Meselâ, cemaate yetişmek için öğle namazının ilk sünneti kılınamadığı takdirde, farzı kılıp iki rekât sünnetten sonra ayrıca kılınır. Bu konuda farzdan sonra, önce ilk sünnet sonra son sünnet diyenler olmuşsa da tercih edilen önce son sünnetin sonra ilk sünnetin kılınması gerektiğidir.
Öğlen namazının ilk sünneti gibi farzdan önce yetişemeyerek, kılınamayan sünnet namazlar, farzdan sonra kılınır.
İşte sıkça sorulan soru vakit namazlarının sadece farzlarının kılınıp sünnetleri terk etmenin caiz olup olmadığıdır. Alimlerin ittifak içinde oldukları konu sünnetlerin terki halinde bunun günah olmadığıdır.
"Öğle namazının farzından önce dört rekât sünneti terk eden kimse şefaatime nail olmaz." Sabah namazının sünneti, öğle namazının sünnetleri, akşam namazının sünneti ve yatsı namazının son sünneti Nebimizin devamlı kıldığı, nadiren terk ettiği sünnetlerdir. Bunlara sünnet-i müekkede denir.
Gayrimüekked sünnetlere müstehap da denilmektedir. Müekked sünnetleri mazeret olmadan terk etmek doğru değildir. Mazeretsiz terk edilmeleri, 'isâet' yani yanlış ve kusurlu bir davranış olur; ancak azap gerektirmez.
İlgili 15 soru bulundu
Peygamber kılamadığı bir sabah namazını öğleden önce kaza ederken, sünnetiyle birlikte kaza etmiştir (Ebû Dâvûd, Salât, 11 [437-438, 443-444]). Bir de öğle namazında cemaate yetişmek için sünneti kılmadan farza başlayan kişi, farzı kıldıktan sonra kılmadığı ilk sünneti de kılar.
Kılmazsa günah işlemiş olmaz ama sünnet kılmış olmanın sevabından mahrum kalır.
Peygamberimiz (asm) ikindi namazının farzını değil, ancak sünnetlerini bazen terketmiştir; farzını terketmek haramdır. Peygamber Efendimiz (asm)'in hayatı bizim için örnektir.
Bununla birlikte Hanefî mezhebine göre, kaza namazı bulunan kimselerin farz namazların öncesinde ve sonrasında kılınan (revâtib) sünnetler ile teheccüd ve kuşluk namazı gibi nâfileleri kılmaları da caizdir.
Peygamber (s.a.s.), farz namazların öncesinde ve sonrasında sünnet namazları kılmış ve ümmetine de tavsiye etmiştir. Bundan dolayı vakit namazlarıyla birlikte eda edilen düzenli (revâtib) sünnetler imkânlar ölçüsünde kılınmalıdır.
İkindi namazı kerahat vaktine kadar geciktirilmişse, namaz kazaya bırakılmaz, sünneti terkedilerek sadece farzı kılınır.
Yatsı namazının sadece farzını kılıp, ardından hemen vitir namazını kılmanın sakıncası var mı? Değerli kardeşimiz, Bu şekilde kılmak caizdir. Bununla beraber mazeret olmadan namazların sünnetlerini terketmek mekruhtur.
Sünnetleri terk etmek namazı bozmaz, ancak kınamayı gerektirir.
Bu sebeple sabah namazı güneş doğmadan önce, ikindi namazını da güneş batmadan önce bitirmek gerekiyor. Bununla beraber, ikindi namazı kerahet vaktine kadar geciktirilmişse, namaz kazaya bırakılmaz, sünneti terkedilerek sadece farzı kılınır.
Son Sünnet
Namazdan sonra vacip olan vitir namazı kılınır.
Öğlen namazının kılınabileceği zaman dilimi ise öğlen namazı vaktinin girmesinden ikindi vaktinin girmesine kadar olan zaman aralığıdır. Bu kapsamda öğlen namazını kılacak olan bir kişi ikindi vakti girinceye kadar öğlen namazını kılabilir. İkindi namazı vakti girdiğinde ise öğlen namazı vakti sona ermiş olmaktadır.
Böylelikle 10 yıllık bir vakit namazının borcunu ödemek için ise 4 ay boyunca vakit namazının hemen arkasından 6 adet kaza namazı kılınması durumunda o namazın 10 yıllık borcunu ödemiş olursunuz. Kaza namazı bu şekilde kılınarak borcu olan namazların silinmesi için kılınan bir ibadettir.
Vaktinde kılınmamış olan 5 vakit farz namazların kazâsı farzdır. Vitir namazının kazâsı ise vâcibdir. Sünnetlere gelince sadece sabah namazının sünneti vakti dışında kazâ edilebilir. Diğer sünnet namazların vakti haricinde kazâları yoktur.
Peygamber Efendimiz, “Her kim bir namazı unutur veya ondan gaflet edip uyuyakalırsa, onu hatırladığında hemen kılsın. Onun bundan başka kefareti yoktur…” (Müslim, Mesâcid, 315-316 [684]; bkz. Buhârî, Mevâkîtü's-salât, 37 [597]) buyurmuştur.
Öğle namazının sünneti cemaat olmadığı ve kişinin kendi başına namaz kıldığı durumlarda ikindi vakti girene kadar kılmak mümkün olmaktadır. Öğle namazında kerahat vakti geçtiği için öğle namazının sünnetini ikindi vakti girene kadar kılmak gerekmektedir.
Özellikle belirtilen zaman aralığında mazerete dayalı olarak ikindi namazı sünneti kılınamadıysa ikindi namazının sadece farzı kılınarak güneş batmadan evvel namaz eda edilebilmektedir. İkindi namazında güneş batmaya başladıktan sonra namaz kılmak mekruh sayılmaktadır.
İkindi ve yatsı namazının ilk sünnetleri iki rekat olarak da kılınabilmektedir. Peygamberimiz (asm) bazan iki rekatta bir selam vererek de kılmıştır. Bu sebepten ikindi namazının ve yatsı namazının ilk sünnetlerinin ilk oturuşlarında Salli ve Barik duaları da okunmaktadır.
Sünnetler de Allah'ın emriyle efendimizin kıldığı namazlardır, farzlar da.
Şafi mezhebini taklit edenlerin bunlara uyması gerekir. Şu husus da önemli: Namazı özürlü olarak terk edenle özürsüz terk edenin durumu farklıdır. Namazı özürsüz olarak kazaya kalmış ise onlar kılınmadan hiçbir sünnet kılınmıyor. İlk işi kaza kılacak.
Hz. Peygamber (s.a.s)`de şöyle buyurmuştur: "Bilerek namazı terkeden kimseden Allah ve Resulunün zimmeti kalkar." (Ahmed b. Hanbel, IV, 238, VI, 461).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri