Tüm bağışıklık sistemi hastalıklarında olduğu gibi stres sedef hastalığının tetikleyicileri arasındadır. Sedef hastalığı ve stres arasında bir kısır döngüden söz edilebilir. Bazı ilaçlar, enfeksiyonlar, aşırı ultraviyole, hormonal değişiklikler gibi başka tetikleyiciler de bulunmaktadır.
Genetik yatkınlığı olan kişilerde bazı faktörler de sedefi ortaya çıkarabilir. Sedef hastalığı strese bağlı olarak da gelişebilmektedir.
Genetik yatkınlığın hastalığın ortaya çıkmasında etkisi bulunmaktadır. Ebeveynde aynı hastalık görülmese de önceki nesilde varsa hastalığa yakalanma ihtimali yükselir. Diğer yandan aşırı stres, üzüntü depresyon gibi psikolojik durumların hastalığın ortaya çıkmasını tetiklediği görülmüştür.
Ağız-boğaz bölgesi başta olmak üzere bazı enfeksiyonlar, deriye yapılan travmalar, kesiler, ameliyatlar, basit bir böcek sokması veya şiddetli güneş yanıkları hastalığın alevlenmesine sebep olabilir. Alkol ve sigara kullanımı, şişmanlık, stres, genel durum bozuklukları, aşırı soğuk da alevlendirici etkenlerdendir.
Hastaların neredeyse yarısının kronik depresyon ile mücadele etmesi nedeni ile, sedefin en yaygın tetikleyicisi olarak stres öne çıkmaktadır. Yüksek miktarda ya da düzenli şekilde alkol tüketimi de sedef hastalığını tetiklemektedir.
İlgili 37 soru bulundu
Patates, domates, biber ve patlıcan gibi kabuklu sebzeler iltihabı artırabilir ve sedef hastalığının semptomlarını daha da kötüleştirebilir.
Değirmenci'de, sedef hastalığının sadece bir deri hastalığı değil psikolojik etkileri de olan psikosomatik bir hastalık olduğunu belirterek psikiyatrist takibinin de hastalığın tedavisinde önemli olduğunu söyledi.
Sedef hastalığı teşhisi konan kişilerin özel bir diyet izlemesi gerekir. Alerjik reaksiyonlara neden olabilecek ürünlerin reddedilmesini içerir. Narenciye, çikolata, bal, yumurta, tam yağlı sütün yanı sıra kırmızı sebze ve meyveleri diyetten çıkarmanız önerilir.
Soğuk uygulanan deniz suyunun cilt ve yüz üzerinde tonik etkisi vardır. Cilde nem ve parlaklık verir, toksinleri yok eder ve peeling görevi görür. Filtrelenmiş deniz suyu egzama, uçuk, kurdeşen, akne, sedef hastalığı gibi birçok cilt rahatsızlığını tedavi eder.
Yapılan araştırmalar sonucunda B vitaminleri, A vitamini ve Çinko düzeylerinin sedef hastalarında düşük bulunduğu saptanmış. Ayrıca yine kan insülin ve glikoz seviyeleri de yüksek bulunmuş olan sedef hastalarında şişmanlık da önemli bir risk faktörüdür.
Tedavi edilmezse zamanla kalınlaşıp özellikler eller ve ayaklarda hareketi zorlaştırabilir. Kelliğe yol açmaz ama hastalık şiddetli ise saç dökülmesini arttırabilmektedir. Sedef hastalığı sadece tırnağı tutabilir.
Temeli otoimmün bir rahatsızlık olan sedef hastalarında psoriatik artrit, bağışıklık sisteminin cilt ile birlikte eklemleri de hedef alması sonrasında meydana gelir. Özellikle el eklemlerini ağır şekilde etkileyebilen bu durum vücuttaki herhangi bir eklemde meydana gelebilir.
Sedef hastalığı kişinin hayatı boyunca sahip olduğu ancak doktor kontrolünde uzun tedaviler sonucunda kontrol altında tutulabilen kronik bir hastalıktır. Kesin bir tedavisi bulunmamakla beraber sedef hastalığının tedavisinde hastalığa yol açan hücrelerin ve hücre aktivitelerinin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Sedef hastalığını tetikleyen en önemli faktör stres ve sıkıntıdır. Onun dışında enfeksiyonlar, hatta bazen küçük bir diş çürüğü, geçirilen ağır hastalıklar, ameliyatlar, kullanılan bazı ilaçlar, deriyi zedeleyen yanık ve travmalar gibi çeşitli faktörler sedef hastalığını uygun bünyeli kişilerde tetikleyebilir.
Cildi kurutmanın dışında, sabun cildin doğal pH'ini degiştirerek onu tahrişe daha yatkın hale getirebilir. Daha hassas bir temizleme için sabun içermeyen bir duş jeli kullanabilirsiniz. Bu size tuhaf gelebilir fakat yulaf ezmeli bir küvette banyo yapmak rahatlatıcı olabilir ve kabukların dökülmesine yardımcı olabilir.
Sedef hastalığı yaygın inflamasyona neden olan otoimmün bir rahatsızlıktır. Sedef hastalığı, cilt ve akciğerler de dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarını etkileyebilir. Kişiyi akciğer hastalığı, kalp hastalığı, kanser ve artrit gibi birçok komplikasyon için risk altına sokar.
Meryemana dikeni, buğday ruşeymi yağı, hidrastis canadensis çayı, kadın tuzluğu, hodan yağı, aloe vera, keten tohumu yağı, dulavratotu sedef hastalığına iyi gelen bitkilerdir.
Genetik, psikolojik, yanlış beslenme, kimyasal tahrişler gibi birçok farklı sebep hastalığı tetikleyebilir. Görüntüsü sebebiyle hasta psikolojisi bozulabilir. Oysa Saçta Sedef hastalarının büyük bir çoğunluğunda tedavi mümkündür.
Anti-enflamatuar ve UV-immün baskılayıcı bir etkiye sahip olduğu için güneş sedef hastalarının cilt durumunu iyileştirme eğilimindedir. Ayrıca, UV ışınları, sedef hastalığı tedavisinde gerçek bir terapötik seçenek olarak kullanılır: örneğin güneş ışığının daha az olduğu kış aylarında fototerapi önerilebilir.
Misket limonu, maydanoz ve melisa gibi bitkileri sedef hastalığının yol açtığı etkileri hafiflettiği söylenir. Siz de bu besinleri tüketerek rahatsızlığın hafiflemesini sağlayabilirsiniz.
Bu konuda araştırmalar vücuttaki pH faktörünü dengelemek için yapılır üzüm sirkesi sedef hastalığına iyi gelir. Sedef hastalığı başta olmak üzere birçok cilt hastalığına karşı etkili bir alternatif tedavidir.
Sedef Hastalığı normal bağışıklık sistemi işlevlerini bozmaz.
Sedef hastalığının etkilediği sistemlerden biri de sinir sistemi olup, sedef hastalarında bilişsel bozukluk ve demans riskinin arttığı bazı çalışmalar ile gösterilmiştir. Sedef hastalarında bilişsel bozukluklar hastalığın başında ya da hastalığın ilerleyen dönemlerinde gelişebilir.
Sedef hastası olan kişilerde, beyin damarları ve nörolojik sorunlar da dahil olmak üzere kalp ve damar hastalıklarına bağlı ortaya çıkan kalp krizi ve inme sıklığı, sedef hastası olmayan kişilere göre 2 kat artış göstermektedir.
Sedef hastalarında diyabet riskinin de yüksek olması sertleşme bozukluğuna katkıda bulunmaktadır. Sedefi olan kadınlar ise cinsel ilişkiyi ağrılı bulmakta ve sedef döküntüleri nedeniyle stres yaşadıkları için cinsel ilişkiden uzak durmayı tercih etmektedirler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri