunlarının oluşmasına neden olur. Hatta besinlerden bir kısmı bile küflü ise hemen (tamamını) çöpe atmakta fayda var.
Ağartıcı sert bir yüzeyde büyüyen küf sporlarını öldürür, ancak küf yüzeyin altına uzarsa, beyaz sirke en iyi seçimdir. Sirke, küfü yok etmek için nüfuz edecek ve dipte küflenen alanların yeniden büyümesini önleyecektir.
Pirinç, nemli bölgelerde durdukça yapısını kaybeder. Bu yüzden serin, kuru ve güneş görmeyen ortamlarda muhafaza edilmesi gerekir. Bez torbalar, pirincin nemlenme ihtimalini düşürür. Bu yüzden pirinci saklamak için, bez torbalardan yararlanabilirsiniz.
* Bir bardak suya bir yemek kaşık pirinç dökün, pirinçler tepeye çıkıp yüzüyorsa plastiktir. * 180 gr pirinci pişirin ve bir saklama kabına koyun. Kabı tezgahta birkaç gün bekletin. Pirinç küflenmeye başlıyorsa gerçek pirinçtir.
Pilav zamanla sertleşmeye ve yüzeyinde küf oluşmaya başlar. Küfü görmeseniz bile kokudan rahatça anlayabilirsiniz. Taze pişmiş pilav kokusundan uzaklaştıkça küflenmiş olma ihtimali artar. Doku olarak da yüzeyinde yapış yapış bir katman olup olmadığına dikkat edebilirsiniz.
Bakliyat ve özellikle pirinç paketlerinin alt kısımlarında görülen tozlanma, ürünlerdeki kurtlanmanın ve pirinç biti oluşumunun göstergesidir. Tozlanmış ürünler tüketilmemelidir. Bakliyat ve pirinç saklanılan yerde kelebek ve kurt görüldüğünde bütün ortamı temizlemek gerekir. Ürünlerin tüketilmemesi gerekir.
Böcekleri ayıklayıp kalanları gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Böceklenme süresi yöreye göre, yetiştiği toprağa göre 2-3 ayla 1 yıl arasında değişebiliyormuş. Bakliyatı su dolu bir kaba koyduğunuzda üste çıkan hafif taneleri ayırıp atarsanız, geriye kalanları afiyetle yiyebilirsiniz.
Küfün yenilmesi kadar solunumu da alerjik etkilere sebep olabilir. Bu durum bazen astım gibi ciddi hastalıkların gelişimine neden olabilir. Genellikle gözlerde sulanma ve kaşıntı, öksürük, mide bulantısı, yorgunluk, baş ağrısı ve nefes sorunları gibi alerjik etkilere yol açar.
Nem ve küf alerjisi küf sebebi ile ortaya çıkar ve hastalığa sebep olur. Bu alerji, burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı, gözlerde sulanma gibi insanların yaşam kalitesini etkileyen ve hatta bazı kişilerde öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, sinüs enfeksiyonları ve baş ağrıları gibi hastalıklara yol açar.
Bazı küfler karaciğerinize zarar verebilir. Küf üzerinde bulunabilen toksik kimyasallar bulunur ve bunlar karaciğer hasarı, kusma, mide bulantısı ve ishal gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Bu gıdaların yüzeyinde küflenme gözlemlediğinizde ise gıdada renk, koku ve doku kaybı oluşmamışsa, yüzeyden ortalama 2,5 cm derinlikte küflü olmayan kısma temas ettirilmeden kesilerek kalan kısım tüketilebilir.
En yaygın görülen belirtiler mide ve bağırsak enfeksiyonundan kaynaklanan bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishaldir. Sebebe bağlı olarak, belirtiler dâhilinde ateş ve üşüme, kanlı dışkılama, susuz kalma, kas ağrıları, halsizlik ve bitkinlik de sayılabilir.
Bir fincan sirke ve bir bardak sıcak suyu karıştırın. Bu karışımı dolap içi, duvar yüzeyi ve halıdaki küflerin üzerine dökün. 10 dakika beklettikten sonra ılık nemli bezle lekelerin üzerini temizleyin.
Rutubet kokusu zamanla baş ağrısı, baş dönmesi, burun tahrişi, yorgunluk ve mide bulantısı gibi rahatsızlıklara neden olduğu için acilen çözülmesi gereken konuların başında geliyor. Kimi zaman duvar köşelerinden gelen rutubet kokusu kimi zaman da kıyafet dolaplarında kendini gösterebiliyor.
Küf alerjisi, burunda akıntı, kaşıntı, tıkanıklık, hapşırık, gözlerde sulanma ve kaşıntı, öksürük, hışıltı, nefes darlığı gibi alerjik nezle ve astım şikayetlerine neden olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri