"Allah Teâlâ, sahâbeye, O'nu (peygamberlik vasfıyla) şereflendirmelerini emretmiştir." Bu sebeple Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- sadece ismiyle çağırılmaz. Aksine: Ey Allah'ın elçisi! Ey Allah'ın peygamberi!
Kur'ân-ı Kerîm'de يَا مُحَمَّدُ “Ey Muhammed!” ve قَالَ مُحَمَّدٌ “Muhammed dedi” ifadeleri geçmez. Diğer peygamberler ve başkaları hakkında ise bu ifadeler kullanılmaktadır. KUR'ÂN'DA, RASÛLULLAH'A: “EY MUHAMMED!” DİYE HİTAP EDİLMEMİŞTİR.
Peygamber'e ismiyle “Yâ Muhammed” şeklinde çağırdıkları veya hitapta bulundukları pek vâki değildir. Onlar daima “Yâ Rasûlallah” veya “Yâ Nebiyyallah” şeklinde nidâ etmektedirler. Hatta eşleri ve çocukları da “Yâ Nebiyyallah veya yâ Rasûlallah” şeklinde nidâ etmektedirler17.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm, Ahmed-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmdır.
Aişe'yi Hümeyra, “pembe yanaklım”, Ya Uveyş-Aişecik” gibi hoş hitaplarda bulunurmuş. Kızı Fatıma'ya, Hz. Ali'ye ve sahabeden sevdiklerine onların güzel özelliklerini vurgulayan sıfatlarla hitap etmiş.
İlgili 20 soru bulundu
“Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir." “Sizin hayırlınız, eşine hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızın. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder.”
Peygamber Efendimiz'in Gözbebeği Hazret-İ Hatice Annemiz-2 | Sebnem Dergisi.
Hayatta iken Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e: Yâ Muhammed! Diye hitap etmek câiz değildir. Dahhâk -Allah ona rahmet etsin-, İbn-i Abbas'tan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ederek şöyle demiştir: "Sahâbe Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e: Ey Muhammed!
Sözü değil. Söz olarak Kur'an Allah'a izafe edilmiyor. Kur'an'ın hiçbir yerinde böyle bir ifade görmüyoruz. Kur'an Allah'ın kelamıdır, Resulullah'ın da kavlidir.
Kur'ân, Peygamber'e düz ve amirane hitap eder: “Ya eyyuhâ'n-nebiyyu: Ey Peygamber” veya “Ekımi's-salâte: Namaz kıl” veya “Utlu mâ ûhiye ileyke: Sana vahyedileni oku.” İşte Kur'ân'ın Peygamber'e hitapları böyledir. Allah bir kuluna “Habibim” yani “Sevgilim” diye hitap etmez.
smet sıfatı, peygamberlerin, Allah tarafından, kötülük yapma, günah işleme ve yalan söyleme hususunda korunduğunu ifade eder. Bu sıfat, peygamberler için zaruri ve gerekli bir şeydir.
Kur'an, bir hitap olarak Hz. Muhammed (asm.) gönderilen bir kitaptır. Kur'an'ın konuşma üslubuyla gönderildiğini ve bu kitabın konuşma dilinden yazıya aktarıldığını bilmekte yarar vardır.
Peygamber Efendimiz (SAS.) çocuklara hoşlarına gidecek lakaplar takar, bu lakaplarla seslenerek onları neşelendirirdi. İsmi güzel olmayan çocukların isimlerini değiştirir, onlara “yavrucuğum” diye hitap ederdi. O, âlemlere rahmet olarak gönderilmişti.
Arapçada peygamber karşılığı olarak “rasûl ve mürsel” kelimeleri kullanılır. Çoğulları “rusül” ve “mürselûn” gelir. Rasûl, bir terim olarak yeni bir kitap ve yeni bir şerîatla gönderilen peygamberi ifade eder.
Peygamber Fars'çadır, resul veya nebi anlamında kullanılır. Kur'an-ı kerimin bir çok yerinde Peygamber efendimize Resul deniyor, bazen Nebi diye de geçiyor.
Cevap: Resûlullah Efendimizi hayatta iken de, vefatından sonra da, vesile ederek dua etmek sahihtir ve caizdir. Bunun gibi, evliyayı, salihleri vesile ederek dua etmenin caiz olduğunu hadis-i şerifler göstermektedir.
Din kardeşine gelen belâya sevinme; sonra Allah ona âfiyet, sana belâ verir. Öğüt olarak ölüm yeter. Gam çekmeye kabir yeter. İman edip hayırlı işler yapanların son duaları; 'Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun' cümlesidir.
Kur'an Allah kelamıdır, beşer kelamı değildir.
Her surede ayette ya açıktan ya da gizli olarak "de ki" ifadesi olduğu gibi, Peygamber Efendimize (asm) bunu söylemesi isteyen Allah'tır. Peygamber Efendimiz de Allah'tan aldığı emri aynen tebliğ eder.
Biz Müslümanlara göre Kur'an, Yüce Rabbimizin insanlığa gönderdiği son ilahî mesajdır. Kur'an öncesinde gönderilen ilahî kitaplar zaman içinde insanlar tarafından bozulmuş ve tahrif edilmişti. Hz. Muhammed'den (sav) sonra bir peygamber gelmeyeceği gibi Kur'an'dan sonra bir ilahî kitap da gelmeyecektir.
Şefaat ya rasulallah demek şirk değildir. Dünya hayatında iken efendimizi görse ey Allah'ın Rasulü bana şefaat dese ittifakla şirk koşmuş olmaz ahirette şefaati inkar eden kafirdir. Ayetle sabittir çünkü.
Genellikle kutsal sayılan kişileri ifade etmek için isimden önce Hazreti kelimesi kullanılır. Allah'ın isimlerinden biri ve her ismi anlamında kullanıldığı için Hazreti kelimesi dini bir içeriğe de sahiptir.
Tam adı "Ebû'l-Kâsım Muhammed ibn-i 'Abd Allâh ibn-i 'Abd'ûl-Muttâlib ibn-i Hâşim ibn-i 'Abd Menâf El Kureyşî" (Arapça: محمد بن عبد الله بن عبد المطلب بن هاشم بن عبد مناف القرشي) ya da daha kısa olan "Ebû'l-Kâsım Muhammed bin 'Abd Allâh bin 'Abd'ûl-Muttâlib El Hâşimî" olarak geçer.
Resûlullah (asm) vefat etmeden önce, "Lâ ilahe illallah, ruh teslimi ne zor şeymiş!" dedi ve Hz. Âişe (r.anha)'nin kolları arasında "maa'r-refîkil-a'lâ" (en yüce dosta) sözüyle ruhunu teslim etmiştir.
Resulullah efendimiz, Hazret-i Aişe'yi çok severdi. Resulullaha, “En çok kimi seviyorsun” denildiğinde buyurdular ki: - Aişe'yi.
Muhammed, en çok Hatice'ye aşıktı. * Hz. Ayşe, kıskançlığını gizlemiyor. - Çünkü ona hiç toz kondurmadı peygamberimiz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri