Kol ve bacak ağrıları: Yaşadığımız stres veya gerginlikler esnasında bazen kaslarımızı sıkarak kendimizi sakinleştirmek isteriz bu da daha sonrasında kollarımızın ve bacaklarımızın ağrımasına yol açar.
Ruhsal gerginlikler ağrıya yol açıyor
Sırt, mide, baş ağrısı ve kol-bacak ağrılarının stresin neden olduğu hastalıklardan birkaçı olduğunu belirten Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, “Psikiyatride somatizasyon adında bir kavram var. Anlamı, ruhsal hastalıkların bedensel hastalıklar gibi tepki vermesidir” dedi.
Stresin insan üzerinde yarattığı baskı bazen gerilim bazen de diş ve çene kaslarını sıkma ile kendini gösterir. Aşırı stres halinde yaşayan birçok insanın gece dişlerini gıcırdatması ve sabah ağrıyan bir çeneyle uyanmaları bu yüzdendir. Bu durum, çoğu kişi de ağız ve diş problemleri dışında baş ağrısıyla sonuçlanır.
Kas gerginliği ve omuz ağrısı da stresin insan üzerindeki etkilerindendir. Oluşan kas gerginliği ve omuz ağrısı çalışmayı ve günlük aktiviteleri gerçekleştirmeyi zorlaştırabilir. Bu nedenle sırt ve omuzlardaki baskıyı ve ağrıyı azaltmak için stresi yönetmek önemlidir.
-Kol ve Bacak Ağrılar: Gün içerisinde yaşanan olumsuz olaylar ve strese girmeye sebep olan durumlar kol ve bacak kaslarının gerilmesine böylece ağrıların oluşmasına sebep olur. Stres anlarında kollarımı ve bacaklarımızı sıkarak kendimizi tutmaya çalışmamızda ağrıların sebeplerinden biridir.
İlgili 24 soru bulundu
Kemik, eklem, tendon, sinir, kas ve damarlarda olan problemler ağrıya neden olabilir. Bunların dışında bacak ağrısı nedenleri bel fıtığı, diabet, huzursuz bacak sendromu, bacak arteriyel sisteminde darlık, bacak venöz damarlarında genişleme ve varis gibi hastalıkların belirtisi olarak da ortaya çıkabilir.
Kas spazmı olarak da adlandırılan bu durum, kas yorgunluğuna, vücudun susuz kalmasına ve dengesiz beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkar. Bunun yanı sıra bel fıtığı nedeniyle de bacak ağrısı hissedilebilir. Bacak ağrısı nedenleri arasında travma, gebelik ve çocukluk döneminde görülen büyüme atakları da bulunur.
Stres, sempatik sinir sistemini uyaran hipotalamusta başlar. Bunu takiben böbreküstü salgı bezleri, epinefrin olarak da bilinen adrenalin ve noradrenalin salgılar. Bunların kana karışmasıyla beraber kalp atışı hızlanır.
Gereğinden fazla stres ve kortizol hormonu kalp ve akciğerlerin çalışma temposunu bozar. Bunun sonucunda da kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon ve astım gibi bazı hastalıklar ortaya çıkabilir. Kalp çarpıntınız varsa veya göğsünüzde bir ağrı ve sıkışma hissediyorsanız en kısa zamanda doktorunuza başvurun.
Bilim adamları, ağrı kesicilerin etken maddesi parasetamolün baş ağrılarını dindirdiği gibi zor kararlar alması gerekenlerin kapıldığı endişe ve stresi de azaltabileceğini vurguladı.
Stres belirtileri; fiziksel (çarpıntı, baş ağrısı, soğuk ya da sıcak çarpması, sindirim rahatsızlığı, nefes darlığı, uykusuzluk, düzensiz uyku, mide krampları, boyunda ağrı) veya duygusal (unutkanlık, konsantrasyonda azalma, kararsızlık, zihin karışıklığı, olumsuz üzerine odaklanma) olabilir.
Bacak Ağrısı / Kıskançlık ve Kendine Güvensizlik: Bacak ağrılarının kişinin kendine güvensizliği, yetersizlik duygusu ve kıskançlıkla tetiklendiği düşünülüyor.
Sinir sistemi ve kas iskelet sisteminin haricinde yaşlanma, yetersiz egzersiz, kronik hastalıklar, uyku düzensizliği, kötü beslenme, vitamin ve mineral eksiklikleri, hareketsiz yaşam gibi etkenler de bacaklarda güçsüzlüğe sebep olabilir.
Kısa mesafeli yürüyüşlerde bacaklarında ağrı hisseden, dinlenme sırasında dahi ağrı yaşayan, bacak ve ayaklarında soğukluk, solukluk gibi belirtileri olan kişiler mutlaka bir kalp ve damar hastalıkları uzmanına görünmeli.
Günümüzde birçok kişi strese bağlı kas ağrısının termal su tedavisi ile kısa sürede geçtiğini deneyimlemiştir. Siz de bu yöntemi muhakkak denemelisiniz. Kimi zaman termal suyla dolu bir havuzda saatlerce bol bol yüzmek, kimi zaman ise termal suyun kullanıldığı bir hidroterapi seansına katılmak size iyi gelecektir.
Stres reaksiyonunun üçüncü aşamasında vücut tükenme durumu yaşayabilir. Etkili şekilde baş edilemeyen ve üstesinden gelinemeyen stres kaynakları arttığında vücudun uyum kapasitesi azalır ve alarm aşamasındaki tepkiler sürekli hale gelerek kronik stres tablosuna neden olur.
Bu belirtilerden en önemlileri yüksek kan basıncı, hızlı kalp atışı, kaslarda gerilim ve titreme, uykusuzluk, midede kramp ve bulantı, baş ağrısı, baş dönmesi, aşırı yorgunluk, bitkinlik, göğüs ağrısı, ağız kuruması, zayıflık, aşırı terleme, zor nefes almak, bağırsakların bozulması, dişlerin sıkılması olarak ...
Genel uyum sendromu teorisine göre bireyin strese tepkisi üç aşamada gerçekleşir. Bunlar alarm, direnme ve tükenme aşamalarıdır.
Bu hastalıklardan birisi bulunuyorsa, psikiyatri bölümü tercih edilebilir. Öncelikle psikiyatri bölümünü çok iyi anlamak gerekir. Hastalıkları araştırılarak, ilgili bir hastalıkla bu bölüme gidilmelidir. Psikiyatri servisine gitmek için, akıl sağlığı veya huzursuzluk gibi durumların olması gerekir.
Hastalar tarafından genellikle tam olarak tariif edilemeyen bir hastalık olmakla birlikte ayak ve bacak bölgesinde, bazı hastalarda ise kollarda kaşıntı, ürperme, ağrı, yanma ve karıncanma gibi semptomlarla karakterize bir hastalıktır.
Dolayısı ile sağ ve sol kalçadan bacağa vuran ağrı genelde sinir yolu boyunca ilerleyen ağrı anlamına gelen siyatik kaynaklıdır. Siyatik sinir, kalçalar boyunca ve her bacaktan aşağı doğru hareket eder. Daha çok fıtıklaşmış bir disk veya aşırı kemik büyümesinin sinirin bir kısmına baskı uyguladığında oluşur.
Bacak ağrısı yaşandığı zaman genel olarak travmatoloji ve ortopedi bölümlerine gidilir. Bu durum hem bacak ağrısı hem de diz ağrısı için geçerlidir. Yaşanabilecek olası sağlık sorunu nedenine bağlı olarak, ortopedi ve travmatoloji bölümleri karşılıklı yönlendirme gerçekleştirebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri