Sözlükte “savmak, çevirmek, harcamak, değiştirmek, nakletmek, altın parayla gümüş parayı değiştirmek, bir para diğerine üstün olmak” gibi anlamlara gelen sarf kelimesi fıkıhta paranın para ile değişimini konu edinen akdi ifade eder. Sarf işini meslek edinen kişiye sayrafî veya sarrâf denir.
Sarf ilmi Arap dili veya nahv olarak tabir edilen Arap grameri içinde ele alınmış bir ilimdir. Kelimede meydana gelen değişiklikleri temel alan bu ilim, ilk dönemden itibaren ilgi görmüştür. Zira Arap dili kelimenin yapısında meydana gelen değişikle diğer dillerden farklılık arz etmektedir.
Sarf, kast edilen manayı elde etmek için kelimenin değişik şekillerinden bahseder. Kast edilen manalar tüm dillerde aynıdır. Ancak lafzı yani, söyleniş tarzı ayrıdır. Her millet aynı manayı değişik lafızlarla kullanmaktadır.
Sözlükte “çevirmek, döndürmek” anlamındaki sarf kelimesi terim olarak biri amelî, diğeri nazarî olmak üzere iki şekilde kullanılır. Amelî sarf, asıl kabul edilen kelimeyi (masdar veya mâzi) lafız veya anlamla ilgili bir maksat için değişik fiil ve isim vezinlerine dönüştürmektir (tasrif).
Sarf kelimesinin ilk anlamı harcamak, ikinci anlamı ise kullanmaktır. Bu kelime Osmanlı döneminde şekil bilgisi anlamında kullanılmıştır. Nahiv ise bir şeyi takip etmek ve doğru bir şekilde yapmaya çalışmak demektir. Bu kelime dil bilgisinde cümle bilgisi anlamına gelir.
İlgili 43 soru bulundu
Arapça gramerinin söz dizimi kuralları ile i'rab bölümünü kapsayan ilim. Kur'ân-ı Kerîm'e hareke sistemini getiren ve Arap nahvinin ilk esaslarını tesbit eden âlim, şair.
Sarf sözcüğü bir ürünü satın almak ya da bir hizmetten faydalanmak için para harcamak demektir. Kelime mecazen bitirmek, noktalamak, tüketmek anlamına da gelir. Sarf kelimesi Osmanlı döneminden bu yana birçok tamlamanın içinde kullanılır.
Sözlükte “savmak, çevirmek, harcamak, değiştirmek, nakletmek, altın parayla gümüş parayı değiştirmek, bir para diğerine üstün olmak” gibi anlamlara gelen sarf kelimesi fıkıhta paranın para ile değişimini konu edinen akdi ifade eder. Sarf işini meslek edinen kişiye sayrafî veya sarrâf denir.
arapça fiil çekimlerini konu edinen ilimdir. klasik arapçayı öğrenmenin olmazsa olmaz ilk basamağıdır. ilk önce fiillerin çekimini ihtiva eden emsile kitabı ezberlenir. sonra bu fiillerin kalıp/kiplere göre geçişli, geçişsiz, edilgen, ettirgen özelliklerini anlatan bina kitabı okunur.
Sarf TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim Harcama, tüketme, kullanma.
Sarfedilen, harcanan şeyler, her türlü masraflar: “Bu ay sarfiyâtımız fazla oldu.” Bütçe hârici sarfiyat lâzım gelir (Reşat N. Güntekin).
Fakat müstakil olarak kaleme alınan bu eserler arasında günümüze ilk ulaşan Ebû Osman el-Mâzinî'nin et-Tasrîf adlı kitabı olmuştur. Ebû Osman el-Mâzinî de bu sayede sarf ilminin kurucusu sayılmıştır.
Arapça öğrenmek isteyenler ilk olarak bu ilme dâir yazılan kitapları okuyarak başlarlar. Bu kitap sarf ilmine dâir sırasıyla Emsile, Bina, Maksud kitaplarının bir araya getirildiği sarf mecmûasıdır. Osmanlı medreselerinde yüzyıllarca okutulmuş ve halen de okutulmaktadır” deniyor.
Eser, Hüseyin Cahit Yalçın'ın Avrupa gramerciliği bakış açısıyla kaleme aldığı Türkçe Sarf ve Nahiv adlı eserin yeni yazıya aktarımını içermektedir.
Mebnî kelimeler de, cümle içerisinde hiçbir şekilde i'râbta yeri olmayan aslî mebnîler ve cümle içerisinde i'rabta yeri olsa da i'râb alametini kabul etmeyen ârızî mebnîler şeklinde iki kısma ayrılmaktadır.
Fasih Arapça veya Modern Standart Arapça, çoğu Arapça metnin yazıldığı, halk arasında karşılığı Ammice olan dildir. Kur'an ve Kur'an ile ilgili eserlerde bu dilin dil bilgisi kurallarından yararlanılır. Ayrıca, İslam beldelerinde de bu dil yürürlüktedir.
Arapçada şibh cümle denildiğinde ilk akla gelen müteallakının (bağlı olduğu fiil veya fiilimsi) vacip olarak hazfedilmesidir. Kaynaklarda haber, sıfat gibi öğelerin geliş şekilleri ele alınırken; şibh cümle olarak geldiği ifade edilir ve bu şibh cümleler de müteallakı hazfedilen harf-i cer ve zarflardır.
Arapça kökenli bir kelime olan merfu kelimesi yükselmek anlamına gelen bir kelimedir. Merfu kelimesi yükselmek anlamına gelmesinin yanında Arapça cümlelerin öğelerinde de kullanılan bir kelime ayrıştırıcı olarak kullanılmaktadır.
A) Sarf Muamelesi ve Özellikleri:
Yani altının altınla, altının gümüşle, gümüşün gümüşle veya bunların tedavüldeki bir para ile yahut tedavüldeki paraların ya da döviz çeşitlerinin birbiriyle mübadelesine “sarf muamelesi” denir.
sarf kararı, dosyada yapılan işlemler için ilgililere ödenen ücretlerin karara bağlanmasıdır. Yani sizinle ilgili bir işlem değil, bilirkişiye ödenen ücret için düzenlenmiştir.
Özet: Şüf'a/önalım hakkı, hukuk sistemlerinin müştereken ele aldığı konulardan birisi- dir. Bu hak temelde bir malın mülkiyetinin, cebren de olsa bir başkasına nakledilmesini sağlar. Onun bu durumu, konuyu özel kılan bir hususiyettir.
TDK'ya göre sarf etmek kelimesinin doğru yazılışı "sarf etmek"dir. Başka yazımlar yanlış kabul edilmektedir.
1. Vazgeçme, hesâba katmama. 2. (-den) Hesâba katılmasa da, sayılmasa da: “O semt, uzaklığından sarfınazar güzel de değil.” ѻ Sarfınazar etmek: Vazgeçmek, hesâba katmamak: Bunun üzerine pâdişah kadıların katillerinden sarfınazar eder (Fâik Reşat).
Efor Kelimesinin Güncel Sözlük Anlamı Ne Demektir? Cevap: Bir işi yapabilmek için sarf edilen çaba, güç.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri