Hangi soğan çeşidi hangi yemekte kullanılmalı? Adı genelde mor soğan olarak bilinen kırmızı soğanı yemeklerde pişirip tüketmek yerine çiğ tüketmeniz daha doğru olur. Çünkü kırmızı soğan pişirdikten sonra lezzetini kaybediyor.
Kırmızı soğan
Sarı sğana göre daha fazla antioksidan vardır. Antioksidan ise vücuttaki sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri ortadan kaldırır. Kırmızı soğanda bulunan quercetin ve diğer antioksidanlar sayesinde kansere karşı koruyucu kalkandır. Kanser riskine karşı sarı soğana oranla daha koruyucudur.
Peki, bu sizin için gerçekten sağlıklı bir seçim mi? 2017 yılında yapılan ve Food Research International'da yayımlanan bir araştırmaya göre insanlardaki kanser hücrelerini yok etmede bir soğan tipi diğerlerinden çok daha etkili: Kırmızı soğan.
Kırmızı soğan, vücuttaki sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri ortadan kaldıran antioksidan maddeleri sarı soğana göre daha fazla içerir. Bu antioksidan maddelerden bir tanesi olan 'kuersetin' kansere karşı güçlü bir koruyucudur.
Mor soğan olarak da bilinen kırmızı soğan, yemeklerin içerisine girdiğinde, piştikçe lezzetini kaybetmesi nedeniyle özellikle çiğ tüketilmesi önerilir. Yemekler ya da salatalar haricinde, az balzamik sirkeyle birlikte fırınlandığında ya da ızgara edildiğinde de daha çok lezzeti ortaya çıkar.
İlgili 24 soru bulundu
Kalp çarpıntılarını gideren mor soğan şeker hastalığına karşı da bolca tüketilmesi gereken besinlerden. Kesik ve yanıklarınıza doğal bir çözüm olabilecek besinlerden biri de mor soğandır. Mor soğan, yaraların mikrop kapıp iltihap oluşmasını önler. Safra kesesi salgısını arttırarak taş oluşumlarının da önüne geçer.
Öncelikle bir orta boy mor soğanı 4'e bölmek suretiyle hazır hale getirin. Daha sonra önceden kaynatılmış olan 2 klorsuz su bardağı içerisine soğanları atın. Daha sonra ocakta 5 dakika boyunca bekledikten sonra gün içerisinde rahatlıkla tüketilebilir.
Kırmızı soğan çok iyi bir antioksidan kaynağıdır ve 25 farklı antioksidan türü içerir. Özellikle kırmızı soğanda bulunan antosiyaninler bağışıklık sistemi açısından oldukça faydalı olmakla birlikte bağırsakta bulunan iyi bakteri (probiyotik) sayısını arttırıp, bağışıklık fonksiyonunun iyileşmesine yardımcı olmaktadır.
İçeriğinde yüksek miktarda kükürt, lif, A, ve C vitaminleri bulunan soğan vücudu toksinlere karşı korur. Bağışıklığı güçlendirerek hastalıklara karşı kalan oluşturur. Saçtan tırnağa faydası olan soğanın haşlanmış hali ise çiğ haline oranla daha yüksek antimikrobiyal etkisi oluşturur.
Beyaz soğan vücuttaki iltihaplanmayı kurutmaya ve yok etmeye yardımcıdır. İdrar yolları enfeksiyonlarında ve Rahim iltihaplanmalarında etkilidir. Miyom oluşumunu engelleyerek adet sancısının oluşmasını engellemektedir. Beyaz soğan kalp rahatsızlıklarında ve damar yolu hastalıklarında oldukça önemli bir yiyecektir.
Adı genelde mor soğan olarak bilinen kırmızı soğanı yemeklerde pişirip tüketmek yerine çiğ tüketmeniz daha doğru olur. Çünkü kırmızı soğan pişirdikten sonra lezzetini kaybediyor. Daha çok salatalar da çiğ olarak tüketmeniz gereken bu soğan çeşidini ayrıca Balsamik sirkeyle birazcık fırınlayıp da tüketebilirsiniz.
Sarı sğana göre daha fazla antioksidan vardır. Antioksidan ise vücuttaki sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri ortadan kaldırır. Kırmızı soğanda bulunan quercetin ve diğer antioksidanlar sayesinde kansere karşı koruyucu kalkandır. Kanser riskine karşı sarı soğana oranla daha koruyucudur.
Sarı soğanın en büyük avantajı ucuz ve her mevsim bulunabiliyor olmasıdır. Ayrıca sarı soğanlar hemen hemen her yemekte kullanılabilir. Salatalarda, soslarda ve çorbalarda sarı soğanla harikalar yaratabilirsiniz. Kırmızı soğanın en önemli avantajı, sert ve lezzetli olmasıdır.
Kırmızı soğan
Soğan salatasına en çok yakışan soğan o.
Doğal bir antibiyotik olarak kabul edilen soğan, eski çağlardan beri tüketilen bir sebzedir. Bu bağlamda pişmiş ya da çiğ olarak tüketilen soğan aynı zamanda vücut açısından güçlü bir silahtır.
Soğan nasıl tüketilmelidir, soğan hem yemeklerde hem de çiğ olarak tüketilebilmektedir. Yemeklerde kullanıldığında hem yemeğin lezzetini arttırır hem de yemeğin vitamin oranını arttırmaktadır. Soğan belirtildiği gibi hem yemeklerde hem salatalarda hem de kürlerde kullanılabilir.
Kırmızı soğan: Mor soğan olarak da bilinen kırmızı soğan, yemeklerin içerisine girdiğinde, piştikçe lezzetini kaybetmesi nedeniyle özellikle çiğ tüketilmesi önerilir. Yemekler ya da salatalar haricinde, az balzamik sirkeyle birlikte fırınlandığında ya da ızgara edildiğinde de daha çok lezzeti ortaya çıkar.
Afrodizyak etkilidir, cinsel gücü arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücut direncini arttırarak vücuda kuvvet verir. Zihinsel ve bedensel yorgunluğu giderir.
Sulu yemeklerin lezzetini ve kıvamını belirleyen en önemli etmenlerden biri soğandır. Yemeğe soğanla başlanır, yani yemeğin ilk lezzet vericisi soğandır. Soğanı olması gerektiği gibi kavuramazsanız yemeğin lezzeti de olması gerektiği gibi olmayacaktır.
Kapıdağ Yarımadasında üretilen soğanların koyu mor rengine ve diğer özelliklerini kazanmasında; alanın toprak, iklim ve coğrafi özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Kapıdağ Yarımadasında üretilen soğanların hepsi mor renktedir.
Yeşil soğan içeriğindeki yüksek K vitamini ile kalp hastalıkları riskini düşürmenin ve kan pıhtılaşmasını sağlamanın yanı sıra kemikleri de güçlendirir. K vitamini; kemiklerdeki kalsiyumu korumak ve kemik yoğunluğunu artırmak için gerekli olan proteinin üretimini sağlar ve böylelikle kemik yoğunluğunu iyileştirir.
Her gün yarım çiğ soğan yemenin faydaları... Soğan, binlerce yıldır şifa kaynağı olarak tüketilen tıp tarihine antibiyotik olarak geçen en sağlıklı besinlerden biridir.
Mor soğanı süt ile tüketmenin faydaları
Kan basıncını (tansiyonu) düşürücü etkiye sahiptir. Safra kesesi salgısını artırır ve bunun sonucu olarak taş oluşumunu önler. -Mor Soğan suyu kalbi güçlendirmektedir, Taşıdığı esterler kanın pıhtılaşmasını önler.
Mor soğanlar salatalar için çok uygun çünkü çiğ olarak tüketilmesi en kolay soğanlar bunlar. Turşusu yapılan, ızgarada pişirilen ya da burger ve sandviçlere eklenen mor soğanların kokusu az, lezzeti ise kuvvetli. Yani hem doğrarken gözlerinizi daha az yakıyor hem de yedikten sonra soğan kokusu problemi yaşatmıyor.
Mor soğan kaynatılıp sabahları aç karna içilirse, böbrek ve safrada biriken taşların kum haline dönüşmesini ve vücuttan idrarla acı çekmeden atılmasını sağlayacaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri