Muhatap: Tebligat hukuku bakımından tebligat konusu işlemin kendisine yönelik olduğu kişi “muhatap” olarak adlandırılır. Muhatap gerçek veya tüzel kişi olabilir. • Tebligat kural olarak muhatabın kendisine yapılır.
Muhteva etmek, kapsamak, içinde bulundurmak ve içermek anlamına gelir. Bu kelime genellikle öykü, roman, makale ve deneme türündeki eserler için kullanılır.
(ﻣﻘﺮﺽ) sıf. ve i. (Ar. iḳrāż “borç vermek”ten muḳriż) Borç para veren (kimse).
Türk Dil Kurumu'na bakıldı vakit muhit kelimesi için 'çevre ve etraf' daha çok öne çıkıyor. Özellikle belirli bir bölgeyi gösterebilmek amaçlı önemli bir yere sahip olduğunu dile getirmek mümkün.
MUHTEVÂLI. sıf. (Söz, yazı ve konuşma için) Boş ve anlamsız olmayan, fikir yönünden zengin ve doyurucu, anlamlı, özlü.
İlgili 32 soru bulundu
Bu kelimelerin oluşturduğu anlam alanı içerisinde muhitin; “çevreleme”, “kuşatma”, “duvar olma”, “koruma”, “tedbirli davranma”, “kuşatıcı, kapsamlı bilgi sahibi olma” anlamlarıyla oldukça zengin bir anlam alanı oluşturduğu tespit edilmiştir.
Mevzuat ve öğretide genellikle “haklı sebep” ifadesi kullanılıyorsa da, “mühim sebep(neden)”, “muhik sebep” ve “önemli sebep” ifadeleri de, haklı sebebi karşılamak için kullanılmaktadır.
İnsanların temel haklar bakımından ve insan olma niteliği itibariyle eşit kabul edilmesini ifade eden ahlâk ve hukuk ilkesi. Ahlâk, fıkıh ve hadis alanlarında birbirine yakın anlamlarda kullanılan bir terim.
16. yüzyılda literatüre giren Müteşebbis kelimesi, işletme sahibi ve sermayedar anlamına gelir. Kar amacı gütmeyen ve halkın yararına hizmet sunan müteşebbislere sosyal girişimci denir.
Karz sözleşmesi tüketilebilen misli bir malın, misli daha sonra iade edil- mek üzere ödünç verilmesidir; ariyet sözleşmesi ise genellikle gayri misli bir malın kullanımının, malın aynen iade edilmesi koşuluyla, bir başkasına bırakılması; yani malın menfaatinin temlik edilmesidir.
MUHTEVÂLI. sıf. (Söz, yazı ve konuşma için) Boş ve anlamsız olmayan, fikir yönünden zengin ve doyurucu, anlamlı, özlü.
muhteva teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır. - Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır. Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır. - Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır.
Arapça kökeni "a-y-n" (عين) kökünden gelir. Anlamı: "Muayyen," belirli, belirgin, tanımlanmış veya sınırlanmış bir şeyi veya durumu ifade eder.
Şiirin dış görünüşüne “biçim”, iç görünüşüne de muhteva deniliyor.
İHTİVÂ (ﺍﺣﺘﻮﺍﺀ) i. (Ar. ḥavāyet “toplamak”tan iḥtivā') İçine alma, içinde bulundurma, şâmil olma: Bu sözler… belki de bütün bir sanatın düstûrunu ihtivâ eder (Ahmet Hâşim).
Sirayet, Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre kullanılan bir isimdir. Bu kelime Arapça kökenli olup "yayılma, etkisini genişletme, sürüp gitme" gibi anlamlara gelir. Sirayet, bir şeyin bir yerden başka bir yere doğru yayılması veya etkisinin genişlemesi anlamına gelir.
Bir şeyin içerdiği unsurların tamamına muhteviyat denir.
Hasretmek, bir yere ayırmak, bir yerde toplamak manasına gelirken inhisar, belli bir yerde ya da bir kişinin elinde toplanmış olan demektir.
İlk anlamı belli bir şekle ya da kalıba bürünmektir. Osmanlı döneminde devlete bağlı kurumları ve müesseseleri tanımlamak için de bu kelime kullanılırdı.
Mukaddem kelimesi, sözlük anlamı olarak öncü gelen, önceki ve öncül manalarına gelmektedir. Mukaddem kelimesi Arapça kökenli bir kelime olarak ifade edilebilir. Aynı zamanda mukaddem kelimesi, değerli ve üstün manasına da gelmekte olan bir kelimedir.
Anlamı: "Teferruat" kelimesi, bir olayın veya konunun ayrıntıları, detayları veya incelikleri anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyin daha ayrıntılı bir şekilde açıklanması veya incelenmesi gereken bölümlerini ifade etmek için kullanılır. Teferruat, bir konunun veya olayın daha derinlemesine anlaşılması için önemlidir.
Türk Dil Kurumuna bakıldığında müşterek kelimesi aynı şekilde 'ortak' anlamı taşımaktadır. Yapılan bir işin içerisinde 2 kişinin yaşadığı ortaklık olarak da dile getirilebilir. Örneğin 'hayat müşterektir' kelimesi içerisinde burada müşterek ortak bir yaşam içerisinde gitmesi gereken durumu anlatmaktadır.
Muamma, âşık edebiyatı geleneğinde âşıkların sorduğu, bütünüyle manzum bilmeceleri karşılayan bir terim olarak kabul edilirken lugaz ise daha çok divan şairlerinin yazdıkları manzum bilmece metinlerini adlandırmak için kullanılmıştır.
Müstantik kelimesi istintak sözcüğünden türetilmiştir. İstintak, bir meseleyi derinlemesine soruşturmak ve bilgi almak için karşı tarafa soru sormak demektir. Müstantik ise suçluları bulmak için şüphelileri sorgulayan kimse demektir. Bu kelime mecazen meraklı ve çok soru soran kişiler için de kullanılır.
i. (Fr. nuance) Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark, ayırtı: Çok yerinde bir târif, milletlerin renk nüanslarını bildikleri ölçüde medenî olduklarını söyler (Nihad S. Banarlı).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri