Elma Sirkesi ve Aft Bakterileri yok etme kabiliyeti, aftınızın giderilmesine yardımcı olabilir. Ancak sirke, aftınızla temas ettiğinde yakabilir, bu yüzden eğer acı çekiyorsanız başka bir ev ilacı deneyin.
Aşırı sıcak, soğuk ve asitli gıdalara ara vermek ve tuzlu su ile gargara yapmak aftın iyileşmesini hızlandırır.
Başlangıçta sirke daha çok ağrı yaratabilir ama aftların ağrısının giderilmesinde etkinliğini göreceksiniz. Kabartma tozu da doğal aft tedavilerinden birisidir. Direkt aftın üzerine kabartma tozu (karbonat) uygulayabileceğiniz gibi, su ve kabartma tozu ile bir hamurda oluşturup uygulama yapabilirsiniz.
-Kesinlikle aftın yüzeyine dokunulmamalı ve tahriş edici işlemlerden kaçınmalıdır. -Halk arasında yaygın olan ve ağrıyı hafifletebileceği düşünülen aftın üzerine tuz basmak, asitli ürün sürmek veya rakı basmak gibi yanlış ve sorunu daha da kötüleştirecek işlemlerden kaçınmak gerekmektedir.
İlgili 40 soru bulundu
Uygunsuz bir şekilde yapılan protezler ve diş telleri nedeniyle ağız içinde yaralar oluşmaktadır. Vücuttaki B12 vitamini ile demir ve folik asit eksikliği de ağız yaralarının önemli bir sebebidir.
Aft bu durumlar ile ilgili olabilir: Hastalıklar: Aft, kronik iltihaplı bağırsak hastalığı, çölyak hastalığı (ince bağırsak mukozasının kronik hastalığı), Behçet hastalığı (vasküler iltihap) HIV enfeksiyonu, Herpes enfeksiyonu, el, ayak ve ağız hastalığı gibi hastalıklar bağlamında ortaya çıkabilir.
Yarım bardak ılık suda bir çay kaşığı normal ev tuzu eritilir ve bu suyla günde birkaç kere hatta birkaç saatte bir bu suyla, yutmadan 15-30 saniye gargara yapılabilir. Karanfil yağının ağrı dindirici özelliği bulunmaktadır. Çok ağrılı olabilen ağız içi aft benzeri lezyonlarda ağrıyı hafifletmekte kullanılabilir.
Ağız içerisinde ya da yakın bölgelerde çıkan aft, bulaşıcı değildir. Belirtilerin görülmeye başlamasından itibaren durum genellikle 1 ila 3 hafta arasında kendiliğinden iyileşir. Bu nedenle tedavi pek gereken bir durum değildir. Eğer belirtiler arasında ağrı görülüyorsa, bu durum da ortalama 7-10 gün içerisinde geçer.
1) İbrahim Saraçoğlu
Anadolu'da yoğurt otu olarak bilinen bitkiyi alıp bitki çayı olarak içilmesini öneriyor. Bu çay ile gargara yapılmasının da etkili olduğunu ekler. Ayrıca limon ile gargara yapılmasının da ağız içi yaralarını iyileştirmede etkili sonuçlar verdiğini belirtir.
Güçlü bir vitamin ve mineral desteğidir. Yaraların hızlı iyileşmesine katkıda bulunur. Siğil ve mantar gibi cilt enfeksiyonlarının giderilmesine yardımcı olabilir.
– Aft üzerine uygulanacak “orabase”, “Gly-oxide”, “Cankaid”,”Ambesol” gibi ağız içi kremler uygulanabilir. – “sucralfate” tableti ılık suda eritip gargara yapılabilir.
Ağzı tuzlu suyla çalkalamak, aftların kurutulmasına yardımcı olabilir. Yarım bardak ılık suda bir çay kaşığı normal ev tuzunu eritin ve tükürmeden önce çözeltiyi 15 ila 30 saniye boyunca ağzınızın içinde döndürün. Gerekirse birkaç saatte bir tuzlu su ile çalkalamaya devam edebilirsiniz.
Zayıf bağışıklık sistemi, vitamin ve mineral yetersizliği, ergenlikte hormonal faktörler ve çölyak hastalığı aftöz ülsere neden olabilmektedir. Bulaşıcı bir hastalık değildir. Kadınlarda daha yaygın olarak görülür. İltihaplı bir doku ile çevrili olan aft yaraları kısa zamanda kendiliğinden geçer.
Aft bulaşıcı değildir, uçuk bulaşıcıdır.
Bunun yerine krizi dindirmek için ıspanak, yoğurt, somon veya kara lahana gibi daha yumuşak ve daha hafif besinleri tercih edin. Ağzı tuzlu suyla çalkalama, ağız içi yaralarını kurutabilir ve şişliği önleyebilir.
Yemeklerden önce aft bölgesine "xylocaine" solusyonu ya da ağız için hazırlanmış anestezik kremler uygulanabilir. Aft üzerine uygulanacak "orabase", "Gly-oxide", "Cankaid","Ambesol" gibi ağız içi kremler uygulanabilir.
Çapının minikliğine inat, acısı bir o kadar büyük! Yarım santimden küçük olanlara minör aft, yarım santimden büyük olanlara majör aft deniyor. Çoğunlukla minör aftlar kendiliğinden 10 gün içinde geçiyor. Majör aftlar veya çok sayıda ağrılı aftlar hastaların yaşam kalitesini son derece bozuyor.
Aft, kanserleşmez ve kansere dönüşmez.
Pek çok hastalıkta olduğu gibi özellikle bağışıklık sisteminin zayıf düşmesi ağız içi aftların oluşumunda da etkilidir. Çoğu zaman sebebi olmayan bu tip aftlar bazı durumlarda, genetik faktörler, ilaç yan etkileri, duygusal stres ve maruz kalınan travmalar sonucunda da oluşabilir.
Genetik yatkınlığın dışında, uykusuzluk, stres, yetersiz beslenme, kan değerlerinde yaşanan birtakım eksiklikler (demir, çinko, B12, folik asit eksikliği gibi) gibi kişinin bağışıklık sisteminde olumsuzluk meydana getiren faktörler ağız içi yaralarının oluşumuna uygun bir zemin hazırlamaktadır.
Stresin ağız hijyeni ve diş sağlığını doğrudan etkileyen önemli bir faktör olduğunu belirten uzmanlar stresin, ağızda aft oluşumu, bruksizm (diş sıkma), ağız kuruluğu, diş eti hastalığı, ağız kokusu, prekanseröz lezyonlar gibi birçok ağız ve diş hastalığına sebebiyet verdiğini belirtiyorlar.
Ağız İçi Sağlık Problemleri: Diş problemleri, ağız içi enfeksiyonlar, ağızda çıkan ülser veya aftlar, damak problemleri, tükürük bezi hastalıkları gibi çeşitli sorunlar ağız kokusuna neden olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri