(Kavd. dan) İnkiyad eden, boyun eğen, muti olan, itaat eden.
münkad ne demek? (Kavd. dan) İnkiyad eden, boyun eğen, muti olan, itaat eden.
müeyyid / مُؤَيِّدْ
Te'yid eden. Doğrulayan. Sağlamlaştıran. Yardım eden.
münkir / منكر / مُنْكِرْ
(Nekr. den) İnkâr eden, kabul etmiyen, hakikatı tasdik etmiyen, dinsiz.
münacat / münâcat / münâcât / مناجات / مُنَاجَاتْ
Allah'a yalvarmak. Duâ. Allah'tan necat için dua. Yalvarmak için yazılan duâ veya manzume.
İlgili 31 soru bulundu
Tekaüt kelimesi, Osmanlı bürokrasisinde devletten maaş alan veya maaş karşılığı farklı tahsisatı bulunan görevlilerin hizmet yapamayacak duruma gelmesini ifade eden bir terim anlamı kazanmıştır. Tekaüt olan kimseye mütekāid denir.
(Tekili: Mülahaza) Mülahazalar. Düşünceler. Akıldan geçenler.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan mütenahi kelimesi, bir yerin sonu ve sonu olan zaman anlamına gelir. Farsçada ''na'' eki ise başına getirildiği eklere olumsuz anlamı katar. Na ve mütenahi kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuş olan bu kelime sonsuz manasına gelir.
münafese - منافسه
معارضه کردن و حسد بردن. (غیاث). منافسة.
münafık / münâfık / منافق / مُنَافِقْ İki yüzlü, araya nifak sokan. Fitnekâr. Ahdini bozan, yalan söyleyen, hıyanet eden.
(Kavd. dan) İnkiyad eden, boyun eğen, muti olan, itaat eden.
Munkarız olmak: Yıkılmak, çökmek, sönmek.
müşahid / müşâhid
Gören, şahid olan.
müfad - مفاد
[ مُ ] (ع اِ) معنی. مفهوم. مضمون.
İçine alan, içeren, kapsayan, tazammun eden. Üstüne alan, tazmini kabul eden. Muhit ve müştemil olan.
Lazca mutu/muti “(hiç) bir şey” kelimesinin privative'i (olumsuz) u-mut-eli “(hiç) bir şeysiz”, tıplı mcumu “tuz” u-mcum-eli “tuzsuz” gibi.
Kelime bazında Türk Dil Kurumu üzerinden ele alındığı vakit Müfteri kelimesi, 'Karalamacı' biçiminde ifade edilmektedir. Aynı zamanda iftiracı veya yalan söyleyen kişi ya da kişiler biçiminde de bu kelimeyi ele almak mümkün.
Kazanılmış olan, istifade edilmiş. Mâna, mefhum.
mefahir / mefâhir / مفاخر / مَفَاخِرْ
İftihar edilecek, övünülecek şeyler.
Arapça kökenli bir sözcük olan müteakip, ek olarak kullanıldığında sonrasında ve devamında anlamına gelir.
mübayenet / mübâyenet / مُبَايَنَتْ
Ayrılık. Tutmazlık. Başkalık.
MÜZİÇ – MÜZ'İC
(ﻣﺰﻋﺞ) sıf. (Ar. iz'āc “rahatsız etmek”ten muz'ic) Rahatsızlık veren, huzursuz eden, sıkıcı, bunaltıcı, bıktırıcı: … Fehm ü dâniş, akl ü istihrâc hep muzlim / Bütün rûhumda müz'ic bir cemâdiyyet olur nâim (Tevfik Fikret).
Memnun, hoşnut; hissedar.
Muhassıl ya da Muhassıl-ı Emval, Osmanlı İmparatorluğunda vergi tarhı ve tahsilinden sorumlu olan devlet memurlarına verilen addır.
müteharrik / متحرک / مُتَحَرِّكْ
Harekete geçen, kımıldanan. Yerinde durmayıp hareket eden. Devir ve hareket eden.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri